BÖLÜM 1
Arkadaşlarımla gittiğim kampta kaybolmuştum ve biraz korkuyordum birden karşıma dev bir yaratık çıktı hemen koşmaya başladım,tam giderken bir kapı gördüm tahtadan yapılmaydı ve üstünde yunanca bir şeyler yazıyordu daha dikkatli bakınca harfler birbirine girdi ve melez kampı yazısı çıktı bir anda kendimi içeri attım yaratık kapıda kaldı çünkü etrafımdakiler kılıçları ile yaratığa saldırıyordu bir kız geldi ve yaralanıp yaralanmadığımı sordu ona hiçbir şeyim olmadığını söyledim adının Julia Kingstom olduğunu söyledi bende ona kendi adımı söyledim,hikayem böyle başladı,oda bana melez kampının neresi olduğunu anlattı,sanırım Julia kamptaki en iyi arkadaşım olacaktı.bana kampı gezdirmeye başladı dövüş alanları,arena birsürü şey vardı daha sonra melez tepesi denilen bir yere çıktık orda benle aynı yaşta biri oturuyordu julia:
-işte bu Parcey Jackson,Poseidon'un oğlu.
-Tanıştığımıza sevindim Parcey.
Julia:
-iyi anlaşacağınıza eminim...
ben:
-belki,dedim ve gülümsedim.
Daha sonra başka bir melezin odasına girdik,bilgisayar,playstation,televizyon...
Julia:
-İşte bu da Luke
Ben:
-Tanıştığımıza sevindim.
Julia:
-hadi bakalım biraz sonra seni test edicez,dedi ve birlikte açık bir alana çıktık herkez birbiri ile kılıç dövüşü yapıyordu,Julia:
-al bakalım kılıcını,dedi ve bana bir kılıç fırlattı.
Ben:
-Nee!bu kadar erken mi??!?! Be..be..ben yapamam,hiçbirşey bilmiyorum.
Julia:
-Hadi ama,ilk başta banada öyle gelmişti,sonra alışıyorsun.
Ben:
-sen öyle diyorsan,başlayalım,dedim ve dövüşmeye başladık ilginçti ama kılıç çok hafifte ve çok güzel dövüşüyordum,Julia:
-Yeni birine göre çok iyisin.
Ben:
-Hadi canım,dedim ve ikimizde gülmeye başladık,Julia bir anda tekrar dövüşmeye başladı,ben ani bir hareketle kılıcını elinden düşürdüm kılıç havada uçtu ve yaklaşık iki metre öteye saplandı arkadan bir ses bizi alkışladı dönüp baktığımda baya bir şaşırmıştım çünkü gördüğüm şey yarı keçi yarı insandı,Julia:
-İşte bu kıvırcık.
Ben:
-daha neler göreceğim,sen..sen..
Kıvırcık:
-Evet yarı keçi,bizlere satır derler.
Ben:
-Şey...Tabii,ikiside bana gülüyordu çünkü şaşkın şaşkın bakıyordum,daha sonra Kıvırcık gitti,Julia:
-Şimdi kaslarının ne kadar güçlü olduğunu görüceğiz.
Ben:
-Nasıl?
Julia:
-Tırmanma duvarında.
Ben:
-hımmm,birlikte tırmanma duvarına gittik ve tırmanmaya başladık ikimizde aynı yükseklikteydik, Julia:
-Eee ne dersin,tepeye kadar bir yarış yapalım mı?
Ben:
-Bana uyar.
Julia:
-3-2-1 Başlaaa,dedi ikimizde olan gücümüzle tırmanıyorduk ben tepeye vardım Julia ise tam arkamdan geldi,Ben:
-Eeee ne dersin?
Julia:
-iyisin,ama hava kararıyor sana kalacağın yeri göstereyim dedi ve bir klübeye girdik.
BÖLÜM SONU