Artemis Avcılarıyla Sohbet

8- Bir arkadaş edinip kulübesine ziyarete gideceksin.
Mekan: Artemis Kulübesi
Katılacaklar: Ben ve Artemis Avcıları

------

Uzun zamandır kulübemden çıkmadığım için Artemis Kulübesine bir gezi düzenlemeye karar verdim. Üstelik Satellite'yi de özlemiştim. Yeni gelen avcıyı tanımak istememde ayrı bir konuydu zaten. Onların kulübesi benim kulübemden biraz uzaktı bu yüzden yürümem gerekiyordu. Vardığımda kulübelerinin kapısını çaldım. Açıldığında üstümü düzenlemekle meşguldüm. Başımı kaldırıp baktığımda Sat'in bana gülümsediğini gördüm. Ona sarılıp "Merhaba Sat" dedim ve içeri geçtim. Artemis Kulübesini ilk defa görüyordum ama çok güzeldi. Yatakların hepsi topluydu (ben dağınık bekliyordum) yerler temizlenmişti. Onlara imrendiğimi hissettim. Benimki gibi ottan bir yerleri yoktu. Temizlemek daha kolay olmalıydı. Masanın üzerine konan okları da hemen göze batıyordu.

Odayı incelemeyi bırakıp Sat'e döndüm. "Kulübeniz çok güzeel. Benimkini görmelisin. O kadar dağınık ki. Toplamaya çok üşeniyorum." gülümseyerek koltuğa oturdum. Satellite de oturdu. "Kardeşin gelmiş diye duydum. Doğru mu?"

Jessica bir sürpriz yapıp,gelmişti.Gelir gelmez koltuğa oturdu ve sohbete başladık.Bugün eğleneceğimizi hissediyordum.
"Sana da selam Jess.Özlettin kendini." diyerek üçlü koltuğun diğer köşesine oturdum.Kulübemi daha yeni temizlemiştim,umarım temizlik denetlemesine kadar bozulmazdı.
"Evet yeni bir avcı var.Ama daha tanışamadık.Şansa bak,kardeşim diyebileceğim kulübe arkadaşımın sadece adını biliyorum.Pacely.Şu anda nerede onu bile bilmiyorum.Tuvalette bile olabilir.Gece geç geldi,uyuyordum dikkate almadım.Uyanınca da beni ve Pacely'i buraya getiren satir Rourke bana adını söyledi ve hemen gitti.Umarım hemen gelir de seninle beraber ben de tanışırım şu kardeşimle." diyerek uzun bir konuşma yaptım.Ardından mutfağa yönelip:
"Bir isteğin var mı?Dünden kalma biraz kurabiyem var." dedim ve büfenin önüne geçtim.

Kurabiye mi bayılırdım. Gülümseyerek "Tabi ki Sat. kurabiyelere bayılırım. Umarım kardeşin ben buradayken gelir de ikimiz de tanırız onu" dedim. Sat. kurabiyeleri getirdiğinde iştahla onlara baktım. Masaya bıraktıktan sonra bir tane alıp yemeye başladım. Harikalardı. "Satellite Morgan bu kurabiye bir harika" dedim. İkincisini alırken konuşmaya devam ettim "Artemisle kaç kere karşılaştın? Ben pek karşılaşmadım. Hades'in sarayında ilk kez gördüm onu.. Tabi o zamanlar Hades beni öldürmek istiyordu.. Hala da öyle sanırım. Bir de bana bu bilekliği verdiği zaman görüştük." ona elimdeki siyah çiçek desenli bilekliği gösterdim. "Sihirli eşya, tehlikeyi hissetmemi sağlıyor. Sahi arkadaşınım ama sana hiç sormadım. Artemis sana bir eşya verdi mi?" dedim ve meraklı gözlerle ona baktım.

Artemis..Ebeveynim,patronum..
"Bana da bu kolyeyi verdi." diyerek kolyemi gösterdim.Onu çok seviyordum.
"Restle diye bağırınca Artemis yardımıma koşuyor.Çok kullanışlı." diyerek onu okşadım.
"Artemis'le ava çıktım,Long Island'da görüştüm ve bir kaç kez Empire'a gittim.Sen Persephone'u hiç gördün mü?Doğrusu ben sadece Athena,Afrodit,Poseidon ve Artemis'i gördüm.Persephone..Adını duydum sadece." diyerek ona baktım ve ağzıma bir kurabiye attım.

Gülümsedim. "Dediğim gibi sadece iki kez gördüm, yer altında ve ormanda.." sonra devam ettim. Konuşurken kurabiyeleri yemeye devam ediyordum. "Anneme fiziksel açıdan pek benzemiyorum, davranışlarımız daha çok uyuyor. Ben de Artemis, Athena ve annemi gördüm sadece. Ne diyorum bence bir ara seni yer altına götüreyim, annemi ziyaret ederiz. Hades ne derse desin umrumda değil. Annemi üzmek istemiyor, yani bana da zarar veremez" kurabiyelerin bittiğini görünce suratımı astım. "Bu arada sihirli eşyan çok güzelmiş." dedim. Kolyesine baktım. Ardından kendi bilekliğime.. "Hera'nın kızı gelmiş bir de.. Zeus kampı yıkmazsa iyidir" dedim. Son cümlemi fısıldayarak söylemiştim.

Gülümsedim. "Evet kamp coşuyor,eğlenceli olacak." dedim."Evet bir ara yeraltına inmek gerçekten isterim.En son Stell'le inmiştim.Birkaç kere daha insem zaten yeraltı maceram tamamlanmış olacak." diyerek biten kurabiye tabağını aldım ve yıkamaya koyuldum.Bu arada Jess'in konu açmasını bekliyordum.

Mutfağa gitti ve tabağı yıkamaya başladı ben de peşinden gittim. "Yardım ister misin?" diye sordum. Hayır anlamında başını salladı. Bir süre sessizce durduk. İkimizin de aklına konuşacak bir şey gelmiyor gibiydi. Tekrar salona geçtim. İşini bitirince Sat de geldi. Konu bulmak için uğraşırken sonunda aklıma gelen ilk şeyi söyledim. Her zamanki gibi.. "Artemis dışında en sevdiğin Tanrı ya da Tanrıça kim?" diye sordum.

Düşündüm.. "Artemis" dedim ve güldüm. O da bunu dememi bekliyormuş gibiydi. "Şaka bir yana sadece üç Tanrıça tanıyorum, Hades de var tabii ama onu hiç sevmiyorum. Sanırım Athena, o.. akıllı ve iyi bir Tanrıça, Artemis'i pek tanımam o yüzden iyi bir yorumda bulunamıyorum" tekrar sessizlik oldu. Ayağa kalkıp kapıya doğru gittim. "Ben gideyim artık Sat. harikaydı. Hele o kurabiyelere bayıldım. Çok saol" dedim ve gülümseyerek Artemis Kulübesinden kendi kulübeme gittim.

Rp Bitmiştir