Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Madelynne Lily Ross

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Madelynne L. Ross
Artemis Avcısı
Artemis Avcısı
Madelynne L. Ross


Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 07/08/11

Madelynne Lily Ross Empty
MesajKonu: Madelynne Lily Ross   Madelynne Lily Ross Icon_minitimePaz Ağus. 07, 2011 4:28 pm

Kalbinin derinliklerinden gelen sesi susturamıyordu. O ölmüştü artık, yoktu! Her ne kadar onu ve birlikte geçirdikleri ölümsüz dakikaları maziye gömmek istede de, yüzünü unutmak istemiyordu. Hiçbir ölümlüye bahşedilemeyecek kadar güzel, hiç kimsenin onun taşıdığı gibi taşıyamayacağı kadar imkansız güzellikte bir yüz. Hatlarını getirdi gözünün önüne. Çoğu kez bakmaktan korktuğu deniz gözlerini, kızdığı zaman şehvetle kıvrılan dudaklarını... Alev alev yanan tenini düşündü. Tekrar onun bedeniye bütünleşmek, onun olmak için hayattaki her şeyini verirdi. Hayaldi bunlar sadece hayal... Bunların tekrar gerçekleşmeyeceğini düşünmek acıyla kıvranmasına sebep olmuştu. Sonsuz büyüklükteki denize baktı Madelynne. Bir an onun gözlerine baktığını hissetti. Karşısındaydı işte. Sadece bir kaç mil aşağıda.Korkarak hırçın denizin kayalara vuruşunu izledi Madelynne. Boşluğa bırakmak istiyordu kendisini. Ona tekrar kavuşmak. İşte sonsuz güzellikteki hırçın deniz kollarını açmış onu bekliyordu. Cesaretini toplamak için derin bir nefes aldı. Kalbinin atışını duyabiliyordu. Nasıl atlayacağını düşündü bir an yüzünde tebessüm belirdi. Nasıl atlayacağının ne önemi vardı ki? Birazdan O'na kavuşacaktı. Uçurumun dibine geldi Madelynne. Bir adım, sonrası sonsuzluktu... Derinlerden gelen bir sesle irkildi. Melodik bir ses ona seslenmişti. “Aşkın sana yaptırdıklarına bak Madelynne.” Ses yumuşaktı, kalbinin en derinliklerine dokunmuştu adeta, nefes alış verişi hızlanmıştı. “Bu kadar güçsüz olduğunu düşünmemiştim.” Çatık kaşlarla “Sen de kimsin?” diye mırıldandı sertçe, daha doğrusu sert olmaya çalışmıştı lakin melodik ses o kadar şefkatli, o kadar yumuşaktı ki, içinden bir parça buna mani oldu. “Hem adımı nereden biliyorsun ki?” Ses sabırla “Madelynne..” diye