Tam Calvin'e ona neler olduğunu anlatmaya başlamıştım ki, Elena "Siren Körfezi!" diye bağırdı. İlk önce ne dediğini anlamadım. Zaten sonra da anlayamadım. Birden ayaklarım ben emir vermeden harekete geçmişti. Çok hoş bir ses duyuyordum. Aslında hem güzel hem de garipti. Ses iki yönlü gibiydi; biri kulağımın dibinde yeni keman çalmaya başlamış birinin keman çalışı, diğeri ise rahatlatıcı bir piyano sesiydi.
Teknenin kenarına doğru gidiyordum. Düşmeme sadece iki üç metre kalmıştı. Ama umrumda değildi. Şu anda yapmak istediğim tek şey o sesin kaynağını bulmaktı. Tam o sırada bir el omzumdan tuttu ve geriye doğru düştüm. Ayağa kalkmıştım ki burnumun bir santimetre ötesinde bir cam yere doğru kapanmıştı. Kafamın içindeki sesler de kesilmişti. Ama hala o tiz ve insana işkence çektiren keman sesini biraz duyabiliyordum. Arkama döndüğümde beni çekenin Calvin olduğunu anladım.
Elena'nın 'Siren Körfezi' dediğinde neyi kastettiğini şimdi anladım. Biraz önce burnumun ucundan geçen cam da teknenin özel ses yalıtımıymış. Demek ki bu sadece bir teknede olmuyormuş.
Calvin bana baktı ve "Aynı şey bana da oldu ve beni de Elen kurtardı. Tabii biraz daha acıtmadan yapabilirdi bunu." dedi Elena'ya gözlerinin ucuyla bakarak.
Bakışlarımı Elena'ya çevirdim, "Peki sana neden bir şey olmadı?"
Elinde duran kare bir şekli gösterdi. Camdan yapılmıştı ve içinde kırmızı bir ışık parlıyordu. "Bu aleti yüksek dirençli sesleri önceden belirlemesi için yapmıştım. Dümenin yanındayken kırmızı ışık yandı ve Siren'in sesini alçak bir şekilde taklit etti. Ben de kulaklıkları taktım."
"Keşke bunu bize de söyleseydin." dedim.
"Zaman olmamıştı." diyerek gülümsedi.
Calvin onun da orada olduğunu hatırlatmak istercesine "Ee bizim ne işimiz var burada, biri düzgünce açıklayacak mı artık?" dedi.
Ben tam yeniden anlatıcaktım ki, Elena atıldı, "Önce burdan uzaklaşmamız gerekiyor." dedi ve Calvin'e gelmesini işaret etti.
Calvin dümene geçti, Elena da çantasının içini karıştırmaya başladı. Ben de dalgalara bakmaya başladım. Büyük bir dalgayla az kalsın yan yatıcaktı tekne. Hemen ayrılma kararımız en iyisi olmuştu. Tabii buralarda beş yıldızlı bir melez oteli varsa o başka.