Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Maskeli Balo. | |
|
+6Zellana L. Tyler Mirabella LaPiere Serena Su Hanzadeoğlu Alexis Kwon Adyali Beckett Katherine M. von Dorff 10 posters | Yazar | Mesaj |
---|
Katherine M. von Dorff Poseidon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 4525 Kayıt tarihi : 05/03/11
| Konu: Maskeli Balo. Cuma Nis. 01, 2011 6:55 am | |
| Kasları koşmaktan isyan edercesine ağrırken, insanlara çarparak ilerlemeye devam etti. "Date! İzin verin!" Diye bağırırken, elindeki torbaları düşürmemek için ek çaba harcıyordu. Bugün, Adyali ile düzenleyecekleri maskeli balo için yaptığı alışverişten dönüyordu. Roma'nın kalabalık ve tarih dolu sokaklarından geçerken, ofluyor, pofluyor, terlerini siliyordu. Evleri, şehre bu kadar uzakken, bir arabasının bile olmaması büyük haksızlık gibi geliyordu. Üstelik, evi düzenlemek ile görevli olan Adyali'nin neler becereceğini merak ediyordu. Hızı yavaş yavaş düşerken, ileride gideceği yöne doğru ilerleyen bir taksi gördü. "Hey! Taxi! Exspecta!" Onu duyan taksinin yavaşladığını görünce, yorgunluktan asılmış suratında bir gülümseme oluştu. Elindeki torbaları zar zor taşıyarak, yanaşmış arabaya doğru ilerlemeye başladı. O sırada şöför, taksisinden inmiş, ona yardım etmek için geliyordu. "Possum adiuvare vos domina?" Sorusu çok komikti. Tabi ki de yardım etmesini isteyecekti Katherine. Yine de komik olduğu kadar, kibar olduğunu gösteren bir soruydu da. "Absolute. Gratias." Romalı melez olduğu için bildiği latincesi, Roma'da oldukça işine yarıyordu. Çocuk ona gülümsedikten sonra, torbaları almak için elini uzattı. Katherine elindeki ağırlıktan kurtulduğuna sevinirken, hemen taksinin kapısını açtı ve içeri geçti. Şöför, poşetleri bagaja bıraktıktan sonra, koltuğa geçti ve Katherine'nin tariflerine uyarak, onu eve getirdi.
Daha evlerine girmeden, girişteki süsler çekti dikkatini. Üç boyutlu bir maske konmuş, yanında Adyali&Katherine'nin Maskeli Balosuna Hoş Geldiniz. yazılmıştı. Kenarları süslenmiş, ışıklar eklenmişti. İçeri girildiğinde, ilk başta normal gözükse de, yürüdükçe süsler gözükmeye başlıyordu. Üç boyutlu, sahte maskeler, tüyler, çerezler ve daha pek çokları. "Zuzu! Sen neler yapmışsın?" Diye bağırdı eve doğru. Arkadaşı ona doğru gelirken, hemen sarıldı ve gülümsedi. "Harika işler çıkartmışsın. Ama benim hemen giyinmem gerek, saat, buçuğu geçti az sonra gelirler." Adyali, çoktan giyinmiş, ama maskesini takmamıştı. Anlaşılan, arkadaşının bile onu tanımasını istemiyordu. Bu düşünce ile kahkahasını son anda bastırınca, gülmesi, öksürüğe dönüştü. Yine de merdivenleri hızlı bir şekilde çıktı ve odasına girip, torbaları açmaya başladı. Koyu mavi, mini elbisesini giydikten ve mavi, yıldız desenli maskesini taktıktan sonra, uyumlu mavi ayakkabılarını giydi. Açık bıraktığı, dalgalı saçları ile biraz uğraştıktan sonra, dudağına hafif bir parlatıcı sürdü. Aynada kendini son bir kez inceledikten