Yorucu ve güzel bir gecenin ardından Harexis uyanma vakti geldiğini anlamıştı. Kalktı saate baktı, saat yedi buçuğu geçiyordu.
Dün gece Harexis’ in futbol maçı vardı. Harexis’ in takımı Fc Blue takımını 7-1 yenmişti. Harexis eyalette hızıyla ve hırsıyla tanınmış bir futbolcuydu. Daha 14 yaşında olmasına karşın Fc Black takımının A takımında oynuyordu. 100 metreyi sadece 5 saniyede koşan Harexis çok iyi bir çocuktu. Okuldan sınıf arkadaşı Mark sakat olmasa o da iyi bir futbolcuydu. Ama iki sopayla zor yürüyordu Mark.
Harexis banyoya geçti elini yüzünü yıkadı ve aşağıya indi. Mark gelmiş aşağıda Harexis’ i bekliyordu. Harexis, Mark’a döndü “Her zaman ki gibi erkencisin Mark. Senin hızına bir türlü yetişemiyorum.” dedi. Mark sadece gülümsemekle yetindi. Mark’a bir şeyler olmuş gibiydi. Harexis, Mark’a “Ne oldu? Yüzünden düşen bin parça” Mark’ın iyice morali bozulmuştu. Mark “Sana bunu anlatacak kişi ben değilim. Bunu sana annen anlatacak” diyerek Harexis’in annesine topu atmıştı.
Harexis’ in annesi geldi o da üzgün gibiydi. Annesi hemen söze başladı “Sana anlatmam gereken önemli şeyler var. Sana bundan birkaç yıl önce baban öldü demişti ama ölmemişti. Senin baban bir Olimposlu bir Tanrı. Baban Tanrılar arasında en hızlısıdır. Tanrıların çocuklarıyla görüşmesi yasaktır. Bu zamana kadar hiç senle görüşmemesinin sebebi buydu işte. Baban Ulu Zeus’un oğludur. Sende Yarı Tanrısın yani bir Melezsin. Bu zamana kadar kötü güçler senin kanının kokusunu almamıştı. Ama artık senin Yarı Tanrı olduğunu biliyorlar. Bu yüzden şehir çıkışında ki Melez Kampına girmen gerekiyor. Mark ise senin koruyucun. O bir satir. Yarı insan, yarı keçi.” Bunun üzerin"e Mark kotunu çıkarmaya çalışıyordu. Harexis Mark’a döndü “Ne yapıyon oğlum sen” dedi. Ve tekrar annesine döndü. Annesi sözüne devam etmeden önce Harexis’e bir kalem verdi. “Buna ihtiyacın olduğu zaman üstüne basman yeterli olur.” dedi.
“Artık zaman geldi Harexis” dedi Mark. Mark Harexis’in annesine döndü gözüyle bir işaret yaptı. Harexis’in annesi “Hazır mısın Harexis? Ani bir haber olduğunu biliyorum. Ama senin sağlığın için oraya gitmen lazım” dedi. Harexis “Tamam anne sorun değil. İkimiz içinde iyisi bu.” dedi ve hep beraber arabaya doğru gittiler.
Araba hazır kapıda bekliyordu. Arabaya bindiler ve kampa doğru yola çıktılar. Henüz şehri yeni çıkmamışlardı ki önlerine ne olduğunu bilmedikleri kocaman bir canavar çıkmıştı. Mark bir anda bağırdı “Dikkat et Mariya” demeye kalmadan araba ters savruldu. Ama arabanın içindekilere bir şey olmamıştı. Mark camları tekmeleyerek dışarı çıktı. Daha sonra Harexis’i dışarı çıkardılar. Mariya dışarı kendi çıkmıştı. Markla, Mariya Harexis’e aynı anda döndüler “Bir şeyin var mı Harexis?” dediler. Harexis “Hayır bir şeyim yok siz nasılsınız?” dedi. Onlarda “-“Bir şeyimiz yok bizim. Hadi acele edelim geliyor Harexis” dediler. Ve yollarına yayan olarak devam ettiler. Harexis hızını da kullanarak hemen oradan uzaklaşmışlardı. Kampın giriş kapısı görünmüştü. Annesi Harexis’e dönerek “Ben oraya giremem Harexis. Benden buraya kadar. Görüşmek üzere Harexis.” dedi. Vedalaşıp ayrıldılar.
Harexis ve Mark içeri girdiler…
Konu: Harexis L. Black 
Ptsi Kas. 15, 2010 4:35 am