mırıldandı, bir çağrıydı bu. Lakin Madelynne başının kaldırmamakta ısrarlıydı, bunu yapmak istemiyordu. İstemiyordu işte! “Madelynne...” Yumuşak fısıltı denizden gelen bir esintiye karışıp kaybolurken yankısı kulakraını terk etmek istemiyor giyidi. İçine işlemiş bu sessiz sözcük işini zorlaştırmıştı. Daha fazla dayanamayacağını biliyordu, kaldırdı başını. Beklediği şeyle karşılaşamamıştı, karşısında sadece 14-15 yaşlarında bir gençkız duruyordu. Başında yapraklardan yapılmış bir taç sanki bir bütünmüşçesine pürüzsüz ayışığında kalmış gibi göz kamaştıcı bir şekilde parlayan teniyle harika bir tezat oluşturuyordu. Lakin o sesin sahibi bu kız olamazdı, olamazdı işte! Çok daha olgun biriydi o sesin sahibi. Her şeyden daha eski.. Eğer usulca ona seslenen bu kız ise, görüntüsünün altında güçlü, kendinden emin bir kadının yattığı aşikardı. “Benimle gel.” Dedi ses, hem uzak, hem yakın, hem yalan, hem de gerçeği temsil eder gibiydi. İmkansız... Benliğinin derinlerinde solmaya yüz tutmuş heves kıvılcımları güçlenerek bir aleve dönüştü. Bu düşüncelerinden sıyrılıp kendisine gelmesini sağlamıştı. Kendinden emin ve son derece zarif adımlarla Madelynne’nin güçlükle ardında bıraktığı ormana daldı. Sessizce takip ediyordu onu, nereye gittiklerini bilmiyordu hiç, ama kendini bu kıza teslim etmek hiçte zor gelmemişti ona. Kendini hiçbir şeye, hiç kimseye hissetmediği kadar ait hissediyor, tüm kalbiyle güveniyordu ona. Sadece yarım saat önce ölüme adım adım yaklaştığı bu ormanda kendinden emin bir şekilde kızın arkasından ilerleyebiliyor olması tüylerini ürpertiyordu. Tenine değen her yaprak onun zarif parmaklarındaki dokunuşu andırıyordu ister istemez. Gözünden düşmeye yüz tutmuş bir damla yaşı sildi eliyle. Şimdi bunun hiç sırası olmadığının farkındaydı, her ne kadar bunun ona en iyi gelecek şey olduğunu bilse de... Güven vermişti bu kız ona, umursamamasını sağlayacak bir sürtü... Nedenini bilmeden bağlanmıştı ona. Sanki ömrünün başından beri aitti bu kıza, kaderinin her zerresinde silik lakin kalıcı izler taşıyordu. Onu tanımadığını düşündü, kim olduğunu bile bilmeden böyle düşüncelere sahip olması normal miydi?

