Nyks çocuğunu banyo yaptıcaz :P

Arena’dan yeni çıkmıştım. Bir taraftan etrafa bakıp diğer taraftan da kılıcımı tek elimle çeviriyordum. Yanımdan geçen bir meleze bana salak salak baktığından dil çıkarıp babamın alaycı bakışlarını fırlattım. Arkasını dönüp gitti. Karşımda aylak aylak dolanan çaylağı gördüm. Kaşlarımı kaldırıp

‘’Selam dostum Ne haber?? ‘’ Ne var dercesine baktı. Benle aynı yaşlarda gibiydi. Boyu çok az kısaydı. Beni görünce süzdü.

‘’Gel senle bir gezintiye çıkalım çaylak’’ dedim ve hemen kolumun altına aldım. Çıkmak için debelendi ama çok sıkı tutuyordum.Diğer elimle

‘’bak burası Çilek tarlaları. Şurası kulübeler, O taraf … Ve en sevdiğim yer tuvaletler ‘’ Karşıdan gelen Hades çocuğunu gördüm yakalandığım çaylağı ve tuvaletlere yöneldiğimi fark edince

‘’ Sizle gelebilir miyim Mia canım sıkında çaylaklarla uğraşasım var’’ gülümsedim

‘’Tabi önden buyrun’’


( Üzgünüm cezalıyım anca)

(Site içi başlıkları sadece rp yazmak için kullanıyoruz Lelouch, mesajını siliyorum.)

Etrafı gezintiye çıkmışken bir melez ile karşılaştım.Arenada kılıç sallıyordu.Ona pis pis baktım.Oda bana dil çıkardı ve bana kötü kötü baktı.Bende ordan kulübeme gidecektim.Aniden yanımda belirdi ve şöye dedi:
Selam dostum Ne haber?? diye sorup kolumdan tuttu.
Kaçmaya çalıştım ama kurtulamadım.
Gel senle bir gezintiye çıkalım çaylak
Bu iyiye işaret değildi.
bak burası Çilek tarlaları. Şurası kulübeler, O taraf … Ve en sevdiğim yer tuvaletler
İşler kötüye gidiyordu.Ama benimde oynıyacak bir kozum vardı.Karşıdan bir melez geliyordu.
Sizle gelebilir miyim Mia canım sıkında çaylaklarla uğraşasım var
Hmm 2'ye tek.Kötü.
Tabi önden buyrun
Hareket edemiyordum.Beni bir yere sürüklediler.Tuvaletlere...
Bir anlık kurturmayı başardım.İstediğimde buydu.Kozum olan silahımı çıkardım.Geass kılıçı.
Ve söyle dedim:
Bu kadar kolay mı sandınız?hıh.İlk başta benle düello etmelisiniz.dedim ve kılıçımı onlara doğrulttum.

Mia'nın bir anlık boşluğundan yararlanan çaylak melez, hemen kılıcına sarıldı ve onu bize doğrulttu. Bu hareket benim de Ares kızının da hoşuna gitmişti, doğalarımız gereği kavgaları ve düelloları severdik. Ancak, kılıcım Dehşet'i çekip onun kılıcına doğrulttuğum zaman, iki silah arasındaki çekimi hissettim.

"Bir dakika... sen kimin çocuğusun?!" diye sordum.

Kılıcındaki yeraltından gelen gücü hissedebiliyordum, kesinlikle Styks Nehri'ne batırılmış bir silah olmalıydı bu! Bir anlığına da olsa kanım çekildi, yoksa kampa gelen yeni melez benim kardeşim miydi?! Hemen sonra, söylediği sözler üzerine tekrar eski katılığımı kazandım:

"Nyks."

Gecenin ve Karanlığın Tanrıçası Nyks'in çocuğu demek... Bu iş eğlenceli olacaktı.

"Ne yapıyoruz, Robyn?" diye sordu Mia.

"Ben onun kılıcını düşüreyim, sonra sen de kafasını tuvalete sok!" dedim sırıtarak. Sonra Lucy'den öğrendiğim birkaç hamleyi deneyecek olmanın verdiği keyifle, çocuğun üzerine doğru yürümeye başladım.

