Plan [56/1]

Ormandaydım.Her zamanki gezintimde ağaçların arasında güneşi arıyordum.Ordaydı.ağaçların arasında bana gülümsüyordu ve en sevdiğim çam ağacının yanında!Hemen yanına gittim ve çam ağacına yaslandım.Önümde bir kız olduğunu güneşin etkisinden kurtulup burnumun çam ağacının kokusuna alışınca farkettim.hemen yanına gittim.Simsiyah saçları vardı.Omzuma hafifçe dokundum ve hemen arkasına döndü. ''merhaba.'' diye gülümsedim.gözleri maviydi.Gerçekten açık maviydi.

Gözlerinden bilgi akıyordu Athena kızımyıdı?Pekala da güzeldi.Afrodit kızı neden olmasın?Aslında kampta herkes birbirine o kadar çok benziyordu ki tahmin etmeyi bıraktım.Arkasında ben olduğumu bilmediği için bir süre durakladı ama sonra kendine geldi ve gülümsedi.''Merhaba.'' dedi.Hemen en yakındaki ağaca yaslandım ve kendimi tanıttım. ''Ben Ange ama sen Ann diyebilirsin.Apollon'un kızıyım.'' dedim Hemen.Oda kendini tanıttı. ''Ben de Summer Athena kızıyım.'' dedi.En azından bir tahminim doğru çıkmıştı. ''Napıyorsun?'' diye sordum.

Arkamdaki kızın güneş sarısı saçlarından bir Apollon kızı olduğunu anlamıştım. Gülümsemesi de güneş gibi sıcak ve parlaktı. Bana "N'apıyorsun ?" diye sordu. "İyiyim, biraz yürüyüş yapmaya çıkmıştım da. diye yanıtladım onu. "Peki ya sen ?" "Ben de senin gibi gezintiye çıkmıştım." dedi gülümseyerek. Ona elimi uzattım ve "Tanıştığımıza memnun oldum, Ann." dedim. "Ben de memnun oldum, Summer." Bir süre ağaçların arasında oturup konuştuk. Melez Kampı'ndan, kardeşlerimizden, arkadaşlarımızdan bahsettik. Kısa sürede arkadaş olmuştuk. Ann gerçekten de göründüğü gibi sıcakkanlı bir melezdi. Konuşmamız bittikten sonra çimenlere uzanıp bir süre gökyüzünü izledik. Onun yanında nedense kendimi oldukça huzurlu hissediyordum. Sonra Ann'e dönüp "Neden şöyle eğlenceli bir şeyler yapmıyoruz ?" diye sordum.

Başımı salladım ve saçımı önüme aldım. ''Neden olmasın?Nereye gidelim?'' dedim.Bir süre sessiz kaldık.İkimiz de düşünüyorduk. Bende kendi kendime mırıldanıyordım. ''Kirke nasıl?Yok ya Kirke sıkıcı gelir şimdi.Canavarlar Denizi?Hayır,oda çok tehlikeli kaçar şimdi ben geri dönmek zor olabilir.Hım...'' diye kendi kendime mırıldanıyordum.Hiç birşeyi beğenemiyordum.yada beğenme duyumu kaybetmiştim.babamı da kaç haftadır göremiyordum sesine özlem kalmıştım ve iki aydır temizlik yapınca artık temizlikten nefret ediyordum.Güneş ışınlarını içime çekerken doğrulup oturdum.Rüzgar saçımı okşuyordu. ''Bulabildin mi?'' Summer'ın sorusuyla kendime geldim.Ona döndüm Hala çimenlerin üstünde yatıyordu bende hemen çimenlere uzandım.Ve cevap verdim. ''Bulamadım.Acaba neresi olabilir...'' diye tekrar mırıldadnmaya başladım.Tanrım!Bu nereye gitmeyi bulma işi beni gerçekten çileden çıkartıyordu.Ayağa kalktım ve Summer'a baktım.Onunla iyi anlaşacağımız kesindi hissediyordum. ''Yatarken bulamıyoruz gezelim mi?''

"Haklısın, sanırım biraz dolaşmak iyi gelebilir." dedim Ange'ye. Fazla gezinmemize gerek kalmadan Ann heyecanla "Buldum !" diye bağırdı. "Kampın Girişi'ne gidelim. Hem orada birkaç canavarla dövüşürüz." "Evet, bu harika olur !" dedim ben de. Canavarlarla mücadele etmek bir melez için en eğlenceli şeylerden biriydi. Tabii yenilmediği sürece...
Bunun üzerine Kampın Girişi'ne doğru yola çıktık. O sırada Ange'ye "Kulübeniz bu puanlamada bizi on puanla geçip birinci oldu." dedim. Sonra "Bu nasıl bir duygu ?" diye ekledim. Biraz düşündükten sonra "Evet, doğru. Sizi on puanla geçmiştik." diyerek güldü. Ama dostça bir gülüştü bu. "Bu tabii ki de çok gurur verici bir duygu. Umarım bu puanlamada da birinci oluruz." "Maalesef bu konuda sana katılamayacağım. Çünkü bizim de birincilik gibi bir planımız var." dedim. "Eh o zaman iyi olan kazansın." dedi Ange gülümseyerek. Ben de ona gülümsedim ve "Katılıyorum. Bu arada diğer kulübeler de birincilik için hummalı bir çalışma içinde. Yani iki kulübenin de işi zor." dedim. Ann başını salladı. Biz konuşurken Kampın Girişi'ne varmıştık bile. Artık canavarlarla savaşmaya hazırdık.


Devam Kampın Girişi-Thalia'nın Ağacı'nda.