Sabah uyandığımda hemen hazırlandım.Çünkü rüyamda bir ses bana Olimpos'a gelmemi söylüyordu.Ona nasıl gidebileceğimi sorunca Sen bulursun Kevin,sana inanıyorum. demişti.İlginçti.Bir ses benim Olimpos'a gitmemi söylüyordu.Bu durumu kamp görevlisine sorduğumda bana Empire State Binası'na gitmem ,orada 600.kata çıkmam gerektiğini söylüyordu.Adama kaçıkmış gibi bakmaya başladım.Ama sanırım şaka yapmıyordu.
Kahvaltıdan sonra bir sırt çantası kaptım ve içine gerekli eşyaları doldurdum.Kamptan çıktığım zaman bir taxiye atlayıp hemen Empire State Binası'na gitmeye başladım.Bir süre sonra taxi durdu.Taxiden inip Empire State Binası'na girdim.Hemen lobideki adama 600.kata nasıl çıkabilirim diye sordum.Sesim o kadar ince çıkmıştı ki bu sesin benden çıktığına emin değildim.Adam benimle dalga geçerek Burada 600.kat yok dedi.Eh böyle demesi normal.Demek ki gözünü korkutmak lazım.
Adama bakarak her zaman yanımda olan kol saatine bastım ve bir anda hançere dönüştü.Adam korkmuş olmalıydı.Çünkü bir anda Tamam diyerek bana bir kart gösterdi ve fısıldamaya başladı.Bu kartı asansöre tak 600.kat çıkar dedi.Bende kafamı tamam anlamında sallayarak asansöre doğru yol almaya başladım.Asansöre girdiğimde kartı hemen taktım ve asansör hareket etmeye başladı.Asansörde 80'lerden bir şarkı çalıyor olmalıydı.Şarkıya dalmışken bir anda asansör açıldı.Ve önümde muhteşem Olimpos duruyordu..
Size Olimpos'u şöyle anlatayım..Düşünebildiğiniz en güzel sokağı düşünün..Ve bu sokakta yer yerin gümüşten ve altından olduğunu hayal edin.Sokakta nektar,zırh satanlar, şarkı söyleyenler vardı.Ben bunlara dalmışken önüme sarhoş olduğu belli biri geldi.Bana gülümseyerek Selam Evlat,Ben Şarap ve Şarapçılık Tanrısı Dionysos..
Ne yani beni çağıran babam mıydı? O bana gülümserken ona sakin bir şekilde Benimle Neden ilgilenmedin baba ? diye sordum.Aslında ona bağırmak çağırmak istiyordum.Ama babamdı sonuçta.Onunla öyle konuşmamalıydım. Sanırım öyle konuşmama babamda çok şaşırmıştı.Ama bana hala gülümseyerek.Aslında bizim sizinle ilgilenmemiz yasak.Ama ben senimle her zaman ilgilendim Kevin.O hançeri bulman şans değildi.Ve birde 16. doğum gününü hatırlıyor musun? Uyandığında komidininin yanında bir şişe şarap vardı.O şişeyi sana ben armağan etmiştim.Onu hala saklıyor musun yoksa içtin mi? Ona içtiğimi söyleyince Babasının oğlu işte diyerek gülmeye başladı.Ondan sonrada devam etti. Gel sana biraz Olimpos'u gezdireyim dedi.Bende tamam anlamında başımı salladım ve gezmeye başladık.Bana komik anılarını anlatıyordu.Gerçekten ilginç birisiymiş babam..
Asansörün yanına geldiğimde Babam bana Tekrar geldiğinde sana bir sürprizim olacak ve şimdi gözlerini kapat dedi.Gözlerimi kapattım.Gözlerimi açtığımda ortalıkta kimse yoktu ama ortada bir şişe şarap vardı.Onu alarak asansörden aşağı indim ve Empire State Binasın'dan ayrıldım.Taxiye atlayarak Melez Kampı'na doğru yol almaya başladım..