Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Perseus Carter
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Perseus Carter


Mesaj Sayısı : 1204
Kayıt tarihi : 01/01/11

Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D Empty
MesajKonu: Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D   Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D Icon_minitimePaz Mayıs 08, 2011 9:50 am

Elim ayağıma dolanıyordu. Önümde Kronos olsa bu kadar paniklemezdim açıkçası. Çikolatalar nerede kalmıştı acaba? Peki ya çiçekler? Acaba şık olmuş muydum? Beyaz gömleğimin üzerine siyah bir kravat giydim ve kravatı sıkılaştırırken kendime bir baktım. Vay be Clay’i istemeye gidiyordum. Çok şık olmalıydım. Saçımı son bir kez düzelttikten sonra ceketimi hızla giydim ve parfümümü sıkıp odadan çıktım. Ayakkabılarımı giyerken elimdeki yüzüklere baktım. Acaba onlarla kıyafetimi kesip sonra da “canavar saldırdı, üzgünüm gelemiyorum” mu deseydim? Ne saçmalıyordum ben. Tamam, heyecanlıydım fakat saçmalamamalıydım. Tam yerimde doğrulurken içeri kardeşim girdi. Elinde bir kutu çikolata vardı. Tam onun ardından da Elena girdi içeri. Onun da elinde rengarenk çiçeklerden oluşan bir buket vardı. Bu çiçekler Clay’in en sevdikleriydi, çikolatalar da öyle. Heyecanla Elenaya döndüm. “Nasıl olmuşum? Sence hazır görünüyor muyum?”
“Evet, süper olmuşsun kardeşim. Ben de çantamı alayım ve çıkalım” Elena çantasını aldı ve birlikte kapıdan çıktık. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Hephaistos ve Afrodit kulübeleri arasında pek bir mesafe yoktu fakat o an her adım bana bir yıl gibi geliyordu. Elim ayağıma dolanıyor, zaman zaman da kas katı kesiliyordum. Afrodit kulübesinin önüne geldiğimizde yutkundum. Kalbim deli gibi atıyordu fakat ayaklarım da geri kaçmak istiyordu. Derin bir nefes aldım ve kapıyı çaldım. Umarım kapı açılana kadar bayılmazdım…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Claire Angel Deeply
Afrodit'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Büyü Teknikleri Eğitmeni
Afrodit'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Büyü Teknikleri Eğitmeni
Claire Angel Deeply


Mesaj Sayısı : 3332
Kayıt tarihi : 31/10/10

Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D Empty
MesajKonu: Geri: Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D   Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D Icon_minitimeSalı Mayıs 10, 2011 11:10 pm

Bugün Pers beni istemeye gelecekti. Heran heyecandan ölebilirdim. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki fırlaması an meselesiydi. Hemen hazırlanmam gerekiyordu. Fakat ne giyeceğimi makyajımı nasıl yapacağımı ve saçımı nasıl tutturacağımı... hiçbir şey bilmiyordum. Güzellik uzmanı ben şuan dona kalmıştım. Yatağımın üstüne umutsuzca yattım. Ne yapacaktım ben? Acilen birileri bana yardım etmesi gerekiyrodu. Tam bu sırada kapı çalındı ve bütün kız kardeşlerim içeri geldi. " Ohhooo sen daha hazırlanmmaışsın bile. " dedi Anna. Lara'da söze atlayıp " Bizim kardeşimiz çok tembel ya anlaşılan onu hazırlamakta bize kaldı. " dedi. Alex'de destek çıkıp " Sanırım. Haydi kızlar iş başına. " diyerek elini şaklattı. Şuan mutluluktan ağlayabilirdim. hemen yayıldığım yatağımın üstünden kalkarak Anna'ya, Lara'ya Alex'e, Thay'a ve diğer bütün kardeşlerime tektek sıkıca sarıldım. Beni bu zaor günümde yanlız bırakmamışlardı. Gözümden birkaç damla yaş aktı. Tjay bunu görünce " Tembelin yanında birde sulugöz çıktı. " dedi ve beni güldürmeyi başardı. Ophe ise elimden tutarak " Şimdi ağlamanın sırası değil. Yoksa istemeye yetişemeyeceksin. Bizde seni vermeyeceğiz. O yüzden hemen kalk." dedi ve beni kaldırdı.

Şimdi ise odamda bir koşuşturmaca başlamnıştı. Bella dolabımı açıp
" Kıyafetler bende. " diyor, Marie " Ayakkabılarda bende. " diyiyordu. Bella kıyafetlerimi, Marie ayakkabılarımı seçerkende Liilly çantamı seçiyordu. Hoppy ise ojelerimi makyaj malszemelrimi hazırlıyordu. Lara kıyafet seçiminde, Alex çanta seçiminde, Anna'da ayakkabı seçiminde yardım ediyordu. Ben ise şaşkınlıkla mutluluğun karışımı bir şekilde tatlı kardeşlerimi izliyordum.

Kısa bir süre geçmeden Lara'Yla Bella ellerinde bir elbiseyle uzun bi uğraştan sonra
" İşte buldım. " diye bağırdılar. Ellerindeki elbise soluk pembe saten rengindeydi. Sırtı beline kadar açık, göğüs dekolteli, eteği pileliydi. Dekoltesinini kehribar taşı süslüyordu. Elbiseyi giydiğimde üstüme tam otumuştu. Tüm kızlar bakıp " Çokk güzel oldu. " dedi. Sonra herkes işinin başına döndü. Elbiseyi seçince her şey daha kolaylaştı. Hoopy malzemelri hazırlayınca Thay'la birlikte takılara bakmaaya geçti. Anna ve Marie de ellerinde düz soluk altın renkli yüksek topuklu ayakkabıyla yanıma geldiler. Hemn ayağıa giydim. Elbisemle çok uyumlu olmuştu. Eeee nede olsa kimler seçmişti? Tabiide uyumlu olacaktı. Bir ikidakika geçmeden Lilly'le Alex'te çantamı getirdiler. Çantamda ayakkabımla aynı renkti. Soluk altın rengi. Hem ayakkabıma hemde elbiseme çok uyum sağlıyordu. Hoopy'le Thay'da takı oalrak kehriban taşlı kolye ve ona uygun küpelerimi, bilekliğimi getirince takımım tamamlanmıştı. Giyinme işi bitmişti. Bütün kardeşlerime teşekkür ettim. Çok şiyi iş çıkarmışlardı. Fkat şimdi iş daha zor ksıım olan makyaj ve saçtaydı. İlk olarak hooppy elbiseme uygun soluk pembe ojelerimi sürüp hemen kurutmaya geçti. O sıradada Lara makyaj malzemeleriyle önüme oturdu. Makyajıma başladı. Arkamdada Anna saçımı yapıyor Alex'te ona yardım ediyordu. Bella, Marie, Thay'da dağıtılmış odamı topluyorlardı. Hoopy ojelerimi kurutunca giyinmeye gitti. Thay, Marie ve Bella'da giyinmeye gitti. Odada sadece ebn Anna, Alex ve Lara kalmıştı. Bi zamanlar olduğu gibi. Lara gözlerime siyah göz kalemi çekti. Siyah bana çok yakışıyordu. Anna'yla Alex ise saçlarımı su dalgası yapmışlardı. Mkayajım bitince Lara biri ki adım geri çekilerek baktı. Birkaç dakika sornada saçlarım olmuştu. Boy aynamın karşısına geçtim ve aynada kendime baktım. Çok uyumlu ve güzel olmuştum. Fakat telaşımar bir şeyleri bir türlü eğenmiyordum. " Ya acaba saçım olmadı mı? Ydaa makyajım? Yeniden mi yapsak? Ellbisemin rengi çok mu soluk? " gibi saçma sapan sorular soruyordum. Lara, Alex ise " Hayır saççmalama Clay. Çok güzel oldun. Pers seni görünce sana bir daha aşık olacak. " diyererk sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Anna ise " Ben vermicem ki seni. " diyerek beni korkutuyordu. Ya gerçekten vermesse? diye korkuyordum. Tekrardan kardeşlerime sarıldım ve " Sizi çokk seviyorum. " dedim. Makyajım bozulmasın diye ağlamamk için kendimi zor tutuyordum. Sarılma fastı bitince Anna, Alex, Lara'da giyinmeye gittiler. Bende içeri bakma gittim.

