Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar Empty
MesajKonu: Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar   Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar Icon_minitimePaz Şub. 06, 2011 2:38 am

CEHENNEM TAZILARI Vs. GümüşOklar.

Yazma Sırası

1-) Satellite Morgan
2-) Lucianna Fackrell
3-) Adyali Z. Carter
4-) Yondaime Hokage
5-) Alexis Kwon
6-) Robert Harris.


Duruma göre maç 2 ila 4 tur arasında değişecek. Hemen yazın benim yüzümü kara çıkartmayın.



Dipnot: Basketbol ile ilgili bir şeyler bildiğinizi var sayıyorum. Ama öğrenmek isterseniz buradayım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Satellite Morgan
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Satellite Morgan


Mesaj Sayısı : 3387
Kayıt tarihi : 24/08/10

Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar Empty
MesajKonu: Geri: Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar   Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar Icon_minitimePaz Şub. 06, 2011 10:48 am

Bugün gerçekten heyecanlı bir gündü. Kaç gündür yapılması planlanan muhteşem basketbol turnuvası başlıyordu. Günlerdir herkesin dilindeydi bu turnuva, herkes kendine bir takım oluşturup katılmak için can atarken erken davrananlar kazanmıştı; yani ilk dört takım. Bugün de ilk basketbol maçı yapılacaktı; Cehennem Tazıları ve GümüşOklar takımları arasında. Gümüş okları adından da anlaşıldığı gibi avcılar oluşturuyordu; ben, Adya ve Lexi. Yeterince iddialıydık, hepimizin boyları birbirinden uzundu; gerçekten fizik olarak yeterliydik. Mental olarak da kendimize güvenimiz tamdı, yani hazırlık konusunda bir sıkıntımız yoktu. O kadar iddialı konuşmuştuk ki baştan beri yenilirsek biraz ayıp olurdu sanki. Ama karşımızdaki rakip de gerçekten turnuvanın en iddialı takımlarından biriydi. Yon, Lucy ve Robyn'in oluşturduğu takım şansa bizim rakibimiz olmuştu; biraz hevesim kırılsa da kızlar beni yatıştırmıştı, az da olsa inancım vardı. Yon; durumumuz malum zaten. Lucy ise kışın kamptaki en iyi arkadaşım olmuştu. Robyn; daimi ittifakıma karşı bir takımda olmak beni zorlayacaktı. Ama yine de ne olursa olsun kazanacaktık.

Sabah erkenden hazırlanmıştık. Bütün gece bu maçı düşünmüştüm zaten, uyumam biraz zor olmuştu. Diğer avcıların da durumu farklı değildi ama sabah olup da erkenden kalkınca üzerimdeki bütün yorgunluk gitmiş gibiydi, yani durumumuz iyiydi. Kalktıktan sonra üzerlerimize gümüş renkli eşofmanlarımızı geçirdik, üzerinde ok resimleri olan. Gerçekten de tam takımımıza uygunduk; hanım hanımcık basketçiler olmuştuk. Gitmeden önce biraz ısındık ve sonra da Lexi ile Adya'yla beraber basketbol sahasına doğru ilerlemeye başladık. Bütün yol boyunca ağzımızı bıçak açmamıştı, sanırım maçtan sonrasını bekliyorduk.

Basketbol sahasına kampta bulunduğum bu kadar süre içerisinde ilk kez geliyordum. Ama normal bir sahaydı, en azından dıştan görünüşü. Zemine basketbol ayakkabılarımı sürttüm, çıkan ses sonucunda gülümsemeye başladım ve karşı takımın olduğu tarafa doğru ilerlemeye başladık. Hepimiz gülümsüyorduk, kendimize güvenimiz tamdı. Elime geçirdiğim basketbol topunu sektirmeye başladım ve Cehennem Tazıları'na baktım. Biraz gösteri yaptıktan sonra topu Lucy'e attım. "E hadi başlayalım tazılar." dedim bilmiş bir edayla. Guardlık yapmak üzere sahanın ortasına doğru ilerledim ve tazıların oyunu başlatmasını zevkle beklemeye başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.platis.forummum.net
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar Empty
MesajKonu: Geri: Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar   Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar Icon_minitimePaz Şub. 06, 2011 12:47 pm

Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar Chnnmtzlr2

Sonunda basket turnuvasının başlama günü gelip çatmıştı. Takım arkadaşlarım Yon ve Robyn ile uzun süredir bu anı bekliyorduk. Kampta ismim çeşitli zaferlerle duyulmuştu ama hiç basketbol birinciliğim yoktu ve koleksiyonuma defne yapraklarından yapılmış yeni bir taç eklemek için sabırsızlanıyordum. Tabii ki rakip takım onlara uzun süre bakınca bacaklarımın titremeye başlamasına neden olacak kadar korkunç ve yıldırıcıydı; üç Artemis avcısı ile maç yapmak çoğu melezin kabuslarını süslerdi ama ben kendime ve takımıma sonuna kadar güveniyordum. Sabah erkenden kalkıp maç için hazırlattığımız üniformamı giymiştim. Üniformamız Robert'ın baskıları yüzünden kırmızı renkti; üzerinde siyah bir cehennem tazısı resmi vardı ve resmin altında büyük harflerle takımımızın ismi yazıyordu. Üzerimde bu kostümle insanda bir kaçma dürtüsü uyandırdığımın farkındaydım ama bu durumdan rahatsız olduğum söylenemezdi. Maç sırasında sinirlerimin fazlaca gerilme ihtimaline karşı tüm silahlarımı kulübede bırakmış ve kılıcım Nefesalan'ı maçımızı izlemeye gelecek olan kardeşim Summ'a emanet etmiştim.

Arkamda takımımıza tezahüratlar yapan Athena kulübesiyle birlikte Yemek Gazinosu'na gittiğimizde 'Tazılar'ın diğer destekçileri de coşkuyla kendilerini belli ettiler. GümüşOklar'ın da geniş bir hayran kitlesi vardı ama tahminlerime göre baskıcı yöntemlerimiz sayesinde biz daha çok taraftara sahip olmuştuk. Heyecandan kalp atışlarımı duyabiliyor olmama rağmen yemeğimi güzelce yedim ve gazinonun çıkışında diğer iki tazı ile buluştum. Birlikte basketbol sahasının yolunu tuttuğumuzda birkaç derin nefes alarak kendime heyecanlanmanın işime yaramayacağını hatırlattım. Gerçekten de sahaya vardığımızda eski halime oranla çok daha sakindim. Sonuçta yapacağımız sadece bir maçtı; ölüm kalım savaşı vermemize lüzum olan zorlu bir canavar mücadelesi kadar tehlikeli de değildi, Olimpos'un kaderini belirlemek kadar kritik de. Tek endişem kamptaki tüm melezlerin bu maçı izlemeye gelecek olmasından kaynaklanıyordu; yenilirsek yerle bir olmuş egomu toparlamam çok uzun sürecekti.

Biz oraya vardığımızda diğer takım hala gelmemişti, bu fırsattan yararlanarak Rob ve Yon ile stratejimizi son bir kez gözden geçirdik. Sat, Adya ve Lexi üçlüsü aşırı motive bir biçimde sahaya geldiklerinde, takım arkadaşlarıma delici bakışlarımı yönlendirerek "Unutmayın, bu oyunda en önemli şey zaman. Zamanımızı her daim iyi hesap etmeliyiz." diye mırıldandım. Rob sıkıntıyla bir nefes aldıktan sonra "Bunu yolda iki kere daha söylemiştin." dedi. Yon maçın başlamasına dakikalar kala kavgaya tutuşmamızı istemediğinden Rob'a bir dirsek atıp "Çok doğru söyledi." dedi. Kafamı 'ah, erkekler' manasında salladıktan sonra bana seslenen Sat'a döndüm. Kendisi çok ama çok sevdiğim bir arkadaşımdı ve rakibim olduğu için üzgündüm. Kendinden emin bir bakış eşliğinde "E hadi başlayalım tazılar." dediğinde ona özgüvenden çatlayacakmışçasına gülümsedim. Sahaya yerleştiğimizde ortada Robert vardı; Yon forward oyuncumuzdu ve ben de savunma pozisyonunu üstlenmiştim. Aslında kendimi takımın en çürüğü olarak görüyordum çünkü iki erkek tazı da basketbolda oldukça iddialıydılar. Bense basket topunu en son ne zaman elime aldığımı dahi hatırlamıyordum. İş yine aşırı gelişmiş melez reflekslerime kalmıştı; tek sorun karşı takımdaki üç kişinin de en az benimkiler kadar gelişmiş reflekslere sahip olmasıydı. Oyunu Robyn başlatacağı için motivasyon amaçlı sertçe sırtına vurdum. Rob elimi zor hissederken ben parmaklarımın sağlam olup olmadığını kontrol etmek durumunda kalmıştım. Sat'a göz kırptım ve karşı takımdaki tüm oyuncuları gözlerimle süzdükten sonra, "O halde, iyi olan kazansın." dedim. Hakemlik görevini yapmaya gönüllü olmuş bir melez başlamamızı belirtmek amaçlı düdüğünü çalarken, taraftarların alkış ve bağrışma sesleri sahanın dört bir yanında yankılandı.

(Fazla uzattım sanırım, kusura bakmayın.
Rolling Eyes)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adyali Beckett
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Adyali Beckett


Mesaj Sayısı : 1657
Kayıt tarihi : 21/10/10

Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar Empty
MesajKonu: Geri: Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar   Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar Icon_minitimePtsi Şub. 14, 2011 4:46 am

"O halde, iyi olan kazansın." Lucy'nin sözüyle ilkildim. Sesi sevgi sözcükleri söyleyen bir Hades çocuğu gibiydi sanki. Sadece laf olsun diye söylenmiş gibiydi yani. İçimden bir ses bizi fena halde ezeceklerini söylüyordu. Titredim. Bu olamazdı. Rakipleri hemen taradım. Hepsinin yüzünde emin bir ifade vardı. Zaten Lucy çok gururlu ve özgüven sahibiydi, bu onun için normaldi. Yondaime de basketboldan çok iyi anlıyor gibiydi. Eh, o bir Apollon çocuğuydu yani. Apollon'a bir kez daha lanet ettim. En az Artemis kadar nefret ediyordum ondan. Artemis'in avcılarından olmak beni gerçekten çok etkilemişti. Sat geniş bir gülümsemeyle Lucy'ye baktı. ''Katılıyorum Lucy, katılıyorum.'' Aralarında sessiz bir dil vardı sanki. İkisi de gülümseyip aynı anda birbirine ateş saçan gözlerle bakabiliyorlardı. Gülmemek için dudağımı ısırdım. İkisinin bu hali gerçekten komikti. Bir süre sonra hakem melez düdüğü çaldı. Herkes koşuştururken öylece kalakaldım. ''Zena!'' Hızla Sat'in yanına geldim. ''Sat, lütfen ama! Bana Zena deme.'' diye homurdandım. Sat sırıttı. Kızınca bana Zena derdi, bunun hoşuma gitmediğini biliyordu. Kollarımı kavuşturdum. ''Tamam Ad, sen şuraya geç.'' Başımı salladım ve gösterdiği yere geçtim. Etrafıma bakındım. Basketbolu hiç beceremezdim, hangi spor türünü becerebilidim ki sanki? Sırf Artemis kulübesini temsil etmek için ve Sat'in o tatlı yalvarır bakışlarına dayanamadığımdan katılmıştım. Şimdi ise gümüş renkli eşorfmanlarımın içinde büzüşmüş, top bana atılmasın diye dua ediyordum. Uzaklarda, henüz tanışmadığım kuzenim olan bir çocuk topu tutuyordu. Sat topu almaya çalışıyordu ama çocuk hızla yerini değiştirip Sat'i şaşırtıyordu. Sat dişini sıkıp topu kapmaya çalışıyordu. Alexis'in Sat'e yardım için yanına gittiğini gördüm. Çocuk ikisini de çektikten sonra topu havadan Yon'a attı. Yon potaya doğru koştuğunda ne olduğunu anlamıştım: Çocuk sadece Sat ve Lexi'yi çekmeye çalışmıştı! Onlar geldiğinde ise pota boş kalmıştı ve Yon kolayca sayı yapabilecekti. Ellerimi sıktım. Başımın etrafında küçük elektriksel kıvılcımların dolandığını biliyordum, sinirlenince böyle oluyordu. ''Hey! O kadar kolay olmaz kuzen!'' Yon başını bana çevirdi ve yeşil gözlerini kıstı. Hızla ona doğru koştum. Topu almaya çalışıyordum ama Yon gerçekten iyi bir oyuncuydu. Topu hiç kaptırmıyordu. Sinirden patlayacaktım. O sırada Sat bir çığlık attı. Yon direk arkasına döndü tabii. Sırıtıp topu kaptım. ''Ah, sadece bağcığım çözülmüş!'' dedi Sat. Kıkırdadım. Lucy ve kuzenimden kurtulmuş olan Alexis'e topu attım. Şimdilik kurutlmuştum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Cehennem Tazıları Vs. GümüşOklar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sonsuz Cehennem / Halat
» Cehennem Tazılarından nefret etmek...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Basketbol Sahası-
Buraya geçin: