Sabah alarmın o iğrenç sesiyle uyandım. Karşımda mışıl mışıl uyuyan kardeşim Elena'ya baktım. 10 yaşında olmasına rağmen aklı çok fazla bilgiyi kaldırabiliyordu. Bir sesle yerimden sıçradım. Hemen aşağı koştum. Babam bize kahvaltı hazırlarken tabağı yere düşürmüş. Ondan bu kadar ses çıkartmıştı. 'Günaydın' dedim babama. Oda 'Günaydın' dedi. Yukarı çıktım. Tabaklar büyük bir sesle yere düşmüş olduğu halde Elena hala uyuyordu. Yanına gidip onu dürtüp uyandırdım. En nefret ettiği şey buydu ve ben bunu her sabah yapıyordum. Sırf onu gıcık etmek için. Yaşasın !
Banyoya doğru yürüdüm. Kapıyı açıp bir adım atmamla yer düşmem bir oldu. Ah salak Elena ! Gece duştan çıktıktan sonra yeri ıslatmış. Ve silmemiş. Bu çocuğun acil olarak psikolojik tedavi görmesi lazım. Yerden kalktım . Suyu açtım ve küveti doldurdum. Üstümü çıkarıp küvete oturdum. Uyuya kalmışım. Elena'nın ciyak ciyak bağıran sesiyle uyandım. 'Abla çabuk çık! ' . 'Biraz beklesen ne olur . Çıkıyorum birazdan . Duşta bile rahat vermiyorsun insana ' . dedim. 'Tamam.' dedi bağırarak. Küvetten çıktım ve üstümü giyindim. Odama gittim . Elena ağlıyordu. Yanına gidip neler olduğunu sordum. 'Az önce arkadaşım aradı.Anna ölmüş.' Ah kahretsin Anna mı ! O Elena'nın en iyi arkadaşıydı. Elena'yı sakinleştirdim. Bugün okula gelmemesini yatıp dinlenmesini söyledim. Üniformalarımı aldım. Odadan çıktım. Babamın odasına gidip giyindim. Çantamı alıp aşağı indim. Babam 'Elena nerde . Ah hazırlanamadı değil mi . Küçük yumurcak. Ben onu alıp geleyim .' dedi. Tam merdivenlerden çıkarken babamın kolundan tuttum. Olan biteni anlattım. Gözleri doldu. Yukarı Elena'nın yanına onu teselli etmeye gitti. Kahvaltımı etmek için masaya oturdum. Yemeğimi yedim ve Elena 'nın yanına çıktım. Babam yanında yoktu. Elena ise uyuyordu. Babam odasına geçmiş sessiz sessiz ağlıyordu. Ölümlere dayanamazdı. Tanımadığı biri olsa bile dua eder ve ağlardı.
Evden çıktım. Erkek arkadaşım Damon beni bekliyordu. Ona sarıldım ve sonra yürümeye başladık. Ona olan biteni anlattım. Çok üzgün olduğunu söyledi. Okula vardık. O farklı bir sınıfa girdi . Onun ilk desi meslek dersiydi. Benim ki ise Biyolojidi. En nefret ettiğim hocanın dersi. Gidip en arka sıraya oturdum. Sıramın altında bir not buldum. Notta 'Zamanı geldi. Gitmelisin.' yazıyordu. Benden önce burda ders yapanlarındır diye düşünüp kağıtı büzdüm ve hocaya atarcasına bir işaret yaptım. Bütün sınıf gülmeye başladı. Ta ki en sinir olduğum kız yani Ashley kalkıp benim yaptığımı söyleyene dek. Hoca 'Linda kalk ayağa. Bana kağıt atmaya çalıştığına göre konuyu çok iyi biliyorsun demektir. Kalk ve hücreyi anlat.' dedi. 'Ama hocam ne ilgisi var ?' dememe rağmen hücreyi baştan sona anlattırdı.İyiki bu derse çalışmışım yoksa sıınıfa rezil olurdum. Tenefüs zili çaldı. Ashley arkası dönük bir şekilde biriyle konuşuyordu. Herkes benim arkama toplandı. Ashley 'nin omzuna dokundum . Önüne dönmesiyle birlikte yüzüne benden bir tokat yedi. Bunu yapmamlıydım biliyorum ama hak etmişti. Ağlamaya başladı. 'Seni müdüre söyleyeceğim' dedi. Arkasından 'Korkak !' diye bağırdım. Müdür yanıma geldi bağırdı çağırdı . Benim tek söylediğim şu oldu 'Sizin söyledikleriniz umurumda değil. ' .Müdür arkamdan 'Okuldan atıldın seni küçük cadı !' diye bağırdı. Dönüp bir şey dememek için kendimi zor tuttum. Sınıfa girip çantamı alıp çıkacaktım. Sınıfa girdim ve Damon 'u Ashley ile öpüşürken gördüm. Damon 'Linda bak herşeyi açıklayabilirim . Dur dinle beni .' dedi.Ama onu dinlemeyecektim . Gördüklerim bana yetmişti. Çantamı alıp kapıdan çıkarken Ashley karşımda pis pis sırtıyordu. Ona bir daha tokat attım ve 'Bu sevgilimi benden çaldığın içindi .Seni ' diyebildim sadece . Cümlenin devamını getiremedim. Okuldan çıktım. Oraya bir daha dönmeyecektim. Eve gittim ve annem beni kapıda karşıladı. Boynuna sarılıp ağlamaya başladım. içeri geçtim ve ona herşeyi anlattım. Bana az da olsa hak verdi. Ama Damon 'un yaptığı şeye çok kızdı . Sinirlendi ve onu aradı. Son anda telefonu kapadım. Cep telefonuma baktım 10 tane cevapsız arama ve 20 tane mesaj. Hepsi Damon'dandı. Hiçbirini okumadım . hemen sildim. Onun hikayelerinin okumak istemiyordum. Elena'ya baktım. Biraz toparlanmıştı. Odamda bir not buldum. Okuldakinin aynısıydı. Aşağı indim ve aileme gösterdim. Babamla annem 'Biz hemen geliyoruz tatlım .' dediler . Aradan yarım saat geçti. Yanıma geldiler ve beni bir yere götüreceklerini söylediler. Yola çıktık . Bir kafede durduk. Ve konuşmaya başladık. Bana sakin olmamı söylediler. Ve sonra hayatımın en kötü konuşması başladı. 'Canım bak seni herşeyden çok seviyoruz ama sen bizim öz kızımız değilsin.'.Ağzım açık kalmıştı. Önce biyoliji dersi sonra müdürle kavgam sonra ise Damon 'un beni aldatması ve en sonunda evlatlık olduğumun ortaya çıkması. Bunda daha kötü bir gün olamazdı. Onlara bağırmaya başladım. Sessiz olmamı ve bir şey daha söyliyeceklerini belirttiler. 'Canım sen çok özel birisin. ' dediler. 'Ah. Evet . Evlatlık ve gerçek annesini babasını hiç tanımamış özel bir insan. ' dedim. Ve devam ettiler. 'Canım bak senin şu ilgini çeken Yunan mitolojisi gerçek .Yani o Tanrı ve tanrıçalar hala var. Sende onlardan birinin kızısın.' Şakaydı herhalde bu dedim içimden. Sonra tekerlekli sandalyede oturan bir geldi yanımıza ve kendini tanıttı. 'Merhaba. Ben Kherion. Melez Kampından geliyorum . Ve Linda'yı artık götürmeliyim. ' . 'Ne şaka dimi bu ! Yani bu olamaz ya. Hem ben hiçbir yere gelmiyorum .Onlarla kalacağım.' . Kherion 'Bak küçük hanım gerçek ailenle tanışmak ve güvende olamk istiyorsan gelmelisin.' Bu cümle beni ikna etmişti. Ailemle vedalaştık ve Kherion ile Melez Kampının yolunu tuttuk.