Kılıçımı çektiğim zaman diğerki melezde kılıç çekti.Ama diğer melezde kılıç yoktu.Ve bana şöyle sordu:
"Bir dakika... sen kimin çocuğusun?!"
Bende Nyks dedim.Gece tanrıçasının oğlu.Gökyüzüne baktığımda havanın karardığını gördüm.Benim zamanım başlıyordu.Gece daha güçlü oluyordum.
Tek yapmam gereken onları biraz oyalamak.Gece olduğu zaman ise saldıracaktım.
Bir melez diğerkisine sordu:
Ne yapıyoruz, Robyn?
Ben onun kılıcını düşüreyim, sonra sen de kafasını tuvalete sok!
Kılıçımı düşermek mi ? İyi plan.Sadece zaman kazanmalıydım.Ani bir hereketle kaçtım.Evet resmen kaçtım.Peşimden geliyorlardı.İşte bu vakit kaybediyolardı.Güneş'de batmak üzereydi.Onarla savaşmak yerine kulubeme gitsem bile olurdu.Biraz daha hızlı olmalıydım...

Hava karanlık olduması benim için farketmezdi. Ama annemin hikayelerinde hatırladığım kadarıyla Nyks çocukları karanlıkta sisle bir olurlardı. Ve bizim için dahada zorlaşırdı. Çaylak olduğundan kılıcını dahi tutamıyordu. Koşaya başlayınca bizde arkasına düştük. Yüzüğümün taşını düşündüm. Elimde Digory olunca dahada güveniyordum bana resmen güç veriyordu. Belimdeki kemerden kılıç diskini alıp açtım bir yandanda son sürak koşuyorduk. Kılıcı havaya atıp düşüncelerimi serbest bıraktım. Tek düşüncem kılıç ile bir olmaktı. Gözlerimi kapatım durdum. Etrafı dinledim Ayak seslerini geldiği yöne doğru kılıcı yöneltim. Işığın azaldığını hissettim. ve kılıcı hayali olarak tamda Nyks çocuğunun boynunda olduğunu hissediyordum. Çocuk durmuştu kıpırdamıyordu. İçimden umarım boğazını kesmemişimdir hiç bulaşıkları yıkayamicam. diye geçirdim.Rob hala koşuyordu. bir süre sonra

''Yakaladım Mia kılıcı bıraka bilirsin daha fazla yorulma daha klozette sokıcaz.'' Gözlerimi açar açmaz kılıcın yere düştüğünü anladım. Başım dönüyordu ama önemsizdi. rob bir eli kılıcı alıp kabzasını tuttu. Kılıç disk olunca cebine atıp yanıma Nyks çocuğu ile döndü. Çocuk çırpınıyordu ama rob onu sıkıca tutmuştu. Sınsi sinsi gülüyordu.

''Seni küçük sıçan elimizden kaçacağınımı düşündün.'' Rob 'a dönüp

''Hadi tuvalette güneş batmadan önce'' Koşarak tuvalette sürükledik. Klozettin kapağını açıp

''senin için özel olarak en kötüsünü seçtik'' dedim. Kaçamazdı artık içerde hem ışık vardı hemde rob onu sıkıca tuttuyordu.Ensesinden tutup

''hadi bakalım nefesini tutta ölme''

İşim bitmişti.Yeteneklerim işe yaramıyordu.Ne yapabilirdim.İlk gün olduğundan bir dostum yok.Belki belkiğ bir ihtimal Nyks'ı gece tanrıçasını çağırabilirdim.Nasıl yapacağımı bilmiyordum.İçimden Zeus'a dua ediyordum ve Nyks'a ... Tuvaletin oraya kadar sürüklediler.
Gece görebidiğim için etrafa baktım.Sonuç yok.Tuvalletin oradaydık.İşim bitmişti.belki bir tanrı yada tanrıça gelir beni kurtarırdı.Çok düşük ihtimal.Kötü olan tuvalette ışık olmasıydı.Yani özelliklerim işe yaramıyordu.Hızlı düşünüyordum.hiç bir şey kurtaramazdı artık.Ve şöyle dedi:
''hadi bakalım nefesini tutta ölme''
Tuvalet iğrenç kokuyordu.Nefesimi tuttum.Her şey bitti derken arkada bir gürültü koptu.İyi bari yüzümün tamamı tuvalete girmemişti.Hehehe sincapları seviyorum son anda ses çıkartırlar.Beni tutan kişinin bacaklarının arkasından geçtim ve ışığı kapadım.Gölge olup odamı gittim.Hem onların istediği hemde benimkisi oldu.

( Tuvalet aydınlıktı dedim Sis olamaın değiştir !! )

edit...

''Arkasından seni hınzır birdaha ki sefere bu kadar yumuşak olmicam haberin olsun !!'' diğe bağırdım sinirle dışarı çıkıp bir ağacı tekmeledim halilen ağacın perisi ile kavga etmeye başladım.