İçim hiç beklenmedik bir azim ve hırs ile dolup taşıyordu.Nedenini bilmiyordum.Sanırım kanonun kolay olmadığını Jason'a kanıtlamak istiyordum.Kendimi aptal gibi hissettim.Kendimi kanıtlamam bana veya Jason'a hiç bir şey kazandırmazdı.Ama şu anda istediğim tek şey Jason'ı geçmekti.Ve sanırım bunu başarıyordum ama o bana yetişir gibiydi.Gayet iyi gittiğini bildiğim halde bağırdım:
''Hadi bakalım Jason!!Bir kaplumbağa bile senden hızlı gider!''
Sanırım biraz onur kırıcıydı.Ah,işte yine o his!Yine kendimi aptal gibi hissediyordum!Böyle iyi gittiğim zamanlarda mutlaka gözüm bir şeye takılır,bunun sayesinde de her şeyi elime yüzüme bulaştırırdım.Aynı,şimdi yaptığım gibi!Altımdan oldukça büyük bir balık geçiyordu.Kürekleri çekerken bir yandan da balığa bakıyordum.Pulları parladıkça bütün güzelliğini dış dünyaya vuruyordu.Bunları düşünürken birden Jason'ı gördüm.Hızla yanımdan geçti ve bu,buz gibi suyun bir dalga şeklinde üzerime düşmesine sebep oldu.Saçlarımdan damla damla su damlıyordu.Şimdi daha fazla hırs yapmaya başlamıştım.Hissettiğim soğuğa aldırmadan Jason'a bakıyordum.Yüzünde belirgin bir gülümseme vardı.Ona hak veriyordum.Ben olsam ben de gülerdim.Ama birazdan gülen ben olacaktım.
"Hey Jason!Son gülen iyi güler!!"
"Kimin önce güldüğüne bağlı!"