Tarla Fareleri :)

Bu gün canım çok sıkılıyordu. Okuldan dün gelmiştim ama yapacak hiçnir şeyim yoktu. Böylece daha önce hiç gitmediğim bir yere gitmeye karar verdim. Çilek Tarlaları. Öğlen,yemekten hemen sonra tarlaya koştum. Doğa perileri beni görünce şaşırdılar ama hemen yol verdiler. (Demeter kızı olmanın güzel yanı ) Çilekler nefis görünüyordu. Tam bir tane koparacakken arkamdan gelen bir ses duydum.

İki gün önce okuldan gelmiştim.Yatağımda uzanmak varken kardeşlerimin isteği üzerine tarladan çilek toplamaya gittim.Ayakları yokmuş gibi tüm işi ben yapıyorum..
Tarlalara giderken daha önce yakalanmıştım,Bay D.'nin azabı korkunçtu.Kulaklarımı hissetmemiştim.Şimdi daha dikkatli olacaktım.
Salına salına giderken Maya'yı gördüm.Emin olmak için yanına gidecektim,onu korkutmayı planlıyordum ama Bay D. de bizi korkutabilirdi.Bu yüzden fısıldadım.

"Selam çilekçi."

Ardından bir çilek koparıp ağzıma attım.

İrkildim ve arkamı döndüm. Karşımda Satallite duruyordu.

''Ah,beni çok korkuttun Sat.'' dedim. Sat iyi bir dostumdu.Çok sıcakkanlı ve sevecen bir avcıydı.İlk günlerimde bana çok yardım etmişti.

''Üzgünüm.'' dedi Sat neşeyle.Tabii bunu laf olsun diye söylüyordu.

''Sen de mi çilek topluyorsun?''

Başımla onayladım.

''Dikkatli ol,Bay D. çok kızabilir.''

''Yani Dionisos mu?''

Bir şimşek çaktı.

''Ah,doğru,isimler söylenmeyecek.''

Sat'in getirdiği çantaya çilekleri doldurmaya başlamadan önce kurallara aykırı bir şey yaptığım için içime bir heyecan dolmuştu.

Biraz sohbet ettikten sonra çilekleri toplamaya devam ettik.Bir yandan Bay D.'nin yolunu kolluyor,diğer yandan da çilekleri mideme indiriyordum.Birden bire konuşasım geldi.

"Eee nasıl gidiyor arkadaş edindin mi bari?"

Bu sırada ağzımda çilek vardı.O tatlılığı arasında beni götürüyordu.Sanırım en bereketli zamana denk gelmiştik.Kırmızı ve sulu çilekler..Oh daha iyisi mi var?

''Ah,evet bir sürü arkadaşım oldu.'' dedim. Ardından ağzıma sulu bir çilek attım. ''Sell,Ange,Lia,Maria,bira Hermia hatta Arthur'la bile dost oldum.''

Son kelimemin aptallığıyla bakışlarımı kaçırdım.Arthur ve Sat konusunu duymuştum.
Sat'in söyleyeceği sözü duymak için başımı çevirdim.

Arthur lafını duyunca yüzümün kızardığını hissettim.Hep aynı şey,Arthur ve yüz kızarıklığı...

"İyiymiş.Arthur iyidir."

Ardından lafı daha da bozmamak için ağzıma bir sürü çilek attım.Çileklerim bitince sıra bendeydi.

"Sende bir işler var mı?"

''Ah,ben mi?'' dedim alayla ''Sence olması mümkün mü?''
Moralim bozuk bir şekilde dudak büktüm. Bu konuları hiç sevmiyordum. Bütün melezler -avcılar hariç tabii- aşk aşk diye dolaşıyordu. Kardeşimin bile sevgilisi vardı. Boş zamanlarında hep Jeff'le takılıp beni unutuyordu.

Sat'in cevabını bekledim.

Şarap ve üzümlerin tanrısı tam arkamızda duruyordu. Arkamı dönmesem bile gücünü hissedebiliyordum. Umutsuzlukla ve ne yapacağımı bilez bir halde Sat'e baktım. O da en az benim kadar korkmuştu.

