Küçük Tanrılara Merhaba !

Alyssa her zamanki gibi kulübesindeki koltukta ters bir şekilde durmuş beynine kan gitmesini sağlıyordu. Bu haraketler onun için pek zor değildii ne de olsa. Kapının çalınması üzerine aniden çıkıştı ve kapıya yöneldi. Saçına düzen verdikten sonra kapıyı açtı ve kapıda hazırladığı kovanın üstündeki su kovası gelen misafirlerine büyük bir sürpriz olacaktı. Hatta olmuştu bile. İki kişi aniden soğuk suyun altında kalmışlardı. Alyssa ellerini dizine koyarak gülmeye başladı. Islanan kıza dikkatlice baktığında ise bunun Nina olduğunu anlamıştı ama yanındakini tanımıyordu bile. Nina sert bir surat ifadesi ile Alyssa'ya baktı. Alyssa hafif bir tebessüm ile ''Şey... Aslına bakarsınız bu bir şaka sayılmaz. Teorik olarak bir şaka ama bilimsel olarak sizi şu yaz ayında terden kurtulmanız için yapılmış bir düzenek.'' diyerek olaydan kurtulmaya çalışmıştı. Şimdi gerçekten kötü olmuştu. Ölümsüz kardeşi Nina bu olayı pek iyi karşılamamıştı. Alyssa ikisinide içeri davet etti. Kendisini affetmeleri için onlara donalds ve limonata ikram etti. Oysaki onları Alyssa yiyecekti ! Nina Alyssa'ya gülümsedi ve '' Arkadaşımı sana taktim edeyim Alyssa. Aaron. O bir küçü tanrı.'' dedi. Alyssa hafif bir gülümseme ile Aaron'un elini sıktı ve '' Merhaba. Duyduğun gibi ben Alyssa. Tanıştığımıza memnun oldum.'' Aaron '' Bende.'' dedi. Alyssa onlara meraklı gözler ile baktı '' Eee?'' .

Nina beni kampa geri getirdiğinde içimden bir an önce işlerimi bitirip Olimpos'a geri dönmek geçiyordu. Kampa adım atar atmaz gerilmiştim. Küçük melezler sinirimi bozuyordu genellikle. Nina, ''Rahatla artık. Sadece eski kulübemize gidiyoruz. Ayrıca çoğu bizi tanıyor.'' Başımı salladım. ''Seni tanıyorlar Nina. Uzun zamandır kampa dönmedim. Üzerinden üç nesil geçmiştir.'' dedim alay ederek. Nina koluma sert bir şekilde vurdu. ''Ben o kadar yaşlı değilim. Tamam mı?'' dedi ve sinirle Hades kulübesine doğru yürüdü. Peşinden ilerledim. Kapıya geldiğimde Nina beni bekliyordu. ''Bizi kim karşılayacak?'' diye sordum. ''Alyssa. Kulübede başka kimler var şu an bilmiyorum.'' dedi. Kapıyı çaldı ve bir kaç saniye sonra sırılsıklam kulübeden içeri girdik. Bize kapıyı açan kız katıla katıla gülmeye başladı. Aslında sinirlenmem gerekirdi ama tam aksine. Bu şakayı yıllar önce ben de yapardım. Hades çocuklarının espri anlayışı hala aynıydı. Nina burnundan sular damlarken sinirle kıza baktı. Kız gülmemeye çalışırak, ''Şey... Aslına bakarsınız bu bir şaka sayılmaz. Teorik olarak bir şaka ama bilimsel olarak sizi şu yaz ayında terden kurtulmanız için yapılmış bir düzenek.'' dedi ve Nina'nın bakışlarından ürkerek bizi içeri davet etti. Biz eski ortak salona geçerken, neredeyse herşeyin yerli yerinde olduğunu gördüm. Nina koltuğa oturdu ve kız bize havlu ve yiyecek birşeyler getirdi. Nina saçlarını kuruladıktan sonra, ''Arkadaşımı sana taktim edeyim Alyssa. Aaron. O bir küçük tanrı.'' dedi havluyu bir kenara bırakarak. ''Merhaba. Duyduğun gibi ben Alyssa. Tanıştığımıza memnun oldum.'' dedi. Kızın Hades çocuklarına göre biraz fazla sevecen olduğunu düşündüm. Bozuntuya vermeden ''Ben de.'' dedim. Alyssa ellerini beline koyarak ''Eee?'' diye sordu. Nina söze girerek, ''Söylemiş miydim bilmiyorum, Aaron'da Hades kulübesinden Alyssa.'' dedi. Alyssa sevinerek, ''Aa gerçekten mi? Çok sevindim. Demek yıllar önce ikiniz buradaydınız.'' dedi. Başımı sallayarak ''Evet, öyle denilebilir.'' dedim. Alyssa karşımızdaki tekli koltuğa oturdu ve ''Babamız seni niçin ödüllendirmişti?'' diye sordu merakla. ''Zamanında gittiğim bir görev sonucunda.'' diyerek geçiştirdim. Konuyu kapamak için ''Aslında Alyssa, buraya görev için geldim ve sizlere babamdan bir mesaj getirdik.'' dedim Nina'ya bakarak.

