Güneşlenmek için tam zamanını bulmuştum. Güneş yukaıda tüm gücüyle parlıyordu. Elimde kırmızı-beyaz plaj çantam vardı. Bir de taşımasını rica ettiğim şemşiyem ile yanımda bir çocuk vardı. Çocuk benden bayağı etkilenmişe benziyordu. Yüzümde bir gülümseme ile beni takip etmesini söyledim. Çocuk elinde şemsiyem beni takip ediyordu.
''Şemsiyeyi buraya sabitletmisin. Fazla yanmak istemiyorum. Tenime zarar veriyor.'' dedim. Çocuk şemsiyesi açıtı ve oturacağım şezlongun yanına kuma batırdı. Mavi çerçeveli gözlüğümü çıkardım ve yeniden gülümsedim. ''Teşekkür ederim.'' Çocukda bana gülümsedi ve koluma hafifçe dokunduktan sonra koşarak oradan uzaklaştı. Plaj çantamı kuma bıraktım ve içinden plaj havlumu çıkarıp şezlongun üzerine serdim. Ardından güneş sütü, kremler, yanma karşıtı losyonlar, brozlaştıran losyonlarıma baktım. Bunları kendi kendime süremezdim ve güneşte kavrulmak istemiyodum. Keşke kardeşlerimden birini yanıma alsaydım. Şapkamı çıkardım ve kusursuz şekilde ki sarı saçlarımın görünmesini sağladım. Ardından etrafa baktım. Bana doğru bakan çocuğua gülümsedim ve yanıma gelmesi için işaret ettim. ''Meraba, kremlerimi sürer misin?'' dedim en tatlı gülüşümle.
Sonunda kremimi sürmeyi bıraktığında omzumdan ona baktım ve gözlerimle gidebilirsin işareti yaptım ama çocuk bunu anlamamıştı. ''Gidebilirsin.'' Çocuk hiç bozuntuya vermeden ayağa kalktı ve plajın karşı tarafına doğru yürümeye başladı. Yılışık. Sonunda şezlonga uzandım ve güneşlenmeye başladım. Güneşin tenimdeki sıcaklığı beni sıkmaya başladığında denize doğru yürüdüm ve daldım. Deniz serindi ama bu biraz önce güneşten yanmaya başlayan tenim için iyi gelmişti. Birkaç kez dibe battım. Sonunda kıyıya dönmem gerektiğini düşündüğümde plajdan uzaklaşmıştım ve bu uzaklık çok fazlaydı. Plajdakiler neredeyse hiç görünmüyordu. Bu kadar yüzmemiştim. Akıntıda fazla değildi. Ama bu yargım bir hataydı. Akıntı etrafımda dönüyor ve dolaşıyordu. Sonunda bir girdap biçimini aldı ve ben o girdabımın içinde savrulmaya başladım. Ağzımdan yüksek bir çığlık yükseldi. Ama beni duyabileceklerini bile düşünmüyordum.
Sonunda girdap beni tamamen çekti ve denizin içinde savrulmaya başladım. Yüzeye çıkmaya çalışıyordum ama akıntı hiç yardımcı olmuyordu. Ardından imgelerimde gördüğüm kızı gördüm. Ve o an anladım imgelerimde ki kızda boğularak ölmüştü ve bende şimdi onun ölümünü yaşıyordum. Ya da ona benzer birşey. Artık nefes alamayacak hale geldiğim bir sırada yüzeye çıktım. Islak kumlar yüzüme ve saçlarıma yapışıyordu tamamen dağılmıştım. Ayağa kalkmaya çalıştım ama başarılı olamadım. Bilincimi yitirmeden önce son gördüğüm şey küçük kızın ağaçların arasında olduğunu ve bana Ogygia diye fısıldadığını gördüm.
Konu: Adanın Çekimi 
Ptsi Tem. 04, 2011 11:08 pm