''Kalkın melezler!''

Biz de robot gibi istediğini yaptık. Dionysos tek kaşını kaldırıp bizi inceledi.

''Hımm...Demek bir avcı ve..''

Gözü bileziğime takıldı.

''Ve bir Demeter kızı.Bunu bir avcıdan beklerdim ama bir Demeter kızından hiç beklemezdim.Annene söyleyimde seni bitkilere karşı iyi davranmana karşı birazcık eğitsin.''

Sat gözlerinden alevler saçıyordu ama Dionysos aldırmıyor gibiydi. Ben de utançla ayaklarıma baktım.

Bay D.,namı diğer Dionysos Demeter'in kızına Demeter onu görürse nasıl hayal kırıklığına uğrar dersi veriyordu.Bu beni hayli sinirlendirmişti.

"Özür dileriz Bay D.,bir daha olmaz."

Ama olacağını o da biliyordu.İntikam için yine gelecektim ve tüm üzümlerini gözlerinin içine baka baka yiyecektim.Bu aralar tanrılara karşı bir garezim var ama kesinlikle savaş öncesi onları satacağım anlamına gelmiyor bu.

"Avcı,geçen sefer de böyle demiştin."

Ardından kulaklarımızı tuttu,kulağımı geçen seferden daha çok çekiyordu.Zavallı Maya ilk defa kulağı çekiliyor olmalıydı.Gözlerinden yaş geliyor gibiydi ki benim de öyleydi.Bırakması için dua ediyordum.

Büyük bir acıdan sonra bizi bıraktı.Bana gıcık kaptığım matematik öğretmenimi hatırlatıyordu.
''Kamp müdürlüğünden alınınca bütün sorunlar biter sanıyordum ama yanılmışım.'' diye homurdandı.

Sat hala sinirli sinirli oraya buraya bakıyordu.Ben de ortamı biraz sakinleştirmek isterdim.

''İsterseniz ben orman perilerine biraz daha hızlı toplamalırını söyleyebilirim.Biliyorsunuz,beni dinlerler.''

Dionysos hoşnut görünüyordu.

''Ve olmamış çilekleri büyütebilirim.''

Sat bana deli misin sen der gibi bakıyordu.

''Tamam,Demeter kızı Myra Maria Castle,sana güveniyorum.Avcı kızı Sally de sana yardım edebilir.Ben de bir kulübeme uğrayayım.'' dedi ve oğullarnı görmeye gitti.

Sat'le tarlada yanlız kalmıştık.

Maya planını gerçekleştirdi.Çilekleri büyüttü ve hızlı hızlı topladı.Tabi biz de aralarından biraz arakladık.Ardından Bay D. geldi ve çilekleri gördü.Büyümüşlerdi,hemencecik.

"Aferin melezler.Şimdi burayı terkedin!"

Maya'ya bakıyordum.Bu yaptığı iyi bir şeydi.Maya'nın koluna girdim ve onun çileklerinden de biraz arakladım.Off,bu çilekler hep böyle leziz mi olmalıydı?

(RpOut:Bundan sonraki postta bitir istersen)

Bay D. kocaman bir ışık hüzmesiyle kaybolurken gözlerimizi yumduk.Sonunda çileklerimizle başbaşa kalmıştık.
Bir koşu gidip gördüğüm ilk orman perisine çilekleri daha hızlı toplamalarını söyledim ve annemden aldığım uyarıcı otoriter bakışı attım.Peri korkuyla yutkunduktan sonra ''Tamam efendim.'' deyip arkadaşlarına haber vermek için koştu. Sat'le bakışıp güldük.Sonra beraber elimizdeki çileklere baktık.

''Herhalde bu çilekler bize kaldı.'' dedi Satallite ve kıkırdadı.

''Evet,yanında bir Demeter kızı olduğu için çok şanslıydın.'' dedim ve gülüşüp kulübelerimize doğru ilerledik.

Rp Bitmiştir