Yemyeşil çınarların arasında ilerlerken açık kalan tenini yüzen dallardan kurtulma çabaları verirken aniden durdu gizemli kız. “Ona neden bu kadar bağlısın?” diye sordu, sesi sertleşmiş, gerçekten içerlemiş gibiydi. “Hala...” Kimden bahsettiğini anlayabilmesi için düşünmesine gerek yoktu. Yüreğindeki boşluğun acıklı gözyaşlarına sebebiyet vereceğini biliyordu, bunu önlemek için kırpıştırdı gözlerini. “O...” devam edebilecek gücü kendinde bulabilir miydi? Sadece ona olan hala kalbinde yaşayan hislerini düşünmesi yeterliydi. “O benim hayatımdı.” dedi acıyla. Onu anlatmaya kelimelerin yetemeyeceğini biliyordu, hiçbir şey, hiç kimse onun kalbinde yarattığı boşluğu dolduramaz, hayatın ne kadar anlamsız olduğuyla ilgili düşüncelerini değiştiremezdi. “Kimse için kendi yaşamına son veremezsin.” Kaybolduğu düşüncelerinden bu ciddiyet duygusuyla dolup taşmış kelimeler eşliğinde çıkması onu biraz sersemletmişti. Lakin kızın “Bu hayat senin ve dilediğin gibi yaşamak hakkın.” Diyerek gülümsemesi gerçekten şaşkın ve garip hissetmesine yol açmıştı. Bu kadar çatık kaşları, sert bakışları ve olgun bir sesi olan olan birinden bu kadar şefkatli bir gülümseme görmek içini sızlatmış, asla sahip olamayacağı bir anne tablosu oluşturmuştu gözünde. Asla sahip olamayacağı bir anne... Bu kez de içindeki öfke kıvılcımları depreşiyordu. Çok geçmeden alevler her yanını sarmıştı. “Bak, ben senin kim olduğunu bilmiyorum fakat sen benimle ilgili her şeyi biliyorsun.” Yüzünü buruşturdu, bu durumdan memnun olmadığını vurgulamaya çalışmıştı. “Bu nasıl mümkün olabilir?” Bir iki adım daha ilerledi kız, şaşkın şaşkın dikilen Madelynne'in önünde durdu. “Mitoloji hakkında bir bilgin var mı?” ifadesiz yüzü son derece göz alıcıydı, bu nedenle soruya odaklanması vaktini almıştı. “Mitoloji mi?” Kız muhteşem gözlerini devirip Zeus ile ilgili bir şeyle mırıldandı. Zeus? Mitoloji? Parçaları bir araya getirmesi normalinden de uzun sürmüştü lakin şuan içinde bulunduğu durum ve ruh hali elverdiğince düşümeye çalışıyordu. “Yunan Mitolojisi gibi mi?” Kız yeniden gözlerini devirdi ve Madelynne’nin bilmediği bir dilde bir şeyle mırıldandı. “Üstüne bastın.” Diye mırıldandı sabırsızca. “Peki bilir misin?” Kaşlarını çattı Madelynne, az çok bir şeyler biliyordu hakkında. “Zeus gibi mi?” mırıldandı düşünceli düşünceli.“Ve Poseidon, ve Hades,...” Kız sırayla önce gök yüzüne, sonra geride bıraktıkları, artık görülemeyen denize, sonra da üzerinde durduğumuz toprağa endişeyle baktı. “Evet evet, onlar!” Devam etmesini istemiyor gibiydi. “Eh, öyleyse az çok biliyorum bir şeyler.” Kız sakince gülümsedi, hiç şaşırmamış gibi bir hali vardı. Bunu bekliyor olması Madelynne’yi biraz sinirlendirdi. “Peki onlara inanır mısın?” diye sordu kız, hiç olmadığı kadar ciddiydi sesi. Sanki bu gelmiş geçmiş en önemli soruydu. “Hiç düşünmemiştim bunu.” Diye mırıldanırken yüzündeki hayal kırıklığını gözardı edemedi. “İnanmalı mıyım?” Kız çok derinden bir kahkaha attı, o kadar güzeldi ki bu kahkaha, bir anda bu kasvetli orman bile mutlu bir yuva gibi görünmüştü ona. “Benim kim olduğum hakkında hala bir bilgin yok, değil mi?" diye sorarken sesi meraklıydı. Madelynne biraz düşündü. Böyle bir düşünce tarzı, böyle bir olgunluk... 10 insan ömrüne bedel olmalıydı! Lakin bu kız çok çok onun yaşındaydı! Kaşlarını çattı. “Ya bu sadece görünürde böyleyse...” diye düşünmekten alıkoyamadı kendini. Bu mümkün müydü? Fizik ve mantık kurallarına son derece aykırıydı. Lakin yaşamın bu kadar anlamsız olmadığını, olamayacağını biliyordu. Oralarda bir yerlerde, onu bekleyen bambaşka bir kader, bambaşka bir dünya, bambaşka kurallar olduğunu biliyordu, buna inanıyordu. Çünkü inanmak zorundaydı, aksi taktirde az önce olduğu gibi kendini uçurumu kenarında bulurdu.

