"Anna Blair Johnsson!Hemen buraya geri dön!"diye bağırdı babam.Ama boşuna bağırıyordu,onun yanına gitmeyecektim.Babamın bana bağırmasının nedeniyse her zaman ki gibi kavga etmemizdi.Bu sefer okulda bir kızı dövmüştüm,çünkü kız bana"Paran olduğu için seviliyorsun!"diye bağırmıştı.Ne yapayım,ben çabuk sinirleniyorum.Kız bana bunu der demez suratına bir yumruk geçirdim.Sonra müdür babamı aradı,babamın kızmasının nedeniyse asil bir aile olduğumuz için hareketlerime dikkat etmem gerekmesine rağmen okulda sürekli birilerine zarar vermekti.Ama bu umrumda değildi,asil bir aile olmamız,zengin olmamız.Hiçbir şey istemiyordum,ben sadece babamın beni sevmesini istiyordum ama o işlerinden başka bir şey düşünmüyordu.
Odama girdikten sonra kapıyı kilitledim,babam arkamdan gelmişti."Blair kapıyı aç!"dedi.Ben de"Git başımdan!"diye bağırdım.Ardından babam kapıyı kırarak içeri girdi,beni kolumdan sürükleyerek aşağıya indirdi."Benden hemen özür dile!"dedi babam,koltuğuna oturmuş sinirli bir biçimde bana bakıyordu."Senden özür dilemeyeceğim."dedim sakim bir şekilde.Babam bağırdı"Hemen!".Artık sinirlenmiştim"Ben senin kölen değilim!İstediğin her şeyi yapmaktan bıktım!Paranda,asilliğinde senin olsun!Ben gidiyorum!"dedim.Kapıya koştum ve dışarı çıktım.Evden hızla uzaklaştım.
Manhattan'da tek başıma yürüyordum.Bulunduğum sokakta benden başka kimse yoktu.Sonra ayak sesleri duydum,ardından karşımda kafası boğa alt tarafı insan olan bir yaratık çıktı.Onu görünce bir çığlık attım ve koşmaya başladım,koşarken uzaktan biri geldi.Onunda alt tarafı keçi gibiydi.Ah,Tanrım delirmiş olmalıydım.Sonra uzaktan yanıma gelen keçi ayaklıya"Bana yardım edebilir misin?"dedim."Al şu yüzüğü ve tak.Sonra onu bir kılıç olarak hayal et."dedi.Dedikleri mantıksız gelmişti ama dediklerini yaptım.İnanılmazdı ama elimde bir kılıç belirdi."Hadi Anna öldür onu."dedi keçi ayaklı.Bende yaratığın üzerine atladım,yaratık beni yere fırlattı.Kendimi toparladıktan sonra gidip yaratığı kılıcı sapladım.Yaratık bir anda yok oldu.Keçi ayaklı yanıma gelip"Yeni bir melez için oldukça iyi."dedi."Neler oluyor?"dedim."Gel yürüyelim,sana her şeyi anlatırım."dedi.Ardından yürümeye başladık"Anna,sen bir melezsin.Bir ebeveynin tanrı,diğeri insan.Bende bir satirim,o öldürdüğün canavarsa bir minotor.Bu arada adım Parker."dedi adı Parker olan satir."Tamam iyi güzel de,bunların hepsi bir efsane değil miydi?Tanrılar,tanrıçalar,satirler,nemfler ve canavarlar,onlar gerçekten de var mı?"diye sordum."Var.Şimdi Melez Kampına gideceğiz,orada güvende olacaksın."dedi.Sonra Melez Kampı denilen yere geldik,bence hayat burada daha güzel olacaktı.