Kampta ilk günümdü.Arena da ısınıyordum.Kuklaların her yeri mahvolmuştu.Zaten yeni bir hareket üzerinde çalışıyordum.Kılıç düşürmeyi bir türlü becerememiştim.Kuklaların kollarına kılıç takıp onları düşürmeye çalışıyordum ama yalnızca bir defa yapmıştım ondada kuklanın kolu kopmuştu.Bende hıncımı kuklalardan çıkardım.Kampta kukla kalmamıştı.Melezler etrafıma toplandılar ve bana bağırıp çağırmaya başladı.Biz neyle antrenman yapacağız diye.
Sinirli ve kavgacı Ares ve acımasız Hades’in çocukları benim üzerime yürümeye başladılar.Kherion hem bana “Kötü iş çıkardın.”gibisinden bakıyor hem de beni koruyordu.Kherion ”Dövüşmelisin.” deyip aradan çekildi.Şimdi 5 kadar Ares çocuğu ve tüm Hades kulübesi üzerime yürüyordu.Ceketimin fermuarını kapattım ve tam donanımlı bir askere dönüştüm.İnsan Hephaistos’un oğlu olunca silah sıkıntısı çekmiyor tabii.Kendime bir mızrak ve bir kalkan yapmıştım.Çok rahat kullandığım kılıcımda kınındaydı.Mızrakla saldırıya geçmeden.Bütün kardeşlerim yanımda bitiverdi.Tyler ”Sana yardım etmeliyiz.”dedi.Hepsi sanki bir savaş çıkmışçasına donanımlıydı.Hades kulübesi iğrenç bir gülümsemeyle arkalarında bıraktıkları toprağı yarıyorlardı.Ares’in çocukları pis pis bakıyorlardı.Hani canavarların bir bakışı vardır. Sizi yiyecek gibi bakarlar.Durum tam da böyleydi.
Saldırıya ilk Hades kulübesi başladı .Kurallı bir dövüş yapılmasını kararlaştırmıştık. Kherion hakemdi.Yere düşen kenara çekilecekti.Hangi taraftan en az bir kişi ayakta kalana kadar.10’a 7 gibi bir sayı vardı ortada.Biz 7 kişi Hephaistos’un çocuklarıydık ama tam donanımımız vardı.Rakipten kim üzerimize gelse savuşturuyorduk.Rakip 2-3 kişi kaldı ve biz 5 kişiydik.O iki-üç kişi bize saldırınca aynısı onlarında başına geldi.
Arenada iyi iş çıkarmıştık ve kulübemize döndüğümüzde neredeyse yorgunluktan ölmüştük.Hepimiz oracıkta yığılıp uykuya daldık.