“Sanırım bu sorunun cevabının Mitoloji’yle alakası var.” diye mırıldandı, bu sadece bir cümle değil, aynı zamanda bir soruydu da. Kız gözlerini kırpıştırdı, bunun farkına varacağını beklemiyor olmalıydı. Evet der gibi başını sallarken Madelynne neler döndüğünü az biraz anladığını hissedebiliyordu. “Sen...” diye mırıldanırken hala düşünüyordu. Birazdan söylemek üzere olduğu şeylerin bir deli saçmalığı gibi duyulacağının farkındaydı, lakin söyleyeceklerinin doğruluğu kadar saçma gelmeyecekti Madelynne’ye. “Sen bir Tanrıça mısın?” Onaylar gibi kafasını sallarken yüzü hala son derece ifadesizdi, ama gözleri zaferle gülümsüyordu. Bu gözler, böyle bir gençkız bedenine hiç uymuyordu. Yaşlı ve bilgeydi bu gözler, neler görmüş, neler geçirmiştiler kim bilir? Sanki bu beden, onu tamamlamıyordu... Sanki Tanrıça kız, bu bedene ait değildi. “Ben avın, ayın, ormanın, vahşi doğanın Tanrıçası’yım!” Dedi normalinden yüksek, coşkulu bir tonla. Ortalıkta hiç yoktan bir rüzgar esti, ağaçların sararmış yaprakları eski renklerini alıyormuş gibi gelmişti hatta Madelynne’ye. “Sen... Sen Artemis'sin!” diye haykırdı heyecanla. Tanrıça Artemis olması kendisi açısından pekte heyecanlı olmadığından sadece gülümsedi. “Seni bir yere götüreceğim. Hadi takip et beni.” Diye mırıldanırken, Madelynne hiç düşünmeden peşinden gitmek için hazırlamıştı bile kendini. Lakin hala şaşkınlığı üzerinden atmaya çalışıyordu. Mitolojiyle pek ilgilenmezdi, inandığı da söylenemezdi. Fakat şimdi tüm bu mitlerin gerçek olduğunu biliyordu. Artemis sessizleşmişti. Konuşmuyor, tek bir kelime bile etmeden sadece yürüyordu. Her ne kadar nereye gittiklerini merak etse de, sormakta bir gerekçe görmüyordu. Tanrıça’ya hiç kimseye güvenmediği kadar güveniyordu çünkü. Yine de, gidecekli ya da yapmak üzere oldukları şeyleri düşünmekten kendini alıkoyamıyordu. Acaba diğer Tanrılarla mı tanışacaktı? Sormaya çekiniyordu. Artık uçurumdan bir hayli uzaklaşmış ormanın derinlerine gelmişlerdi. Daha ne kadar gideceklerdi ki? “Şey...” diye mırıldandı çekingen bir tavırla.] “Geldik mi acaba?” Artemis gülümseyerek kocaman bir yazının önünde durdu. Bakmaya yeltenen Madelynne’in Tanıça’nın ciddi sesiyle dikkati dağıldı. “Aşkın sana yaptıklarını, getirilerini gördün. Çevrendeki onca güzelliği sadece kötü bir olay nedeniyle reddediyordun neredeyse!” Yüzünü buruşturdu. Bu gerçekten hoşuna gitmiyor gibiydi. “Önünde upuzun bir ömür var.” İç geçirdi. “Bana katırılsan, kocaman bir aileye sahip olabileceğin, erkeklerin ardından gözyaşı dökmeni gerektirmeyecek bir ömre sahip olabilirsin! Asla yaşlanmadan, ecelinle ölmeden...” Birkaç adım yaklaştı Madelynne’ye. “Yemin et.” İki parmağıyla kızın zarif çenesini kavrayıp hafifçe kaldırdı, gözlerinin içine bakmasını sağlıyordu. “Diz çök ve huzurumda ömrünün sonuna dek bana hizmet edeceğine, bir daha kalbinde hiçbir erkeğe yer olmayacağına, bunun sonsuza dek böyle kalacağına, aksi taktirde ölmeyi kabul ettiğine dair yemin et.” Kızın şaşkın ve kararsız bakışlarını onu ikna edebileceğini düşündüğü son cümleyle karşıladı. “Yemin et ki, kalbindeki bu acıyı alabileyim, yemin et ki, hiçbir erkeğin uğrunda ağlanılmayacak olduğunu sana göstereyim... Yemin et ki, onu sana unutturabileyim...” Tedirgince diz çöküp Tanrıça’nın uğruna yemin edilmesini istediği her şeyi tekrarlarken “Melezler Kampı'na hoşgeldin çaylak.” Diye mırıldandı Artemis. Avcısını kampa sağ salim, kendi elleriyle getirmişti...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Madelynne Lily Ross Empty
MesajKonu: Geri: Madelynne Lily Ross   Madelynne Lily Ross Icon_minitimePaz Ağus. 07, 2011 10:45 pm

Rp puanı: 100, tebrikler.


/Admin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
 
Madelynne Lily Ross
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ~ Madelynne L. Ross / Görevler.
» Lily ile RP
» Lily de Arar ~
» Lily Evelyn Brosse
» Lily Evelyn Brosse # Görevler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: