Uykucuyla Yeraltı Dünyası!

Güneş ışığının penceremden süzülüp yüzüme vurmasıyla gözlerimi açtım. Uykumu alabildiğim için mutluydum. Güzel bir duşun iyi geleceğini düşünerek banyoya gittim. Duştan çıktığım da kardeşlerime baktım. Hala horul horul uyuyorlardı. Tek bir kardeşim hariç. Lara ben duşa girince uyanmış bizim için güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Üstümü giyindikten sonra Lara'mla karnımızı doyurduk. Kahvaltıyı biraz fazla kaçırmıştık.

" Yaaa ben çok yedim. Nasıl eritcez şimdi bu kiloları. "

Lara'nın " Hadi hazırlanda bi kampı dolaşalım yapacak bir şeyler buluruz nasılsa. " demesiyle odama gittim ve hazırlanmaya başladım. 20 dakika sonra odamdan çıkıp Lara'ya baktım. Ondan 2 dakika önce hazırlanmıştım. Kardeşimde hazır olunca kulübemizden çıktık.

" Ben diyorum ki kamp dışına gidelim. Her kampın dışına çıktığımda aldığım kiloları hemen veriyorum. "

" Evet bende ay... Aaaa baksana şu yeni gelen Hypnos çocuğu Ryzell değil mi? " Eliyle Ryzell gösteriyordu. " Hadi gel tanışalım. " diyerek kolumdan çektiği gibi soluğu Ryz'nın yanımda aldımm.

" Selam ben Lara. Bu da kardeşim Claire. " Lara, elinii çocuğa uzattı. Çocuk biraz şaşırmıştı amasonra kendini toplayarak " Selam bende Ryzell. Kısaca Ryz'da diyebilirsiniz. Tanıştığım çokkk memnun oldum. " dedi. Bizim tanıştığı ilk Afrodit kızları olduğumuz belliydi.

" Yapacak daha güzel bir işin yoksa. Hmm mesela sevgilinle buluşmayacaksan bizimle kamp dışına gelsene. " Çok salakça bir soru sormuştum. Bunun farkına vardığımda ise artık çok geçti.

Gülümseyerek cevap verdi: " Daha yeni geldim kampa sevgilim nasıl olsun? " " O zaman geliyorsun bizimle? " diye soruyu tekrarladı Lara. " Evet benim için güzel bir deneyim olacak iki afrodit kızıyla kamp dışına gitmek. Ama baştan söyleyeyim alışveriş merkezine gitmem. " hepimiz kahkaha atmaya başladık. Bir yandanda pegasus ahırının yolunu tuttuk.

Tamam...Kampta 1 hafta gibi bir süre kalmıştım.Fakat o gün ablam beni sabahın köründe uyandırıp kulübeden dışarı attı..Yanlış anlamayın!Sabah odamın kapısı açılmış,ayıcıklı uyku şapkam başımdan alınmıştı.Birkaç sarsıntı sonrası uyandırılmıştım.Uykulu ve boş gözler ile ablama bakarken bana tahmin etmediğim bir şey dedi."Ryz..Çık hava al"Anlamamıştım ama oda uykuluydu.Biraz homurdanma sonrası yataktan kalktım...O yattı...Büyük ihtimalle Morpheus'un bizi ziyaret ettiği gün onun yatağında uyumamın intikamını alıyordu.Dışarı çıkıp hava almaktan başka çarem yoktu.İlk defa ben Hypnos oğlu Ryzell,kamptaki çoğu kişiden önce uyanmıştım.Ormana gitmeye niyetim yoktu.Dev örümceğin ağının yerini ezberlemiştim artık ama "Melez Kampı'nda kalmak daha mantıklı gelmişti.Ama fazla uzun sürmedi.İki Afrodit kızı ile ne olup bittiğini anlamadan "Pegasus Ahırları'na gelmiştik.Pegasus'um Φως yani ışık ben içeri girince sevinçle kişnedi hemen onun yanına gidip onu okşadım ve "Neden kamp dışına çıkmak istiyoruz? diye sordum.