''Rahatla artık. Sadece eski kulübemize gidiyoruz. Ayrıca çoğu bizi tanıyor.''
Aaron oldukça gergin görünüyordu. Bir Hades çocuğu olmasına rağmen kulübeye gitmek onu endişelendiriyordu. Ben artık melezlere alışmıştım; fakat o Olimpos'taki yaşama yaşamına adapte etmişti kendini.
Aaron yüzüne alaycı bir gülümseme yerleştirdi ve ''Seni tanıyorlar Nina. Uzun zamandır kampa dönmedim. Üzerinden üç nesil geçmiştir.'' dedi. Her zaman bunu yapardı! Ben yaşlı bir tanrıça değildim ki! Sadece yüz on yaşındaydım.
''Ben o kadar yaşlı değilim. Tamam mı?''
Yaş konusunun kapanması için hızla yanından uzaklaştım ve eski kulübeme gittim. Kapının önünde durunca kötü bir şeyler olacağınını hissettim. Tereddütle kapıyı çaldım ve o anda Aaron ve ben sırılsıklam olduk. Sanırım ikimizde aynı şeyi düşünüyorduk. Bir asır önce,aynı şakaları biz yapmıştık. Yine de sinirlenmemek elde değildi.
Alyssa kapının önünde katıla katıla gülmeye başladı. Ona şu öldürücü tanrıça bakışlarını yollayınca gülmemeye çalışarak ''Şey... Aslına bakarsınız bu bir şaka sayılmaz. Teorik olarak bir şaka ama bilimsel olarak sizi şu yaz ayında terden kurtulmanız için yapılmış bir düzenek.'' dedi.
Sevimli bir şekilde sırıtarak bizi içeri davet etti. Bize verdiği havluyla saçımı kuruladıktan sonra havluyu bir kenara bırakıp onları tanıştırdım.
''Arkadaşımı sana taktim edeyim Alyssa. Aaron. O bir küçük tanrı.''
Alyssa tokalaşmak için elini uzatarak ''Merhaba. Duyduğun gibi ben Alyssa. Tanıştığımıza memnun oldum.'' dedi. Aaron da elini uzattı ve ''Ben de.'' dedi. Ah,ama hala kardeşi olduğunu bilmiyordu. Keşke Aaron kampa daha sık gelseydi!
''Söylemiş miydim bilmiyorum, Aaron'da Hades kulübesinden Alyssa.''
Alyssa şaşırmış gibiydi. Ne de olsa Aaron'u ilk defa görüyordu. Ona merakla bakıp ''Babamız seni niçin ödüllendirmişti?'' diye sordu. Aaron geçmişte yaşadığı olayları anımsayarak yüzünü buruşturdu.
''Zamanında gittiğim bir görev sonucunda.''
Bunu söylemekten çok rahatsız olduğu belliydi. Zaten her melezin küçük tanrı olması imkansızdı. İlahi olabilmek için çok zor bir şeyi başarabilmeniz gerekirdi. Ve anlaşılacağı gibi bunları anımsamak da hiç hoş değildi. Aaron daha fazla bu konu üstünde durmak istemediği için ''Aslında Alyssa, buraya görev için geldim ve sizlere babamdan bir mesaj getirdik.'' dedi bana bakarak. Başımla onayladım ve Alyssa'nın meraklı gözlerine baktım.
''Lyss,bildiğin gibi Morpheus'un bana verdiği yüzük sayesinde rüyamda babamızla iletişim kurabiliyorum. Dün gece bana çok garip şeyler olacağından söz etti. Ve kesinlikle dikkatli olmamız gerekiyormuş. Nedenini öğrenemedim;çünkü sabah oldu ve uyandım.''
Lyss kaşlarını yukarıya kaldırarak ''Yani öğrenmenin bir yolu yok mu?'' diye sordu. Aaron sessizliğini bozarak ''Aslında yok gibi görünüyor;ama Nina'nın denemek istediği bir şey var.'' dedi. Başımla onayladım ve anlatmaya koyuldum.
''Ruh tılsımımla Hades'in yardımcısı olan ruhu getirebilirsek neler olduğunu anlayabiliriz. Babam sağ koluna her şeyi anlatır.''
Alyssa'nın gözleri parlamıştı.
''Pekala,yapalım öyleyse.''