"Ben varım" dedim heyecan ile. Uzun zamandır bu sınıfa kimse uğramıyordu. Gelen kızın yanına gittiğimde kız biraz hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyordu.
"Athenayı mı bekliyordun ? Maalesef o bu aralar buraya bakmıyor. Uzun zamandır kimse gelmiyor" Kız başını onaylarcasına salladı. Kızı incelemeye başladım. Bu kız bir ölümlü için çok güzel görünebilecek bir kızdı. Sanırım bir Afrodit kızıydı, ancak onun kızları böyle süslü olabilirdi zaten. Kullanmış olduğu her makyaj malzemesi fark edebiliyordum. Bazen Tanrılık duyularımın çok güçlü olması sinirimi bozuyordu. Mesela bu gibi konularda, beni rahatsız eden şeyleri bile duyabiliyor,görebiliyor, fark edebiliyordum. Dikkatimi kız ile olan konuşmama geri odakladım.
"Merhaba, ben Küçük Tanrı Hektor" "Merhaba, bende Anna. Afrodit kızıyım." Tahminim doğru çıkmıştı, yüzümde hafif bir tebessüm ile
"Hoşgeldin, özel gücün hakkında bilgi sahibi misin yoksa onu bulmak için mi buraya geldin?" "Bir gücüm olduğunun farkındayım fakat ne olduğunu bilmiyorum ve bu yüzden onu istemli olarak kontrol edemiyorum." Biraz düşündüm, bu kız Afrodit kızıydı. Sahip olduğu yetenek ne olabilirdi ki ?
"Gücünün olduğunu hangi zamanlarda fark ediyorsun ? Bu, onu bulmamız için çok önemli." Kız biraz düşündü, sanırım eski hatıralarını canlandırıyordu.
"İnsanlar ile konuşurken fark ediyorum bir yeteneğim olduğumu. Öyle bir durum ki temizlikten nefret eden arkadaşıma bile temizlik yaptırabiliyorum" İşte kızın bu cevabı biraz garipti. Acaba yaptığı şey telekinezi miydi ? Sanmıyorum, Afrodit ve telekinezi birbirinden çok uzak iki konu. Bu büyük ihtimal ile Büyükonuştu.
"Sanırım sen insanları konuşarak ikna edebiliyorsun. Bu yetenek Afrodit çocuklarında görülebilir bir yetenek. Bu yeteneğin adı Büyükonuş" Kız söylediklerimi oturtmaya çalışıyor gibiydi. Bana "devam et" dercisine baktıktan sonra sözüme devam ettim.
"Bu yetenek ile canlıları istediğin şeye ikna edebilirsin. Tabii ikna kapasiten senin yetenekteki gücüne bağlı. Ne kadar güçlü olursan o kadar çok canlıyı ikna edebilirsin. Hatta çok iyi olursan bir tanrıyı bile etkileyebilirsin. İnsanları ölü olduklarına bile inandırabilirsin, ne istersen. Tabii bunu yapmanı istemeyiz. Gücünü iyi yönde kullanmalısın. (Rpout: Veriyorum gazı ardından da "tabii biz bunu istemeyiz" diyorum )" Kız söylediklerimi düşünürken ben de bu kızı nasıl eğitebileceğimi düşünüyordum. Sanırım çeşitli canlı gurupları getirerek onu eğitebilirdim.
"İlk dersimize başlayalım mı?" Kız başını "evet" anlamında salladı. Bu onayın ardından önümüze bir tavşan getirdim. Daha doğrusu bir tavşan ışınladım.
" O zaman ilk başta bu tavşan ile konuş. Ondan hareketsiz durmasını iste"