Julia’yla birlikte tırmanma duvarına gidecektik. Oraya daha önce hiç uğramamıştım. Oysa kampa geleli bayağı bir süre geçmişti. İtiraf etmeliydim ki biraz korkuyordum çünkü oraya giden genellikle bir yerlerini kırıyordu. Ben de onlardan biri olmak hiç istemiyordum ama denemek zorunda olduğumu da biliyordum. Bu eğitimim için şarttı. Onun için tüm cesaretimi toplayarak Julia’ya tırmanma duvarına gitmeyi teklif etmiştim. Julia başta kabul etmese de sonunda kabul etmek zorunda kaldı. Oraya iki kardeş gidecektik. Ancak diğerlerinden bir farkımız olacaktı. Çalışma odasına gittik ve ateşin bile etki edemeyeceği, hafif ve rahat bir giysi yapmaya başladık. Bir Hephaistos kızı olarak bunu haklı buluyordum. Bu bir hile değildi bence. Sadece önlem alıyorduk. Kısa bir süre sonra istediğimiz nitelikteki giysiyi bitirdik. Bundan iki tane yapmıştık ve gayet hoşlardı. Üzerimize giyindikten sonra kulübemizden çıktık. Güneş yeni yeni doğuyordu. Bu saatte çıkmamızın nedeni bizi kimsenin görmemesiydi. Etrafımıza dikkatlice bakına bakına tırmanma duvarına doğru yürümeye başladık. Tahmin etiğimiz gibi herkes uyuyordu. Bu iyi haberdi. Kısa bir süre daha yürüdükten sonra tırmanma duvarına vardık. Burada da hiç kimse yoktu. Neşemiz ikiye katlandı ama tırmanma duvarına dikkatlice bakınca tüm neşemiz gittim. Duvarın üzerinden ateşler fışkırıyordu. Kıyafetimizin koruyacağından emindim ama yine de bu hiç hoş bir durum değildi. Bir süre daha izledikten sonra cesaret ederek tırmanmaya başladık. Başlarda çok rahattık. Hiçbir sorunla karşılaşmamıştık ama sonra… Üzerimize kayalar gelmeye başladı. Bu kayalardan kurtulacağım derken az kalsın yere uçacaktım. Son anda kenardan tutunmayı başarmıştım. Oh çektikten sonra tekrar tırmanmaya çalıştım. Julia benim önümdeydi ve o da çok zorlanıyordu. Ona yetiştiğimde "Bu çok zor." dedi. Ancak ona cevap veremden şok oldum. Çünkü kayalar gelmiyordu ama üzerimize lavlar akıyordu. Kendime gelir gelmez hemen kenara çekildim. Lavlardan kurtulmak kayalara göre daha zordu. Çünkü lavların akış alanı daha fazlaydı. Ulaşamadığı yeri çok zor bulmuştum. Lavların geçmesini bekledim. Julia ise tam karşımda bekliyordu ve can çekiştiği her halinden belliydi. Burası giderek daha sıcak oluyordu v bu benim sinirimi bozuyordu. Normalde ateşe, sıcağa dayanağımdır ama şu anki durum çok farklıydı. Kıyafette yanmamızı önlese de aşırı sıkmaya başlamıştı. Bu yönünü hiç düşünmemiştim. Bir dahakine daha iyi iş çıkarmamız gerekiyordu. Lavlar biraz dinince tekrar tırmanmaya başladım. Elimden geldiğince hızlı oluyordum. Bu duvara çıkmak gerçekten çok zordu. Alnımdan terler akmaya başlamıştı. Çok şükür ki bu fazla uzun sürmedi. biraz daha gayret ettikten sonra zirveye ulaşmayı başardık. Julia da ben de iyiydik. Ancak biraz nefeslenmemiz gerekiyordu. Zira çok yorulmuştuk. Kısa bir süre dinlendikten sonra aşağıya indik ve yere yığıldık. Tırmanma duvarının üzerinde fazla kalmak istememiştik çünkü çok korkunçtu. Ancak çok yorgun olduğumuzdan da iner inmez kendimizi yere atmıştık. Kendimizi toparlayınca yavaş yavaş kulübemize gittik.