Arkadaşım Artius ile biraz dolaşmak için Melez Kampı'na gelmiştik. Kamp meydanında yürürken karşımıza suratında telaşlı bir ifade bulunan bir melez çıktı. "Lütfen yardım edin Zeus yumruğunun tepesinde 2 tane ejderha var!" diyen çocuğa nedense bir anda kanım ısınmıştı. Kısa bir süre düşündükten sonra onu kendime yakın hissetmemin sebebinin, babalarımızın aynı olması olduğu sonucuna vardım. Gülümseyerek ona "Sen Tanrı Apollon'un oğlu musun?" diye sorduğumda, "Evet ama şimdi sohbet etmeye vaktimiz yok, lütfen yardım edin." cevabını aldım. Dönüp 'ne yapalım?' diye sorarcasına Artius'a baktım. Zeus Yumruğu'ndaki ejderhalar onu heyecanlandırmışa benziyordu. Kısa bir duraklamanın ardından, "Tamam, yardım edeceğiz." cevabını verdi. Bir anda geleceğimiz gözlerimin önünde şekillendi ve yaşayacaklarımızı gördüm ama onları derhal zihnimden çıkardım çünkü Kader Tanrıçaları'nın karşısına dikilebilecek kadar büyük bir tanrı değildim. Sırıtarak "Evet, ama baştan anlaşalım Art, ejderhaların biri senin, biri benim." dedim. Sonra iki tanrı ve bir melez, ormana doğru koşmaya başladık.