Bana neden ki dercesine bakıyordu. Aslıda ben de bilmiyordum sadece uzak durmanın iyi olacağını düşünüyordum. En sonunda
-Bir periyle çıkmak istemezsin benden dost tavsiyesi
dememle üstümün su olması bir oldu. Gözlerimi kısarak periye baktım. Gülmekle meşguldü. Arthur da öyle.
-Çok iyi kulakları olduğu kesin
dedi ve gülmeye devam etti. Bu sefer öfkeli bakışlarım ona döndü.
-Seni meyveye dönüştürmemi istemiyorsan sus.
-Sustum.
o da susunca periye baktım ve sinsi bir şekilde gülümsedim. Birden yerden çiçekler çıktı ve peri kendini suda buldu.
-Amma sakar bir periymişsin kocaman çiçekleri nasıl görmedin!
diye bağırdım. Şimdi Arthurla ikimiz gülüyorduk. Peri tam bana su fırlattığı sırada eğilim. Sonra Arthuru yerden kaldırdım ikimiz de koşarken
-Gidelim buradan yok bu peri beni boğacak
dedim. İkimiz de gülerek oradan uzaklaştık ve bu da güzel bir dostluğun başlangıcı oldu...
(Finish, mutlu son, the end, artık ne derseniz )