Hem yanıyor , hem üşüyorum kendimi boşlukta hissediyordum korkunç kabuslar yüzünden her sabah terler içinde kalkıyordum işte yine öyle sabahlardan biriydi ama farklı olanı kabus bitmeden annemin beni kaldırmasıydı her sabah gülümserdi fakat bu sabah bir garipti "Canım bugün Florida'ya gidiyorsun." Şaşırmıştım "A-a-ama neden ?" gülümsedi "Biraz dinlen hem kuzenlerinle iyi vakit geçirirsin diye düşündüm." Hmm aslında iyi olabilirdi , eşyalarım zaten hazırlanmıştı , annem beni havaalanına kadar bıraktı...
"Hadi tatlım iyi yolcuklar seni bay Josh karşılayacak." O da kimdi aman neyse "Tamam gidince seni ararım."
Ve uçağa bindim 2 saat yolculuktan sonra havaalanında elinde adımın yazılı olduğu kartonu tutan adamı gördüm , kendimi o kadar kötü hissettim ki , anlatamam."Hoşgeldin Aporis ." Gülümsedim "Hoşbuldum." Konuşmadan ilerledik kuzenlerim şehrin biraz dışında oturuyordu "Eee Aporis ne var ne yok ?" Garipti çünkü annem beni bir yabancıya emanet etmişti "Annem sizi nerden tanıyor ?" Adam biraz düşündü "Ahh biz çok eski arkadaşız aslında babanla da yakından tanışırdık." Şaşırmıştım birisi ilk kez babam hakkında konuşuyordu "O nasıl birisiydi ? " diye sordum. Biraz düşündü ama cevap vermedi zaten ben de ısrar etmedim zaten annem de bana hiç ondan bahsetmezdi.O da ne burası da neresiydi kuzenlerimin evine gide yoldan çok uzaklaşmıştık "Hey ! Nereye gidiyoruz kuzenlerimin evi bu tarafta değil." Yola bakmaya devam etti "Biraz yolu değiştirsek bir şey olmaz diye düşündüm." Ama ama neredeyse florida dan çıkmak üzereydik , içime bir kurt düşmüştü "Aporis Tanrılar hakkında bir bilgin var mı ?" Ne öğrenmeye çalıştığını kestirememiştim ama "Hayır ilgilenmiyorum."Güldü ve bana döndü "O zaman ilgilenmeye başlasan iyi olur." Saçmalamaya başlamıştı , ona bağırdım " Önüne bak kaza yapacağız !" Kafamı çevirdim ve şok oldum "Oha , uçuyoruz" Direksiyonu bıraktı ve araba bir anda altın rengine belirdi ve yavaş yavaş yere indik . Hala şoktaydım ve ağzımın hala açık olduğunu farkettim "Aporis , Melez Kampına hoşgeldin..."