Summ bana Arena'yı gezdirme teklifini kabul edince çok mutlu olmuştum.Bana söylediğine göre o da Arena'ya bir iki defa gelmiş.O yüzden bu eğlenceli gezi ikimiz için de çok iyi olmuştu.Bana Arena'yla her yeni şey anlattığında içim içime sığmıyordu.Biran önce eğitimime başlamak ve burada diğer avcılarla veya melezlerle düello yapmak istiyordum.Summ bana etrafı gezdirirken ve ben böylesine düşüncelere dalarken Julia geldi.Julia Roberts.Robin bana bahsettiği için Julia'nın da benim gibi bir avcı olduğunu biliyordum.Julia:
''Demek benim yeni kardeşim buradymış.'' diye haykırdı.Onu görünce birden gülümsedim.
Görünüşünden, sözlerinden, davranışlarından çok cana yakın bir melez olduğu anlaşılıyordu.Onunla kaynaşıp gerçek birer kardeş olabilmek için can atıyodum.Çekingenliğimden biraz olsun sıyrılmayı başarmıştım.
''Selam Julia, şey yani kardeşim.'' dedim.Saçmalamış mıydım, bana mı öyle geliyordu.Neyse ki kimse bunu hor görmüyordu.Yani saçmalamayı.Julia:
''Merhaba, kardeşim.Kampa geldiğin haberi hemen tüm avcılara yayıldı.Ailemize hoşgeldin kardeşim.'' dedi.
Bana ailedenmiş gibi davranması çok hoşuma gitmişti.Gerçekten de bu aileye dahil olmayı istiyordum çünkü. Ben de:
''Hoşbulduk... kardeşim.'' dedim.Sanırım çekingenliğimin farkına varmıştı.Bu yüzden sohbeti o başlattı.
Bana Summ'ın yaptığı gibi hikayeler, kampla ilgili olaylar anlattı.Gösterilen ilgiden gayet memnundum.Bana yardımcı oldukları için Summ ve Julia'ya minnettar gözlerle bakıyordum.