Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Jeff Valdez

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Keith Matt McMillen
Herakles Savaşçısı
Herakles Savaşçısı
Keith Matt McMillen


Mesaj Sayısı : 382
Kayıt tarihi : 11/09/10

Jeff Valdez Empty
MesajKonu: Jeff Valdez   Jeff Valdez Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 9:09 am

Okulun son günüydü. Normal bir gün gibi görünüyordu fakat hiç de normal olmayacaktı.

Yatağımdan kalktım. Üstümü giyip arkadaşım Ken’in yanına gittim.. Ken kıvırcık saçlı bir çocuktu. Simsiyah gözleri vardı. Okulun son gününde bir müzeye geziye gidecektik. Bu gezide hiç bir şeyi altüst etmemeye kararlıydım. Fakat yine her şeyi altüst edecektim.

Müzede tarih öğretmenim Yunan mitolojisi ile ilgili konuşuyordu. Onu dinlerken ileride bir şey dikkatim çekti. Bu şeyin gözleri kıpkırmızıydı ve bana bakıyordu. Bir köpeğe benziyordu fakat bunun bir köpek olmadığından emindim. Bu bir Cehennem tazısıydı. ( Mitoloji ile aram iyidir.) Ken’de onu görmüş gibiydi. Ona sordum:


-‘Onu görüyor musun dostum ?’


-‘Evet.’ dedi. Birkaç kişiye daha sordum fakat onlar bana deli misin der gibi baktılar.

Tazı üstüme doğru geliyordu. Kaçmaya başladım. Tazıda koşmaya başladı. Beni bir köşede sıkıştırdı. Biden aklıma babamın kaybolmadan önce bana bıraktığı hediyeyi hatırladım. Annem bu bir gün seni kurtaracak. Demişti ama anlamamıştım. Çünkü bu sadece bir kalemdi. Kalemin kapağını açtım ve birden parlayan bronz bir kılıca dönüştü. Tazı üstüme atıldı kılıcımı ona doğru savurdum ve tazı toz bulutuna dönüşerek yok oldu.

Bu gördüklerim sadece bir başlangıçtı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Jeff Valdez Empty
MesajKonu: Geri: Jeff Valdez   Jeff Valdez Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 9:12 am

Jeff, bu rp'den en fazla 50 puan alabilirsin, kurgu yaratıcı değil, uzunluk yeterli değil... istersen yeniden yaz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Keith Matt McMillen
Herakles Savaşçısı
Herakles Savaşçısı
Keith Matt McMillen


Mesaj Sayısı : 382
Kayıt tarihi : 11/09/10

Jeff Valdez Empty
MesajKonu: Geri: Jeff Valdez   Jeff Valdez Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 9:14 am

Fazla bir şey beklemiyordum zaten eskiden yazdığım 2'sinide deneyeyim olmazsa yeni yazarım demiştim birde şu var:

O gün benim için hiç de normal değildi. Bir Namea Aslan’ına yem olmamak için kaçmak hiç denemek istemeyeceğiniz bir deneyimdir diyebilirim.

Namea Aslan’ı arkamdan var gücüyle koşuyordu. Bende hızlıca bisikletimin pedallarını çeviriyordum. Ama beni yakalamasına az kalmıştı. Yanımda sadece annemin bana verdiği bir kalem vardı. Babam bu kalemi annemden bana vermesi için istemişti. Babam ben doğduktan sonra kaybolmuştu. Onu hiç hatırlamıyordum. Nedense bu kalemi hep yanımda taşırdım. Bisikletimi bir mağazanın önünde durdurdum ve içeri girmek umuduyla kapıya doğru koştum aslanın içeri giremeyeceğini düşünüyordum. Fakat mağaza kapalıydı. Köşeye sıkışmıştım. Aslan üstüme doğru geliyordu. Birden kalemimi çıkarttım. Nedenini bende bilmiyordum. Kalemin kapağını açtığım an bir kılıca dönüşü bunun nasıl olduğunu anlamamıştım. Biranda kılıcı aslana doğru savurdum fakat aslana hiç bir şey olmadı. Bisikletimi aslana savurdum aslanın dikkati dağıldı ve kaçmaya başladım aslanın birazdan bana yetişeceğini biliyordum. Denize doğru koşuyordum. Belki yüzemez diye düşünmüştüm. Denize ulaştım. Aslanda arayı kapatmak üzereydi. Denize atlatım ve yüzmeye başladım fakat aslanda benimle birlikte suya girmişti. Kış mevsiminde olduğumuzdan denizde yardım isteyebileceğim kimse yoktu. Aslan bana dişlerini gösterdi. Kılıcımı kaldırıp aslana doğru savurdum. Aslanın dişi zarar görmüştü faka t çok sinirlendi. Birden Herkülün Namea Aslanı’nı boğarak öldürdüğünü hatırladım. Mitolojiyi severdim. Bunu ben yapamazdım çünkü Herkül çok güçlüydü fakat kendimde bir güç hissetim. Kılıç darben aslan’ın dikkatini dağıtmıştı. Kıyıya doğru yüzmeye başladım ve kıyıda aslanı beklemeye başladın tek şansın bunu denemekti. Aslan bana doğru atıldı . Yana doğru çekildim ve Namea Aslanı’nı boynundan tutup onu boğmaya başladım. Aslan bana pençelerini savurdu her tarafın sıyrıklar içinde kalmıştı fakat aslanı boğmaya devam ettim aslan nefes almak umuduyla ağzını açtı fakat nefes alamıyordu. Bir elimi aslan boynundan çektim ve kılıcımı alıp aslanın ağzının içine sapladım. Aslan bir toz bulutuna dönüştü ve yok oldu.