İçeri girdiğimde Jason, Aporis ve Ben içeriyi harika yapmışlardı. Onlarada sarıldım ve
" Harikasınız. " dedim. Sonra içeri annem girdi. Tek kelimeyle muhteşem olmuştu ve ben onun yanında çok sönük kalıyordum. Kıskanmaya başlamışken onu zil çaldı. " Geldi geldiiii. " diye bağırdım. Heyecandan şuracıkta bayılabilirdim. Annem ise " Sakin ol kızım abin Arthur gelmiştir. " diyerek kapıyı açtı. Gelen abimdi. Gelmesine çok sevinmiştim. KOşarak sarıldım. " Eee bu mutlu gününde hem seni yanlız bırakamam. Hem şu çocuk gelsede bi görsek çekeceği var benden. " dedi. Çocuk? İşte şimdi dahada çok korkmaya başlamıştım. Kasrdeşlerim beni vermeyecekti. Bakalım annem bu konuda ne düşünüyord? Pers'İn baya bi çekeceği vardı.

" Din dan don. " kapı bugün 2.kez çalındı. Busefer gelen aşkım Pers olmalıydı. Bu sefer bayılacaktım. Kalbim yerinden çıkacak gibi hızlı atmaya başlamıştı. Beni istemeye geliyordu. Zaman ne kadarda çabuk geçmişti böyle. " Tamam. Geldi. Herşey hazır nmı? Sakin olun. Paik yok. " diyerek ordan orayya koşturuyordum. Alex ise " Kızım panik yapan bir tek sensin. Hadi sakinleşte kapıyı aç. Ağaç oldu. " dedi. Doğru söylüyordu. " Tamam. AÇIYORUM. Sakinim. " dedim ve kapının kolunu tuttum. Derin bir nefes alarak yavaşça kapıyı açtım. Karşımdaki Pers'ti ve çok yakışılı olmuştu. Bir iklidakika dona kaldıktan sonra ANnem " KIızm içeri almayacakmısın? " dedi. Rezil olmuştum. Hemen kendime gelerek " İÇeri geçin. " dedim. Pers elindeki ççiçek ve çikolatayı bana verdi. Çiçekler ve çikolatalar en sevdiklerimdendi. Çiçekleri hemen kokladım. Pers'te bu sırada annemin yanına gitti. Elini zarifçe öptü ve " Nasılsdınız Efendim? " dedi. Kibarlığı bozmuyordı. Buda annemin hoşuna gitmişti. Sonra Elena, Karl ve diğer kardeşleri geldi. Zor ve uzun bir gün olacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jimmy Turner
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Jimmy Turner


Mesaj Sayısı : 57
Kayıt tarihi : 22/02/11

Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D Empty
MesajKonu: Geri: Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D   Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D Icon_minitimePaz Mayıs 15, 2011 9:39 am

Üvey abim Perseus bu gün Afrodit kulübesinin lideri Claire`i istemeye gidecekti.Tabi tüm kulübe de onunla gidiyordu.Yani buna bende dahildim.Kulübemiz de bir koşuşturmaca vardı.Pers sürekli telaş içinde mırıldanıyor,ordan oraya koşturup bu isteme olayı ile en ilgili olan Elena ile konuşuyordu.Dolabıma baktım,böyle günler için giyeceğim bir takımım vardı.Bir süre düşündükten sonra bunu giymeye karar verdim.Saat yaklaşırken Pers bağırıp duruyordu.Sonunda Elena onu yatıştırdı.Pers elinde bir kutu çikolata ve bir buket çiçek ile aynaya bakarken bir Afrodit kızını istemeye giderken böyle yapmasının normal olduğunu düşündüm ve gözlerimi devirdim.Sonunda her şey ve herkes hazır olunca kulübeden çıktık ve Afrodit kulübesine yürümeye başladık.Pers`in elleri titiriyordu ve inanılmaz terlemeye başlamıştı.Elena çantasından çıkardığı parfümü ona sıktı ve sakinleşmesi için ona tekrar kısa bir nutuk çekti.Benim için hava hoştu aslında,oraya gidecek öylece oturup kulübeye dönecektim.Sonunda kulübeye vardığımızda Pers bayılacak gibi görünüyordu.Kapıyı Claire açtı.Kısa bir süre Pers ile bakıştılar,fakat bu bakış biraz uzun sürünce içeriden bir ses duyuldu;''kızım içeri almayacak mısın ?''.Claire yanakları kızarmış bir şekilde bizi içeri buyur etti.İçeride Afrodit bile vardı.Herkes güzel elbiseler giymişti.İçeri girdik ve oturduk.Pers gitti ve Afrodit`in elini öptü.Tekrar gözlerimi devirdim,bu akşam çok uzun olacaktı.Bizlere bir pasta ikram ettiler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hope Temple
Afrodit'in Çocuğu
Afrodit'in Çocuğu
Hope Temple


Mesaj Sayısı : 571
Kayıt tarihi : 20/04/11

Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D Empty
MesajKonu: Geri: Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D   Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D Icon_minitimePtsi Mayıs 16, 2011 5:46 am

"Birazdan burada olurlar, çok güzel olmuşsun, kahve kalmamış, kesin rezil olacağım, nerede kaldılar?" Sabahtan beri bunları duymaktan bıkmıştım. Yine de çok mutluydum ve heyecanlıydım. Tüm kulübe sabahtan beri deli gibi hazırlanmış, Angy'yi sakinleştirmeye çalışmıştık. Sonunda beklenen misafirler gelmiş, kulübemize bir sürü melez doluşmuştu. Tüm bu olan biten için de, heyecanlı heyecanlı Angy'ye "Sakin ol kardeşim" demek zordu.
Kahveleri yapmak için mutfaktaydık. Angy'nin eli titriyordu. Güldüm, "Merak etme, bu gece düşündüğün kadar zor olmayacak. Biz varız, kapıdaki rezilliğinden başka bir şey olmasına izin vermeyiz" dedim. "Çok rahatlattın gerçekten!" dedi gözlerini bana dikerek. Sesi de titriyordu."Özür dileriiim" dedim yalvaran bakışlarla. "Ee, Pers'in kahvesine tuz koyacak mısın?" diye sordum. Bu sefer yüzüne sinsice bir gülümseme yayıldı. Bunu evet olarak kabul ettim. O sırada mutfağa Lara girdi. "Yardıma ihtiyacınız var mı?" diye sordu. Eh, bir kulübe dolusu kişiye kahve yapmak kolay değildi. Angy "Sen gidip ne konuşuyorlar diye bir baksana" dedi Lara'ya. Lara başını salladı ve tekrar salona gitti. Angy eliyle tezgaha tıklatmaya başladı. "Bu kadar heyecan yapma kardeşim, her şey çok güzel olacak!" dedim güven verici bir sesle konuşmaya çalışarak. O da gülümsedi ve taşmak üzere olan kahve ile ilgilenmeye başladı. Lara kapıdan girdi ve "Hektor'la Jess geldi" dedi. "Ne konuşuyorlar sen onu söyle!" dedi Angy heyecanlı heyecanlı. "Havadan, sudan, Pers'in yeteneklerinden... Bilirsin işte!" dedi. Angy tatmin olmamıştı. Hemen kahveleri fincanlara doldurduk ve üç kişi tepsi ile taşımaya başladık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://scythee.tumblr.com
 
Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Clay'i oğlumuz Pers'e istiyoruz :D
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Apollon`un Emri-Ricası Diyelim

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Afrodit Kulübesi-
Buraya geçin: