Bugün gerçekten heyecanlı bir gündü. Kaç gündür yapılması planlanan muhteşem basketbol turnuvası başlıyordu. Günlerdir herkesin dilindeydi bu turnuva, herkes kendine bir takım oluşturup katılmak için can atarken erken davrananlar kazanmıştı; yani ilk dört takım. Bugün de ilk basketbol maçı yapılacaktı; Cehennem Tazıları ve GümüşOklar takımları arasında. Gümüş okları adından da anlaşıldığı gibi avcılar oluşturuyordu; ben, Adya ve Lexi. Yeterince iddialıydık, hepimizin boyları birbirinden uzundu; gerçekten fizik olarak yeterliydik. Mental olarak da kendimize güvenimiz tamdı, yani hazırlık konusunda bir sıkıntımız yoktu. O kadar iddialı konuşmuştuk ki baştan beri yenilirsek biraz ayıp olurdu sanki. Ama karşımızdaki rakip de gerçekten turnuvanın en iddialı takımlarından biriydi. Yon, Lucy ve Robyn'in oluşturduğu takım şansa bizim rakibimiz olmuştu; biraz hevesim kırılsa da kızlar beni yatıştırmıştı, az da olsa inancım vardı. Yon; durumumuz malum zaten. Lucy ise kışın kamptaki en iyi arkadaşım olmuştu. Robyn; daimi ittifakıma karşı bir takımda olmak beni zorlayacaktı. Ama yine de ne olursa olsun kazanacaktık.
Sabah erkenden hazırlanmıştık. Bütün gece bu maçı düşünmüştüm zaten, uyumam biraz zor olmuştu. Diğer avcıların da durumu farklı değildi ama sabah olup da erkenden kalkınca üzerimdeki bütün yorgunluk gitmiş gibiydi, yani durumumuz iyiydi. Kalktıktan sonra üzerlerimize gümüş renkli eşofmanlarımızı geçirdik, üzerinde ok resimleri olan. Gerçekten de tam takımımıza uygunduk; hanım hanımcık basketçiler olmuştuk. Gitmeden önce biraz ısındık ve sonra da Lexi ile Adya'yla beraber basketbol sahasına doğru ilerlemeye başladık. Bütün yol boyunca ağzımızı bıçak açmamıştı, sanırım maçtan sonrasını bekliyorduk.
Basketbol sahasına kampta bulunduğum bu kadar süre içerisinde ilk kez geliyordum. Ama normal bir sahaydı, en azından dıştan görünüşü. Zemine basketbol ayakkabılarımı sürttüm, çıkan ses sonucunda gülümsemeye başladım ve karşı takımın olduğu tarafa doğru ilerlemeye başladık. Hepimiz gülümsüyorduk, kendimize güvenimiz tamdı. Elime geçirdiğim basketbol topunu sektirmeye başladım ve Cehennem Tazıları'na baktım. Biraz gösteri yaptıktan sonra topu Lucy'e attım. "E hadi başlayalım tazılar." dedim bilmiş bir edayla. Guardlık yapmak üzere sahanın ortasına doğru ilerledim ve tazıların oyunu başlatmasını zevkle beklemeye başladım.