sonra, son kalan bir kaç şeyi hazırlamış olan Adyali'nin yanına indi. Her ne kadar itiraf edemese de aslında, oldukça heyecanlıydı. Sadece, yakınlaştığı kişileri davet etmişti, yine de bazı davet etmediği kişiler için de suçluluk duygusu hissediyordu. Roma kampından kimseyi davet etmemiş olması canını sıkıyordu. "Her neyse Katherine. Bugün üzülmek yok, sadece eğleneceğiz." Maskesini son bir kez düzenledikten sonra, başını çevirdi ve yeni gelen misafirlere gülümsedi.~Nasıl göründüğümü, imzamdaki, maskeli balo gifinden görebilirsiniz.~
| |
| | | Adyali Beckett Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 21/10/10
| Konu: Geri: Maskeli Balo. Cuma Nis. 01, 2011 7:17 am | |
| Ellerim programımı tutarken terlemişti. Katherine'in tam zamanında gelmesi beni mutlu etmişti. Bir an oldukça endişeliydim çünkü, her şeye egemen olabilmeme rağmen, Katherine olmadan kendimi oldukça yanlız hissetmiştim. O yukarı çıktığında son emirleri verdim ve başımdaki maskemi yüzüme geçirdim. Derin bir nefes aldım ve heyecan ile endişeyle karışık yüz ifademi silmeye çalışıp yüzüme bir gülümseme yerleştirdim. Kampta öyle popüler biri değildim, yani beni herkes tanırdı ama kendime yakın hissettiğim neredeyse kimse yoktu. Bir tek Satellite ve Katherine. Ve Katherine ile aynı evde oturuyorum. Şu anda halimden oldukça memnundum gerçi, onunla her yönden benziyordum. Bu yüzden onun yanımda olmasından çok hoşlanıyordum. Bir dostum olması harika bir şeydi. Minik süslemelere göz attım ve bunları iki günden beri hazırlayan ekibe bir göz attım. ''Grande, grande. Grazie a tutti voi.'' Bunları söyleyebildiklerim için gururlar göğsümü şişirdim. Yabancı dillerde pek iyi değildim. Buna rağmen işçileri mutlulukla gülümsediler. Roma'yı çok seviyordum. Kısa süre sonra Katherine aşağı indi. Ona gülümsedim. Katherine bile heyecanlı görünüyordu. İkimiz de ikide bir kapıya bakıyorduk. Bu arada işçiler ortalıktan kaybolmuş, yerlerine garsonlar gelmişti. Heyecanla Katherine'in kulağına fısıldadım. ''Harika görünüyorsun Kitty.'' Hafifçe gülümsedi ve sen de, türü bir şey söyledi. Anlaşılan onun da dikkati hala kapıdaydı. İlk misafirlerimizin gelmesi çok yakındı. - Programı kontrol ederken ^^:
| |
| | | Alexis Kwon Artemis Avcısı
Mesaj Sayısı : 1315 Kayıt tarihi : 30/12/10
| Konu: Geri: Maskeli Balo. Cuma Nis. 01, 2011 8:43 am | |
| "Geldik galiba." dedi Sat sessizce. Manzaraya dalmış olacaktım ki Sat'in sesi irkilmeme neden oldu. "Affedersin, manzara çok güzel de, dalmışım." dedim. "Evet, manzara gerçekten çok güzel, Artemis'i ikna etmemiz iyi oldu." dedi. Kate ve Adya'nın partisi için Roma'ya gelmiştik ve pegasuslarımızla gelmek çok yorucu olacağı için Tanrıça Artemis'ten bizi arabasıyla götürmesini rica etmiştik. İlk önce kabul etmemesinden çekinsek de sormuştuk ve işte...Roma'daydık. Bir kaç dakika sonra Artemis "Evet kızlar, geldik." dedi.Ben "Teşekkürler Leydim." dedim. Sat de "Evet, teşekkürler Tanrıçam, bizi kırmayıp buraya kadar getirdiğiniz için." dedi ve Tanrıça Artemis ile vedalaştıktan sonra Sat ile birlikte Kate ile Adya'nın evine doğru yürüdük. Ağaçlarla dolu bahçeyi geçtikten sonra sonunda eve ulaşabilmiştik. Kapıyı çalmak üzereydik ki Sat'i durdurup "Nasıl görünüyorum ?" diye sordum. Sat gözlerini devirdi ve "Aah hadi Lexi, gayet iyi görünüyorsun, yol boyunca neredeyse on defa sordun." dedi. Ben de "Ne yapayım, sık sık elbise giymiyorum, anlarsın ya, garip hissediyorum işte." dedim. Sat sırtımı sıvazladı ve "Hadi girelim artık." dedi yumuşak bir ses tonuyla ve kapıyı çaldı. İçeriden gelen heyecanlı ayak seslerini duyabiliyordum. "Çok eğlenceli bir parti olacağa benziyor." diye geçirdim içimden. - Öhöm, elbisem:
- Maske:
En son Alexis Kwon tarafından Cuma Nis. 01, 2011 9:17 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| | | | Mirabella LaPiere Demeter'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 863 Kayıt tarihi : 01/11/10
| Konu: Geri: Maskeli Balo. Cuma Nis. 01, 2011 10:53 am | |
| Beline kadar uzanan kahverengi saçlarını özenle elinde ki küçük çiçekli tokalarla tutturuyordu. Saçlarının arasından sarkan çiçeklerle süslenmiş taç giydiği beyaz elbisesiyle uyum içerisindeydi. Belki de kendisini fazla belli etmişti, maskeye ihtiyacı bile yoktu başına taktığı çiçeklerle. Zihninden geçen düşüncelere umursamayarak ayna karşısında olan randevusuna devam etmek üzere yeniden saçıyla uğraşmaya koyuldu. Aynanın karşısında vakit geçirmekten her zaman ayrı bir zevk almıştı, kendisiyle barışık biriydi, her ne kadar abartılı süslenmeyi sevmese de kimi zamanlar kendisini kaptırıyordu. Lakin bu sefer öyle olmamıştı, boya fıçısına düşmüş biri gibi görünmek istemediğinden sade bir makyajla yüzünü maskesinin ardına gizleyecekti. Mavi taşlarla kenarları çevrelenmiş maskesini eline alarak ayna karşısından ayrıldı. Giydiği beyaz topuklu ayakkabılardan çıkan sesler kulağına gelen müzik sesiyle karışıyordu.
Heyhat; yolculuğunu Pooky ile yapacaktı. Pegasusunu sevse de pek uçuş yolculukları ona göre değildi, lakin Katty ve Adyali’nin hazırladığı şölen için değdiğinden şüphe etmiyordu. Aşağıya doğru baktığında rönesansın merkezine uzun zamandır gelmediğini hatırlamıştı. Yaz tatillerinde teyzesinin yanına gidip şarap mahzeninde arkadaşlarıyla beraber parti yaptıkları zamanla düşüncelerine ayna tutmuştu. Yüzünde oluşan hafif tebessümle gözlerinin parlaması bir olmuştu, aşağıya inerek Pooky’i bahçenin içinde bıraktı. Katty ile Adya’nın evine yaklaşmıştı. Kulağına gelen müzik sesi balonun açık adresi olabilecek kadar belirgindi. Elinde ki maskesini özenle yüzüne takıp çantasında ki mini ayna karşısında kendisine son bir kez daha baktı. Mükemmel... Saçların bozulduğundan bir an tereddüt etmişti lakin ayna karşısında karşılaştığı yansıma düşüncesini oluşturmuyordu. Seri adımlarla içeri doğru yürümeye başladı, ayakkabısından çıkan topuk sesleri yine müzik sesiyle karışıyordu.
| |
| | | Zellana L. Tyler Demeter'in Çocuğu/Şifa Sanatı Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 2331 Kayıt tarihi : 16/12/10
| Konu: Geri: Maskeli Balo. C.tesi Nis. 02, 2011 5:36 am | |
| Sarı dalgalı saçlarımın arasından pembe pullarla süslü tarağım geçti. İpek gibi. Mavi,ipek kumaştan yapılmışçasına parlayan parlak güzel elbisem. Topuklu ayakkabısının uzun topuklarım. Dalgalı sarı saçları. Baloya hazırdım. Yol arkadaşım Lon kapıda bekliyordu beni. Mavi elbisesi ve güzel mavi maskesi ile hazırlandı baloya. Geç kalmıştık. Daha makyajımı bitirmemiştim. Hiç aceleye vermeden makyajımı tamamladım en iyi şekilde. Paris'den aldığı parfümümü sıktım. Bunu Fransa'ya kaçtığı zaman almıştı. Bu yüzden çok severdim bu parfümümü. Kapıyı açınca karşımda Lon sinirli bir şekilde duruyordu. Çok hoş giyinmişti ama göze çarpan ilk şey bu değildi. Sinirli bakışlarıydı göze çarpan. Uzun elbisemin tüllerini tuttarak koşuyorduk pegasus ahırına. Topuklu ayakkabımın tıkırtısı inletiyordu melez kampının sesizliğini. Cazz'ı aldık ve yola koyulduk aceleyle. Uzun bir elbise ile uçmak bana göre değildi. Lon halinden memnın gibiydi ama. Uzun bir yollculuğun ardından varmıştık sonunda. *** Büyük bir evdi. Adyalinin ve kardeşim Kate'in evi idi burası. Gerçekten dışı çok harikaydı. İçeri girmeden önce maskemi elime aldım ve Lon'a gülümsedim sıcak tavırlarla. Maskemi taktığımda içeri girdik. Kapı açıktı zaten. İçerisi çok iyi bir şekilde dekore edilmişti. Belliydi. Kate ve Adya'yı görebiliyordum. Kıyafetleri balonun en şık kızları olduğunu belli ettiriyordu. - Maskem ve Kıyafetim:
| |
| | | Mantalon Soluric Hekate'nin Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 05/02/11
| Konu: Geri: Maskeli Balo. C.tesi Nis. 02, 2011 5:56 am | |
| - Maskem:
Geç kalmıştım. Herkesten önce müzik tabletimdeki yerimi almalıydım. Katherine beni kurşuna dizecekti. Zell de bir türlü hazırlanamamıştı. "Ne bekliyorsun? Gitsene eve salak. Yeterince geç kalmadın mı?" Mantadark bir yandan gitmem için zorluyordu. Ah bu kızlar. Hazırlanmaları kim bilir kaç saat alıyordur. Bana hemen döneceğini söyledi. Ama yarım saattir yok. Normalde hiç strese girmememe rağmen Katherine karşısında mahçup düşmek sakinliğimi korumama engel oluyordu. Bu kamp hayatıma yeni bir anlam getirmişti. Kişiliğimin değişmesine neden olmuştu. Bunları düşünerek daha çok zaman harcıyordum. Bir an önce gitmem gerekiyordu. "Tamam bitti. Gidebiliriz." Sonunda bitirmişti. Sinirli olduğum yüz ifademe yansıtmamaya çalışmıştım. Ama başaramadım Hemen pegasuslarımıza binerek yola koyulduk. Uzun bir yolculuktan sonra evin önüne varmıştık. Pegasusumdan iner inmez güler yüzlü mor maskemi taktım. Tabi bu maskenin Katherine üzerinde etkili olmayacağını biliyordum. Denemeye değerdi. Evin kapısından yavaşça girdim. Birkaç kişiyle selamlaştıktan sonra karşımda Katherine ile Adyali'yi görür görmez Zell'in yanından hızlıca ayrıldım ve müzik tabletimin oraya gittim. Sadece beş tane müzik çalıyordu. Müzik çalarımı çıkarttım ve hazırladığım müzikleri çalma listesine ekledim. Yavaş tempodan hızlı tempoya ani bir geçiş yapmıştım. Arkamdan bir ses öksürerek bana seslenmişti. Arkamı döndüğümde hesaplaşma vaktinin geldiğini anladım. Karşımda maskesi altında kızgın bir ifade takınmış olan Katherine vardı. Her ne kadar maskem gülümsüyor olsa da, şu an yüzümü bir ter basmıştı. "Nerdesin sen? Parti başlayalı tam iki saat oluyor ve müziklerimizi çalacak olan disk jokeyimiz ortalarda yok. Eğer biraz daha geç kalsan burada gördüğün misafirlerin çoğu gitmiş olacaktı. Neyse hadi işine bak. Bir daha da beni geciktireyim deme. Yoksa seni bir bardak suda boğarım." Sözünü bitirmesiyle birlikte konukların yanına geri döndü. Herkesin neşesi yerine dönmüş gibiydi. Kalabalığın arasında Zell'i görmeye çalışıyordum. Biraz daha bakındıktan sonra onu görebilmeyi başarmıştım. Etrafa bakınıyordu. Sanki bir şeyi kaybolmuş da bulamıyormuş gibiydi. Yoksa beni mi arıyordu? Tam arkamı dönecekken maskelerimiz yüz yüze gelmişti. Ona buraya gelmesi anlamında bir işaret yaptım. Sağına doğru yöneldi ve gözden kayboldu. Şimdi onu göremiyordum. Ya kızmıştı ya da buraya doğru geliyordu. Kafam karışmıştı. Bunun üzerinde düşünmeyi sona erdirerek kendimi müziğin ritmine bıraktım. | |
| | | Robert Harris Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 1602 Kayıt tarihi : 16/08/10
| Konu: Geri: Maskeli Balo. Paz Nis. 03, 2011 1:50 am | |
| Güvenlikçim, Romalı bir melez olan Katherine ile Zeus kızı Adyali'nin Roma'daki evlerinde verecekleri partiye davet edilmiştim ve böyle ortamlardan hoşlanmıyor olmama rağmen partiye gidecektim çünkü gitmemek ayıp olurdu ve orada eğleneceğim kesin gibiydi. Üzerime fazla resmi kaçmayan bir takım giydikten sonra gözlerimi çevreleyen, süsten uzak siyah maskemi taktım. Bolca parfüm de sıktıktan sonra parti için hazır olduğuma karar vererek gölge yolculuğuyla kendimi Roma'da buldum. Roma'ya vardıktan sonra cebimden partinin davetiyesini çıkararak kızların evinin nerede olduğunu öğrendim ve bir taksiye atlayıp İngilizce bilmeyen şoföre zor da olsa gitmek istediğim yeri tarif edebilmeyi başardım. Camdan Roma sokaklarını seyrederek fazla uzun sayılmayacak bir yolculuk yaptıktan sonra güzel bir eve vardım. Burada bir balo yapıldığı dışarıdaki süslemelerden ve benim bulunduğum noktaya kadar gelen müzik sesinden anlaşılıyordu. Suratıma bir gülümseme yerleştirdikten sonra eve doğru ilerledim. Zaten açık bırakılmış olan kapıdan içeri girdiğimde, geniş ve maskeli insanlarla dolu olan bir salonla karşılaştım. Büyük ihtimalle buradakilerin çoğunu tanıyordum ama yüzlerindeki maskeler yüzünden kimin kim olduğunu anlayabilmeme imkan yoktu. İşin iyi tarafı ise, benim onları tanıyamadığım gibi, içerideki insanların da beni tanıyamıyor olmasıydı. Bu işin hoşuma gittiğini fark ederek keyiflendim ve kendime bir içki almak için kokteyl masasının yolunu tuttum. İçkimi alıp yudumlamaya başladığım esnada önümden mavi elbiseli ve mavi maskeli bir kız geçti. Deniz Tanrıçası'nı andıran kızın evin sahibi Katherine olduğunu anlamamı, o maskenin önleyemeyeceği çok açıktı. Her şeyden önce Kate asil duruşuyla bile kendini bir saniyede ele veriyordu. Kim olduğunu bildiğimi ona belli etmemeye karar vererek içeride başka kimlerin olduğuna bakınmaya başladım. Fazlasıyla açık bir elbise giymiş olan sarışın bir kız dikkatimi çekti. Hızla onun kim olabileceğine dair ihtimalleri gözden geçirmeme rağmen, onu tanıdığım kimseyle bağdaştıramadım. Pekala, şimdi o maskenin altındaki yüzü oldukça fazla merak ediyordum ama yapabileceğim bir şey yoktu. Etraftakilere bakınmayı sürdürürken kendimi müziğin ritmine kaptırdım. Buraya geldiğim için mutlu olmuştum çünkü parti gerçekten de tam benim sevdiğim tarzdaydı. | |
| | | Clara Thompson Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 4592 Kayıt tarihi : 12/10/10
| Konu: Geri: Maskeli Balo. Paz Nis. 03, 2011 6:48 am | |
| Giysimi düzelttim. Bu giysilerin de sürekli düzeltilmeye ihtiyacı vardı. Kızların güzel görünmek için niye böyle giyindiğini anlayabilmiş değildim. O zaman ben niye böyleydim? Sadece bu aralar kendimi biraz farklı hissediyordum. Sanki farklı bir ben olmuşum gibi. Bu yüzden, ilk defa görünüşüme dikkat etmek istedim. Mitchie'nin zorlamalarıyla olsa da makyaj yapmayı reddetmiştim, sadece far sürüp kalem çekmiştim. Nedense dudaklarım sanki ruj sürmüş gibi kızarmıştı. Mitchie de bunu bir alamet sayıp bana zorla ruj sürmeyi başarmıştı. Tam kulübeden çıktığımda Mitchie kapıyı açıp maskemi uzattı. Ona şaşkın şaşkın gülümsedim. Az kalsın maskemi unutuyordum! Maskeli baloya maskesiz gidersem kesinlikle rezil olurdum. Etraftaki melezlerin şaşkın bakışlarına aldırmamaya çalışarak pegasus ahırlarına doğru yürüdüm. Ayakkabımın kopukları iki santim olmasına rağmen onlarla yürümek çok zordu, her an düşecekmiş gibi hissediyordum. ''Lanet olsun! Eski Mana olsaydım da rahat bir şeylerle gitseydim ölür müydüm?'' İçimden Roma'ya Çörek'le gideceğim için şükrettim. Bu topuklarla Kat ve Adya'nın evinin önünden içine kadar bile yürüyemeyecekmişim gibi hissediyordum. Bir yandan homurdanıp bir yandan da pegasus ahırlarına vardım. Çörek her zamanki gibi en yüksek sesle kişneyen attı, onu bulmam zor olmamıştı. ''Çörek! Özür dilerim oğlum, bu sefer sana bir şey getiremedim, bu el çantası pek bir şey almıyor.'' Çörek üzüntüyle başını hafifçe eğdi ama yine de yüzümü yalamaktan vazgeçmedi. ''Iyk! Oğlum, sana kaç kere şunu yapma dedim! Özellikle bu gün,makyaj yapmışken!'' Çörek bile bana hayretle baktı sanki. Ben de ona somurtup ahırının kapısını açtım. Çörek enerji dolu bir şekilde dışarı çıkarken ''Roma'ya kadar giderken buna ihtiyacın olacak.'' diye mırıldandım ona. Yolculuk oldukça sıkıcıydı. Çoğu zaman Çörek öyle çok yoruluyordu ki, durmak zorunda kalıyorduk. Büyük uğraşlarla da olsa Roma'ya geldik. Kalabalık caddeleri görebiliyordum şimdiden. Çörek'e sakin bir yerde durmasını söyledim. Burnuna öpücük kondurup onu kampa yolladım. Beni yine pegasus tutmuştu. Yanlış bir yerde indiğim izlenimini de yakalamıştım. İç çekip kalabalık sokaklarda dolaşmaya başladım. Maskesi elinde, süslenip püslenmiş bir kızın bu tıklım tıklık sokaklarda dolanması olağan bir şey değildi sanırsam. Etrafta dolanıp durmaktan vazgeçip Katherine ve Adyali'nin evini geçen birine sormaya karar verdim. İyi ki çocuk ingilizce biliyormuş