Merhaba

Dışarıdan Hephaistos kulubesi çok sade görünüyordu ama kapı açılıp içeri girince kulubenin bir teknoloji harikası olduğunu anladım.Satir yardımcım olduğunu söyleyen Fysis kulubeye doğru seslendi ''Hephaistos kulubesi bu yeni kardeşiniz Perseus Grace!''

Odam gayet rahat ve güzeldi.Kendi evimdeki odamdan bile iyiydi.Türlü türlü alet edevat ve çeşitli eşyalar vardı hepsini kendime yakın hissediyordum sanki hemen alıp birşeyler yapmalıymışım gibi ama yapmadım.Odaya yanımda olan birkaç ufak tefek eşyaları koydum.Sonra odadan dışarı çıktım kardeşim Alex'e seslendim.Dışarıdan sesi geldi''Buradayım''.Dışarı çıktım kulube eskisindende güzel görünüyordu ve kapısında ''Hoşgeldiniz'' yazısı vardı.Alex'e döndüm,nefes nefeseydi.Sordum:''Burada temizlik falan mı oldu bu kapıda Hoşgeldin yazısı Ed ve Elena için mi?

Bu melezin öğrenmesi gereken çok şey vardı. "Ayda bir Temizlik Denetimi olur. Onun için oldu bu. Kardeşlerim gelince eminim onlar ile de tanışman iyi olur. Onlar da çok yakındır kardeşlerine." dedim. Yeni evini gerçekten çok sevmiş gözüküyordu. Bu yeni değişiklikleri görünce de heyecanlanma yaşamış görünüyordu. "Her ayda bir böyle göreceksin kulübemizi. Fazla şaşırma bence." dedim. Kafasını onaylarcasına aşağı yukarı hafifçe indirdikten sonra gülerek kulübenin dışını izlemeye başladı. En güzel hali bana göre şimdiki hali idi. Elena ve Ed'in temizliği de güzeldi ancak insanın yaptığı şeyler ona daha iyi geliyordu. İçeri hızla girdim. Soğuk hava hakimdi çevreye ama ben yarım kollu zırhım ve belimin her iki yanında biri bulunan kılıçlarım duruyordu. Perseus'a daha iyi bir isim veya lakap bulmamız gerekti. Perseus'a sürprizimizi açıklamaya başladım. "Bak Pers. Biz Ed, Ben ve Sen olmak üzere 3 erkek kardeşiz. Elena kız kardeştir. Ona işkence yaparız biz Ed ile. Onu olabildiğince sinirlendir. Eğer seni dövmeye kalkarsa benim veya Ed'in yanına gel. Bize bişey yapamaz." dedim ve gülmeye başladım. Yeni evini eski evinden daha çok sevmesini sağlayacaktım.

Bir kız kardeş.Şaşırmıştım ve aklımda güçlü hephoistos çocuğu kolları ile beni döven bir kız kardeş geldi.Eğlenceli olabilirdi tabi aşırıya kaçmazsa.Düşünceler arasında yüzerken midemin guruldadığını duydum.Karnım acıkmıştı Alex'e döndüm''Burada yemek nerde,nasıl ne zaman yenir ? ''.Cümleyi kurduktan sonra kendime güldüm cidden saçma bir soru olmuştu bu ama ne yapabilirdim ki burası hakkında hiçbir şey bilmiyordum

''vay o kılıç çok şık duruyor.süper birşey ben kendime öyle bir kılıcı nasıl yapabilir?'' diye sordum.Hayatım boyunca kılıçlara fazladan ilgi duymuştum ama hiçbir yerde annemin şirketinde bile bulamıyordum bana uyan bir kılıç.Belki burada bulabilirdim bana uyan kılıcı belkide kendim yapardım o kılıcı bilemiyorum.Şimdi daha önemli işlerim vardı yemeğe katılmalıydım Alex'e döndüm ''iyi geceler ben yemeğe gidiyorum'' homurdanırcasına''tamam tamam afiyet olsun'' dedi ''anladığım kadarıyla ciddi bir tipti onun yanında boş ve aptalca konuşmasam iyi olur'' diye düşündüm yemeğe doğru giderken