Melez Kampı'nda günler güzel geçiyordu. Pegasus biniciliği ve kılıç eğitiminde ustalaşıyordum. Yine bir akşam yemeğimi bitirip Afrodit Kulübesi'nin dedikodularını dinlemeye başladım.Onlara gerçekten teşekkür etmem gerek ! Eğer Afrodit çocuklarının dedikodularını dinlerseniz kampta ne kadar çok olay olduğunu anlıyorsunuz.O gün öğrendiğime göre kampa yeni bir küçük tanrıça gelmişti.Adının Bendis Reneé Oktavianus olduğunu öğrendiğim küçük tanrıçayı ziyaret etmek için Büyük Ev'e doğru yola çıktım.Büyük Ev'e girip Kheiron'a "Kheiron Bendis Reneé adında küçük tanrıça gelmiş kampa. Onu görmeye gelmiştim.Burada mı acaba ?" dedim. "Hayır , ama şuan muhtemelen amfitiyatrodadır." dedi.Bu benim için biraz daha yürümek demekti. Amfitiyatroya geldiğimde bir tane kız tek başına duruyordum. İçimden "Hadi ama ! Bu kız en fazla 17 yaşındadır ! " diye düşündüm.Gidip kızın yanına oturdum."Selam , yeni geldiğini duydum da.Seni görmeye gelmiştim.Ben Apollon oğlu Rocce ama istersen Roc diyebilirsin." dedim.Gülümsemeye başladı."Benim adım da Bendis Reneé.İlk tanıştığım melez sensin." dedi.Demek ki bu küçük tanrıçayı ilk farkeden bendim.Eh , bu aslında iyi birşeydi."Tamam , o zaman sana bundan sonra Ren dememde bir sakınca yoktur herhalde." dedim gülerek.