da, bana yolu tarif edebildi. Bu arada beni süzmeyi de ihmal etmemişti. Gerçekten güzel görünüyor muyum acaba diye düşünmeden edemedim. Şu ana kadar kendimin güzel olduğunu hiç düşünmemiştim. Ben bunlara kafa yorarken, oldukça lüks olduğu belli olan bir ev gördüm. Buna ev demek haksızlıktı gerçi. Biz o kadar zengin değildik, böyle bir evi almamız... Bayağı zordu. Bahçe kapısına geldiğimde, son anda maskemi hatırladım. Maskemi takıp, yemyeşil bahçeden taktir dolu bakışlarla geçtim ve kapıyı açtım. İçerisi harika bir şekilde süslenmişti, çok güzel bir müzik çalıyordu, çoğu kişi dans ediyor, birkaç kişi de kim kimdir diye etrafına bakınıyordu. Şu ana kadar tanıyabildiğim tek kişi telaşla etrafta dolaşan ve elinde bir kağıt parçası tutan Adyali'ydi. Onun telaşlı olduğu zamanları görmüştüm, bu yüzden onu tanımak çok kolay olmuştu. Dans etmeyi hiç beceremediğimden ve birileriyle konuşmak istediğimden Adya'nın yanına yöneldim. | |
| | | Satellite Morgan Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3387 Kayıt tarihi : 24/08/10
| Konu: Geri: Maskeli Balo. Paz Nis. 03, 2011 8:02 am | |
| Kampta yeni sayılmasına rağmen kısa sürede popüler olan suç ortağım Katherine ve avcılara katıldığı ilk günden beri göz bebeğim olan Adyali kendilerine bir ev almışlardı. Kısa sürede kaynaşan bu arkadaş boş durmamış ve Roma'da aldıkları evlerinde ses getirecek bir parti başlatacaklardı. İkisi tarafından şahsen çağırılmak gururumu okşamıştı, bu durumda gitmemek oldukça ayıp olurdu ki böyle bir şey söz konusu değildi. Bu dönemin avcılarına Parti Avcıları demelerinin bir sebebi olmalıydı. Bu sebebi boşuna çıkartmak ayıp olurdu. Üzerime ne giyeceğimi düşünüyordum. Diğer partilerden biraz daha farklı olacaktı bu parti, maskeli bir balo gerçekleşecekti Roma'da. Roma, bilindiği gibi modanın ülkesi İtalya'nın başkentiydi, biraz daha kendime özen gösterebilirdim ama ben süslenmesini bilmiyordum. Anna, Alex ve Lara da California'da takıldıkları için etrafta beni süsleyecek kimse yoktu. Lexi ile ben, iki avcı aynanın karşına geçerek kendimize tarz yaratmaya çalıştık. Lexi gerçekten güzel olmuştu ama ben günlük kıyafetlerimi giyerek yüzüme maske geçirmeyi maskeli baloya hazırlanmak olarak nitelendirdiğim için ortaya pek de parlak bir sonuç çıkmamıştı. Kedi maskesi geçirip dudaklarıma iyice kırmızı ruju yedirmiştim. Bir süre sonra Lexi'ye döndüm ve beraber Artemis'in arabasıyla Roma'ya doğru uçmaya başladık. Artemis'in bize bu iyiliği yapacağını düşünmüyordum, yani bana. Ama yine de yapmış olması büyük incelikti. Binlerce teşekkürden sonra arabadan indiğimizde Lexi ile beraber Kathe ve Yali'nin villasının bahçesine hayran bir şekilde baktık. Lexi sürekli nasıl göründüğünü soruyordu, gerçekten çok güzeldi. Onun yanında eziliyordum, muhtemelen partide bir köşeye gidip saklanacaktım. Maskemle daha çok kedi kadına benziyordum. Lexi ile beraber partiye girdiğimizde ağzım açık kalmıştı. Etrafa bakındım, herkes maskeliydi. Lexi'yle beraber ortama aktık, çok eğleneceğimiz kesindi. - Maskeli Kediyim:
| |
| | | | Maskeli Balo. | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|