Briseis ağlayarak koşuyordu,yapmak istediği tek şey bisiklete binmekti.
Çünkü moralini bir tek bunun düzeltebileceğini biliyordu.Kulaklıklarını taktı ve dünyada başka bir ses kalmayıncaya kadar müziğinin sesini açtı hala ağlıyordu ve koşmaya devam ediyordu.Yolda insanlar ona bakıyorlardı.Artık başına gelenleri düşündükçe eli ayağı kesilmeye başlamıştı.Evine ulaşmıştı hemen garaja ulaştı ve bisikletine atladı.O sırada dolaba çarptı ve büyük bir gürültü duydu.Tabi Briseis'in duyduğu tek şey son ses açık olan bicyle race'ti.
Tanrılar iyi ki müziği yaratmış,diye düşündü.Müzik onu bir ölçüde sakinleştirmişti.Garaj kapısından çıktı ve bisikletine bindi tam sürmeye başlayacakken arkasından bir el hissetti, ani bir hareketle o elin sahibine bir yumruk salladı.Yere düşenin annesi olduğunu fark ettiğinde çok geçti.
Anne! İyi misin? Özür dilerim.
Nereye gidiyorsun, Briseis?
Anne, gitmeliyim zamanı geldi.Burada daha fazla kalıp size zarar veremem. dedi Briseis ve bisikleti sürmeye başladı.
16 yıl diye çığlık attı annesi 16 yıldır nelere göğüs gerdik şimdi gitme.
Döneceğim söz veriyorum çok yakında.
Neden şimdi gitmek zorundaydı? Daha önce pek çok yaratıkla karşı karşıya kalmıştı.Ama hiçbir şey onu bu kadar korkutmamıştı. Onu korkutan şey çok basitti. Aşk.
Her şey o sabah başlamıştı.
****
Briseis! Sınava hazır misin? Aileen aslında iyi bir kızdı ama sınavları, ödevleri, sorumlulukları sürekli hatırlatması Briseis'i deli ediyordu bazen.Bu sefer yanında okulda daha önce hiç görmediği bir çocuk vardı.Briseis bu çocuğu tanıyordu ama nerden tanıdığını hatırlayamıyordu.
Evet, evet.İlyada'dan sınav yapan tek canlı bizim öğretmenimiz herhalde.Bu gerçekten saçma. o sırada konuşmanın başından beri yanlarında duran çocuk konuştu.
Adın.,dedi karizmatik bir ses tonuyla, Adın İlyada efsanesinden gelmiyor mu?Bence mutlu olmalısın. Briseis sadece çocuğun yüzüne bakakaldı.İçinde şimdiye dek hissetmediği bir duygu vardı.Tariz edilemez bir şeydi.Hem tatlı bir duyguydu hem düşmanlarına karşı hissettiğinden, açıklayamıyordu.
Ne kabayım! Briseis, bu Alexander.
Alexander sırıttı.Ben gitmeliyim.Memnun oldum. Briseis'e yaklaşıp kulağına al yanaklım dedi.Bu İlyada'da Achilles'in Briseis'e seslenişiydi.
Arkadaşın İlyada'ya hayli meraklı galiba.
Aslında okul kapısının önünde yanıma gelip, ben Alexander sana ihtiyacım var. deyip peşime takıldı yani onu yalnızca 10 dakikadır filan tanıyorum.Briseis bunu ilginç buldu ama en fazla yarı tanrı peşinde bir canavardır daha kötülerini de gördüm diye geçirdi içinden.
****
Okuldan çıkış saati gelmişti.Briseis her zamanki gibi.Telefonundan shape of my heartı bulup dinleyerek yürümeye başladı.Yoldaki deniz manzarası onun bütün yorgunluğunu alırdı hep.Şöyle bir denize baktı.İçinde bütün güzel duyguları hissetti bir an için hatta bu sabah hissettiklerini o sırada Alexander'ın yanında olduğunu fark etti.
Sen, sen burda ne arıyorsun?Beni takip mi ettiin?
Aslında evet.Seni yüzlerce yıllığına takip ettim.Tanrılara inanıyorsun değil mi Briseis? ben onlardan biriyim demeyi düşündü ama yeni tanıştığı biriyle kaynaşmak için hoş bir yol değildi bir de şu yüzlerce yıl olayı kafasını karıştırmıştı.
Yüzlerce yıl mı?
Sana benim aslında Achilles olduğumu ve tanrıların bana geçen seferinde acıdığı için aşkımıza bir şans daha verdiğini söylesem inanır mıydın Briseis. Briseis'in beyni durmuştu çalışmıyordu sanki artık.Tam ağzını açacaktı ki.
Bu sefer, bu sefer hiç acı olmayacak tanrılar aşkımızı kutsadı Briseis. Briseis tam cevap verecekti ki Achilles onu kendine çekip öptü.İşte o an Briseis her şeyi hatırladı.Truva savaşını, Achilles'i , Helen'i , ve Achilles'in ölüşünü...O an Achilles'e kızdı çünkü onun seçmesi gerekirdi.Birden hayatına girip kimse ona geçmişindeki bir aşk için sorumluluk yükleyemezdi.
Lanet olsun, bana böyle bir şey yapmamalıydı.Senden nefret ediyorum ve senin yüzünden hayatım boyunca aşk acısı çekeceğim ve hep ikinci en iyimi arayacağım çünkü sen en iyisi olacaksın.Lanet olsun uzak dur benden.
Gel ve benimle ol Briseis.Acı çekmene gerek yok ve asla benden uzaklaşamazsın.Seni her yerde bulurum.Gel bizi bekliyorlar.Olympos'tan...
Benim bir hayatım olduğunu hiç düşündün mü?Bana danışmayı hiç düşündün mü?Sadece kendini düşündün asla seninle Olympos'a gelmem ben senin Briseis'in değilim.Anlıyor musun?Uzaklaş şimdi....Ve Briseis koşmaya başladı.Melez kampına gitmeyi işte ilk defa burda düşündü.Achilles'in onu bulamayacağı tek yer orasıydı.
****
Briseis bisikletinin tepesinde şarkı söylüyordu.İçindeki acıyı sona erdirir umuduyla neler olacağını kim bilebilirdi ki.Melez Kampı yepyeni bir başlangıç olacaktı biliyordu.Unutmaya diye geçirdi içinden unutmaya...