Pegasuslarımızla havalanınca herkesin aklında tek bir soru vardı. Bunu Lara dile getirdi.
" Eee nereye gidiyoruz? " Bu sorunun cevabını kimse vermiyordu fakat buna acilen karar vermessek ceza alabilridik. Ryz " Yeraltına inelim. Çok merak ediyorum orayı. " dedi. Önce kardeşime baktım sonra Ryz'a. Sonra da konuşmaya başladım. " Bu hiç mantıklı bir fikir değil bence " oraya gitmekten her zaman korkmuşumdur. Fakat her zamanda istgemesemde gitmiştim. Burdada Ryz, beni ve Lara'yı ikna etmeyi başarmıştı. Afrodit kızlarını ikna edebildiği için yetenekliydi. " O zaman tek bir şartla orda uyuyup kalmak yok. " dedim. Herles gülsede yeraltı heyecanı herkesi sarmıştı çoktan. Pegasuslarımıza yeraltını gitceğimizi söyleyerek hızlandık.

Ahh..Sonunda!Kampa geldiğim günden beri herkesin dilinde olan şu "Yeraltı'nı görmek istiyordum.Herkes oradan bahsediyordu...Ablam bile.Aslında o "Labirent denen bir şeyden bahsetmişti ama...Bu düşüncelerden sıyrılıp iki
Afrodit kızına döndüm.Peki söyleyin bana sayın ablalar,ne kadar uzakta bu " Yeraltı?
Onlardan gelecek cevabı beklerken Φως(Feose diye okunur)'ye bir şeker daha verdim.Fakat daha sonra aşağı bakıp,Neden sadece Yeraltına inmiyoruz?Yani bir yerden giriş falan mı var?.Claire sorumu cevapladıAh,evet giriş şey de...Şey de...Sorduğum bu soru üzerine biraz afallamışlardı.Fakat pegasuslara binmeden önce zaten mutluyduk,bu yüzden tehlikeli bir yere gideceğimizi düşünmedim.

"Hatırladım!" Birden bağırdım. Ryz'le Lara birden bağırdığım için ürkerek bana baktılar. Birkaç dakika sonra şaşkınlıkları geçti. Lara dişini çekerek " Ayy korktum neyi hatırladın? " dedi.

Bir kahkaha attıktan sonra " yeraltına en kolay nasıl gireceğimizi hatırladım " dedim. Ryz merakla " Nasıl? " sorusnu yöneltti. " Nakil Sırasında ölüm plakçılığının girişinde güvenlik var ona biraz drahmi verdikmi tamamdır. Yerin altındayız. " dedim ve gülümsedim. Sonra tek tek gözlerinin içine baktım. Lara bunu daha önce yapmış olacakki " Evet mantıklı " dedi. Ryz ise ilk defa gideceği için seçimi bize bıraktı. Lara'yla konuşup en iyi yeraltına girişin bu olduğuna karar verdik. Pegasuslarımızdan inip güvenliğin yanına gittik. Güvenlikçi sert bir şekilde " Ne istiyorsunuz? " diye sordu. Güvenlikçi sanki bir şeye sinirlenmiş gibiydi. Umarım drahmi teklifimizi kabul ederdi.

Nakil sırasında ölüm plakçılığındaydık. Buraya daha önceden bir kez gelmiştim ve birdaha gelmek hiç istememiştim. " Hemen burdan çıkmalıyız. "dedim korku dolu bir sesle. Lara'yla Ryz bakışlarımdan neden olduğunu sormaya cesaret edemediler. Vereceğim cevabı ne ben söylemek istiyordum nede onlar duymak istiyorlardı. Kayık aniden tekrar hareket etmeye başlayınca Lara'yı yine kafasını çarmasın diye güçlüle tuttum. Kayık biraz ilerledikten sonra kıyının yanında durdu. İnmemiz gerekiyordu. Ryz " Önden ben giderim. " diyerek kayıktan indi. Sonra Lara'yla beni indirdi. Şimdi kıyıdaydık. Lara " Buradan nasıl çıkabiliriz? " diye sordu.

" En kolay çıkış adından da anlaşılacağı gibi kolay ölümde. Oraya gitmeyi başarırsak rahatlıkla çıkabilirz. " dedim ve yürümeye başladık. Nelerle karşılaşabileceğimizi düşündükçe korkmaya başladım. Lara'yla kol kola girmiş yürüyorduk. Önümüzdende Ryz gidiyordu.