Claire ile Long İsland kıyısında yüzmeye ve güzel bir gün geçirmeye gidecektik. En son hatırladığım manzarası muhteşemdi. Büyülü bir yer gibiydi. Claire ile kulübelerin ortasında buluştuk ve Long İsland kıyısına doğru yürümeye başladık. Kıyıya vardığımızda eşyalarımızı kumların üstüne bıraktık. Ben tam uzanıp biraz manzaranın keyfini çıkaracaktım ki Claire heyecanla "Hadi yüzelim !" dedi. Çok istekli gözüküyordu,onu kıramazdım. Her ne kadar şu yeni ateş yeteneğimi öğrendiğimden beri su ile temas etmek istemesem de Claire'ı yalnız bırakamazdım. Üstümüzü çıkardık ve denize doğru yöneldik. Bu gün denizde bir gariplik vardı sanki bizi izliyor gibiydi. Paranoyaklaşmaya başladığımı düşünerek suya girdim. Biraz yüzdük tam oyun oynamak için su topu almaya gidiyordum ki su beni engelledi. Etrafımıza baktığımızda suyun döndüğünü gördük. Resmen bizi hapsetmişti. Neler olduğunu anlayamamıştık. Canavar mı diye düşünmeye başladım içimden ama canavar da olsa yüzerken savaşamazdık. Derken bir anda bulunduğumuz çember içeri battı,resmen içeri çekildi. Bir anda kendimizi suyun derinliklerinde bulduk burası çok karanlıktı. Claire'ı göremiyordum, ona seslenemiyordum bile. Nefesimde bitmek üzereydi. Ölümümün o kadar canavardan sonra bu kadar saçma bir şekilde mi olacağını düşünürken kafamın etrafında bir baloncuk hissettim. Nefes almamak için kendimi zor tutarken yanımda bir balık belirdi. Daha doğrusu balık şeklinde bir canavar. "Artık nefes alabilirsin" dedi. Ona güvenmesemde ölmeyi istemezdim. Son bir umutla nefes almayı denedim... Çok garipti ağzımdan içeri su girmedi nefes alabiliyordum ! Canavara sordum "Bir şey göremiyorum etrafı aydınlatamazmısın ?" Bunu dedikten sonra etrafımızda fener balığı sürüsü belirdi. Her taraf ışıl ışıldı. "Bu kadarı yeter mi ?" diye sordu canavar. Evet anlamında şaşkınlıkla karışık bir şekilde kafamı salladım. Önüme daha dikkatli baktığımda kocaman bir krallığın önünde olduğumu fark ettim. Giriş kapısı olduğunu düşündüğüm kapının yanlarında ise bir adamın heykeli vardı. Heykeldeki adam elinde mızrak gibi bir şey tutuyordu. Panikle Claire'ı hatırladım "Yanımdaki kız, Claire nerede !" "O mu işte burada" dedi ve Claire balıkların ortasında yüzerek bana doğru yaklaşmaya başladı. Canavar konuştu: "Poseidon'da sizi bekliyordu, ateşin oğlu ve güzellik kızı !"