Bugün gördüklerim sadece bir başlangıçtı.

Bundan da 50 den fazla gelmez gibi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Jeff Valdez Empty
MesajKonu: Geri: Jeff Valdez   Jeff Valdez Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 9:16 am

Evet ne yazıkki, renklendirme ve uzunluk Smile

Ama yazım noktalaman iyi, uzun bir tane yazarsan iyi puan alacaksın gibi Wink
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Keith Matt McMillen
Herakles Savaşçısı
Herakles Savaşçısı
Keith Matt McMillen


Mesaj Sayısı : 382
Kayıt tarihi : 11/09/10

Jeff Valdez Empty
MesajKonu: Geri: Jeff Valdez   Jeff Valdez Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 9:18 am

Peki.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Keith Matt McMillen
Herakles Savaşçısı
Herakles Savaşçısı
Keith Matt McMillen


Mesaj Sayısı : 382
Kayıt tarihi : 11/09/10

Jeff Valdez Empty
MesajKonu: Geri: Jeff Valdez   Jeff Valdez Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 9:26 am

Jeff ardına bakmadan koşuyordu.Çünkü biliyordu ki ardına bakacak olursa çok gerçekçi bir heykele dönüşecekti.Jeff hem ağaçların arasında koşmaya çalışıyor,hem de:

"Neden tüm belalar beni bulur yahu?"


diye düşünüyordu.Aslında gerçektende küçüklüğünden beri belaları mıknatıs gibi çekmekte üstüne yoktu.6 yaşındayken bir boz ayı büyüklüğünde köpek-ejderha karışımı bir yaratık onu kovalamıştı.Annesinin yanına gittiğinde ise annesi ona bunun sadece küçük,sevimli bir kaniş olduğunu söylemişti.11 yaşında annesiyle deniz kenarına tatile gittiği gün daha da beterdi.Denizde yüzerken kocaman,etçil bir denizatı onu kovalamıştı.Fakat annesi ise denizatını sadece sevimli bir yunus olarak görmüş,üstelik bir yunusla beraber yüzdüğü için ona çok şanslı olduğunu söylemişti.

Fakat şimdi işler daha da kötüydü. Peşinde şu ana kadar gördüğü en korkunç yaratık vardı.işin kötü yanı yaratığa bakamıyor olmasıydı.Jeff disleksi sahibi olmasına rağmen mitolojik efsanelerinin hepsini biliyordu.Bu efsaneleri ona annesi bir kitaptan okumuştu.Bu sayede karşısında daha doğrusu arkasında olan yaratığın bir Medusa olduğunu ve Medusaların insanları taşa çevirebildiklerini biliyordu.

Jeff bunun Medusa olduğunu biliyordu ama bir Medusanın Amerika'nın orta yerinde bir otabanın kenarında bahçe cücesi mağazası açması normal değildi ve olamazdı.Hala canavardan ölümüne kaçarken:

"Ben hangi akla hizmet evden kaçtım?"

diye soruyordu kendine. Aslında evden kaçmakta haklıydı.Çünkü babasının başına bela açacağını düşünüyordu.Ve yanılmamıştı.Evden kaçmadan bir hafta önce Jeff'in 13. doğum günüydü.Ve annesi ona bir saat hediye etmişti.Saati Jeff'in koluna takarken:

"Bunu baban sana sen doğmadan önce almıştı.Sana bunu 13 yaşında vermeyi istiyordu.Ama sen doğduktan sonra gitmesi gerekti."

demişti.Ayrıca eklemişti:


"Eğer bir gün başın tehlikeye girerse buradaki tuşa bas."

demişti. Jeff bunu bir şaka olarak düşünmüştü.Fakat şu anda gerçekten de başı çok büyük bir tehlikedeydi.Ve denemekten zarar gelmez diye düşündü.


Kafasında bu düşünceler geçerken çok yorulduğunu fark etti.5 dakikadır koşmasına rağmen hala ormanın içindeydi. Önce arkasından gelen var mı diye kulak kesildi. Ayak seslerini duymayınca etrafına bakındı.Dört bir yanında ağaçlar vardı.Bazılarının boyları uzundu.Dalları ise seyrekti ve iğneli yapraklarla kaplıydı.Jeff tipik bir şehir çocuğu olmasına rağmen bunun bir çam ağacı olduğunu fark etti.Normalde ağaçlardan pek anlamazdı.Zaten yaşadığı şehir olan New Jersey'de pek fazla da ağaç yoktu.

Bir anda çok düşündüğünü ve artık harekete geçmesi gerektiğini fark etti .Çok uzun olmayan,dalları tırmanabileceği kadar sık olan ve yaprakları onu örtecek şekilde olan bir ağaç buldu ve zor da olsa ona tırmandı.Aslında tam zamanında tırmandığını fark etti çünkü bir anda aşağıdan yılan tıslamalarına karışık ayak sesleri olduğunu fark etti.Bir yandan aşağı bakmamaya çalışırken diğer yanda saatini kurcalıyordu.Sonunda ışık tuşuna bastığında ise...

Elinde bir kılıç duruyordu. kılıç sapıyla beraber yaklaşık 70 santim uzunluğundaydı. Sapı tutmaya kolaylaştırsın diye deriden yapılmıştı ve gece karanlığında görebildiği kadarıyla gri bir deriydi.Kesen kısmı ise bronz tarzı bir demirden yapılmış olmalıydı.İşin hem güzel hem kötü yanı kılıcın ışık yaymasıydı.Güzel yanı gece karanlığında çok azda olsa görmesini sağlıyordu.Kötü yanı ise aşağı taraftaki Medusa da onu görmüştü.

Medusa onu görür görmez iğrenç bir sesle tısladı ve ağaca tırmanmaya başladı.Jeff kapana kısıldığını fark etti.Aşağı inebilirdi ama Medusanın gözlerine bakmadan bunu yapamazdı.O sırada aklına çılgınca bir fikir geldi.Üzerinde bulunduğu ağacın dallarında meşe palamutları vardı.Ellerinin ulaşabildiği yerdekileri topladı.Amacı bunları Medusaya atmaktı fakat yüzüne bakmadan bunu nasıl yapacağını bilmiyordu.

O sırada bıçağı aklına geldi. Hatırladığı kadarıyla Perseus Medusayı öldürürken kalkanını ayna gibi kullanmış ve Medusaya kalkanından bakmıştı.Kalkan kadar geniş olmasada hançerinin işe yarayacağını düşündü.Hançerini doğru posizyona getirdi ve meşe palamutlarını ardarda atmaya başladı.Yaklaşık olarak 6-7 palamut toplamıştı.Fırlattıklarından iki tanesi kaçtı ama geri kalan 5 tanesi tam isabet oldu ve Medusanın alnına geldi.Medusa kafasını korumaya çalışırken ellerini bıraktı ve yaklaşık 1,5 metreden aşağı düştü.Jeff’in bulunduğu yer zeminden 2 metre kadar yüksekteydi.Medusa kalkamadan bir metre kadar aşağı indi ve tam doğrulurken Medusanın üstüne çullandı.

Medusa bir kaç saniye rodeo atı gibi kıvrandı fakat Jeff güçlü bir vuruşla Kılıcını Medusanın sırtına sapladı. Jeff Medusadan kan çıkmasını bekliyordu fakat Medusa toza dönüşüp kayboldu. Geriye yalnızca kafası kalınca Jeff kafasının ganimet olduğunu hatırladı.5 dakika kadar oturup dinlendikten ve düşündükten sonra kafayı almamaya karar verdi.Nede olsa onu koyabileceği bir poşet yoktu ve kafayı gören herhangi birini taşlaştırmak istemiyordu.

Jeff ormanda yürüdükçe o gün ne kadar da garip şeyler gördüğünü düşündü.Ama bu gördükleri sadece bir başlangıçtı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Jeff Valdez Empty
MesajKonu: Geri: Jeff Valdez   Jeff Valdez Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 9:38 am

Rp puanı: 85, tebrikler.

/Admin.

(bu arada Medusa sadece bir tane, türü de gorgon. Gorgonlardan da 3 tane var, ikisi ölümsüz, bu ismi Medusa olan da ölümlü Wink)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Keith Matt McMillen
Herakles Savaşçısı
Herakles Savaşçısı
Keith Matt McMillen


Mesaj Sayısı : 382
Kayıt tarihi : 11/09/10

Jeff Valdez Empty
MesajKonu: Geri: Jeff Valdez   Jeff Valdez Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 9:39 am

Peki teşekkür ederim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hermia Aigian Cocteau
Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Hermia Aigian Cocteau


Mesaj Sayısı : 1491
Kayıt tarihi : 26/08/10

Jeff Valdez Empty
MesajKonu: Geri: Jeff Valdez   Jeff Valdez Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 9:42 am

Slm Jeff ben melez danışmanıyım istediğin her soruyu sor cevaplamktan sevinç duyarım Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Jeff Valdez
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Jeff Valdez 2
» Jeffrey Valdez
» Jeffrey Valdez Görevler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: