Herkes için yeni bir okul günü başlıyordu.Kimi okulu eğitim,kimi okulu eğlence kimi ise zaman kaybı olarak görür.Ben okulu popülaritemi kullanacak bir araç olarak görürüm.O gün saatimin sesiyle uyandım ve saçlarımı taradım.Sonra mor bir taç takarak üstümü değiştim.Çantamı da alıp aşağı indim ve kahvaltı masasına oturdum.Her zamanki gibi babam bana güzel bir kahvaltı hazırlamıştı.Kahvaltımı bitirdiğimde kapı çalındı.Gelen kişi tahminimi yanlış çıkarmamıştı.En iyi arkadaşım Jen bana‘’günaydın’’ diyerek bana gelmem için el işareti yaptı.Yerimden kalktım ve babama ‘’hoşça kal’’diyerek çantamı aldım ve hemen Jen`in yanına giderek evden çıktım.Yolda giderken çok tuhaf hissediyordum.Bu daha önce hiç yaşamadığım bir histi.Sanki biri yada bir şey beni izliyordu.Bu rahatsızlık içinde okula yürümeye devam ettim.Okula birkaç blok kala sokağa Tony isimli iri çocuk girdi.Okulun kabadayısı diye tanımlayabileceğimiz bir kişiydi.Her zaman yelek giyer şapkasını ters takardı.Malesef benden hoşlanıyordu.Sık sık beni şıkıştırırdı.Tam yanıma gelmiş her zamanki gibi geveze geveze konuşmaya başlayacaktı ki birden bir şey önüme düştü.Gülle gibi kaldırıma çakıldı.Ne olduğunu anlamak için kafamı uzattım.Tam o anda kaldırımda ki delikten dev bir silüet yükseldi.Dev bir yılana benziyordu.Korkudan baka kalmıştım.Tony çığlık çığlığa kaçmaya başladı.Jen de bayılarak yere düştü.Yılan ‘’meless kokusu aldımısıssssı biliyordum,şimdi sssssssenii birr lokmada yutacağımsss’’ diyerek üstüme atıldı.Daha önce hiç yaşamadığım bir refleks ile takla atarak arkaya atladım,yılan kafasını az önce durduğum yere hızlı bir şekilde çarptı.Hızla kaçmaya başladım.Hızlı olduğuma şükretmeliyim.Sokaklardan geçerken sık sık insanların ‘’ah,bu şirin şeyden mi kaçıyorsun’’ gibi şeyler söylediğini duyuyordum.Bu insanlar kör olmalıydı.Artık daha fazla ilerleyemeyecektim.Çok yorulmuştum.Yılan tam karşımda duruyordu.Artık sonum gelmişti.Yılan tam üstüme atılacaktı ki birden durdu.’’sana nasılsssss saldırabilirimkisssss’’ dedi.Hiç bir şey anlamamıştım.O sırada kafamın içinde güçlü bir kadın sesi duydum; ‘’korkma,bu onu oyalar.Kamptakiler yolda biraz dayan’’.Artık dayanamayacaktım.Kendimi bıraktım.Birden her yer karardı.