Hep Takip Ediliyorum

Yine, yine, yine.Bu kamp benim için çok sıkıcıydı.Özellikle kardeşlerim olmayınca.Diğer melezlerle takılmaya kalkarsam, kesin birini öldürmeye kalkardım.Sanırım bir süre ölülerle takılacağım.Bunun için Asphodel tarlalarına gitmeye karar verdim.Uzunca bir yolculuktan sonra oraya varmıştım.Orası ölü gibi kokuyordu.Zaten başka ne kokabilirdi ki. "Hey üvey kardeş sen buraya neden geldin" dedi birisi.Üvey kardeş mi?Bu Persephone çocuğu olmalıydı.Arkamı döndüm ve Pope.Yine mi takip edilmiştim.Bu kamptakiler takip işinde ammada uzman olmuşlardı.Umarım korkupta beni de geri götürmek istemez.Çünkü burası ölülerle dolu.

Kulübemden çıkmış öylesine yürüyordum. Bir anda hec gözüme takıldı. Hızlı hızlı yürüyordu. Ona yetişmek için koştum ama o kadar hızlıydı ki... En sonunda nereye gittiğini takip etmeye başladım, gittiği yerde onunla konuşacaktım.. Hec'in böyle hızlı hareket etmesi beni meraklandırmıştı nereye gidiyordu böyle? Adımlarımı hızlandırdım ve Hec'in nereye gittiğini gördüm, yeraltına! İlk önce bu beni ürkütse de onu izlemeye devam ettim. Yeraltından nefret etmiyordum ama çok sevdiğimde söylenemezdi. İçimden umarım Hades'in yanına veya Ceza tarlalarına gitmiyordur diye düşündüm. Hades'in yanına gidiyorsa bu benim sonum demekti, Ceza tarlalarına gidiyorsa vazgeçecektim çünkü oradaki ölüler benim canımı fazlasıyla sıkıyorlardı ama Hec ikisinide tercih etmedi. O Asphodel Tarlalarına gidiyordu, buraya gitmemiştim ama neresi olduğunu bilmiyordum. Burada ne iyi ne de kötü olan ruhlar vardı. Burası arada kalmışların yeriydi. Hec önde ben arkada yürürken sessizlik ve koku midemi bulandırmıştı. Ceza tarlalarında böyle bir koku yoktu, peki burası niye kokuyordu? Mide bulantımı hafifletmek için derin derin nefesler aldım ve hızlı yürüdüğüm için durma ihtiyacı hissettim. Hec hala yürümeye devam ediyordu. Tanrı Zeus aşkına bu çocukta nasıl bir ciğer vardı böyle?
Elimi yanımdaki kayanın üzerine koydum ve Hec'in arkasından seslendim. "Hey, üvey kardeş sen buraya neden geldin?" Hec durdu ve arkasını döndü. Yüzünde kızgınlık ve şaşkınlık bir aradaydı. Bir an alaycılıkta geçti ama önemsemedim. Gülümsemeye devam ederek konuştum. "Asphodel tarlaları pek sana göre değildir diye tahmin etmiştim. Senin seveceğin yerler olsa olsa Ceza Tarlaları olurdu." dedim. Hec yarın bir şekilde gülümsedi ve gözlerini devirip bana doğru yürümeye başladı.

"Üzgünüm Pope yanlış tahmin ettin.Ölü olan her yeri severim ama neden sevdiğimi bende bilmiyorum.Hades'in oğlu olmanın bir avantajı.Böyle yerlerden iğrenmiyorum ama senin burada fazla kalabileceğini sanmıyorum Pope." Evet haklıydım.Pope burada bir saat dahi duramazdı.Sıkıntıdan patlar ve de korkudan ölürdü.Pope düşünceli bir şekilde etrafa bakıyordu.Buranın ne iğrenç bir yer olduğunu düşünüyordur sanırım ama bana göre iğrenç değil.Hades'in çocuğu olanlara göre burası bence iğrenç değil.Bir de Lucy için olmayabilir çünkü, Stell ile buralarda üç-beş kez hergün volta atardılar. "Bu arada Pope.Maya ve sen kara listemdesiniz.Beni takip etmekten zevk mi alıyorsunuz?" Pope uzun süre düşündü. "Sadece merak," dedi.Evet.Şu berbat şey merak.Herkeste olan şey...Ben bu kadar gizemli birimiydim de herkes benim yaptığım işleri merak ediyordu.

Anlaşılan Hec beni fazla hafife alıyordu. Ben Hades kızı olmasam da annem Ölüler Tanrıçası'ydı değil mi? Buradan iğrenmiyordum sadece beni rahatsız ediyordu. Yine de Hec'e iğrenmediğimi ve korkmadığımı göstermem gerekiyordu.
"Ah, Hec beni hiç tanımıyorsun. Sanırım annemi de tanımıyorsun. Annem Bahar ve Ölüler Tanrıçası bu sana bir şeyler ifade ediyor mu acaba? Yani ben buradan iğrenmiyorum sadece beni rahatsız ediyor ama rahatsızlığımı göz ardı edip burada birkaç gün bile kalabilirim. Ölülerle aram iyi sayılır." dedim ve göz kırpıp dayandığım kayalıktan çekilip Hec'in yanından getim, yürümeye başladım. Hec ne demişti bana kara liste mi? İşte buna biraz oynayabilirdim. Hec de yürümek için harekete geçince yüksek sesle konuşmaya başladım. " Teyzem ve beni kara listeye aldın, ha?" dedim ve arkamı dönüp alaycı bir şekilde dudaklarımı büktüm. "Sen çok gizemlisin Hec seni takip etmek gerçekten çok zevkli.." dedim. Hec sinirlenir gibi olunca yanına gittim ve " Şaka yapıyorum üvey kardeş, sinirlenme." kolumu koluna geçirdim "Ee hadi bakalım Hades'in oğlu bana Asphodel Tarlalarını gezdir." dedim ve ardından bir kahkaha attım.

Bu Persephone çocuklarında bir tahta eksikliği var sanırım.Benim en gıcık olduğum şeyleri yaparlar hep.Bir de Demeter çocukları.Meraklı melezler.Her zaman bir şey yaparlar.Sert bir şekilde kolumu çektim. "Bir daha beni sinir edecek bir şey yapma Pope.Yoksa bu tarlaların birinde sen de olursun." Bu aralar tehdit etmede işi ilertemiştim.Bir de kahkaha attı ama ne kahkaha.Ashodel tarlaları inledi.Benden burayı gezdirmemi istedi. "Turist rehberine benzer bir halim var mı Pope?" Biraz sert çıkışmış olabilirim ama takip edilmekten nefret ederdim.Aynı şeyi Maya'da yapmıştı ama en azından babamın gazabından kurtulmama yardım etmişti. "Off, aman sende çok sıkıcısın Hec" dedi Pope.Onu arkada bırakıp ilerlemeye başladım.Sanırım kendisi geri dönebilirdi. "Hey nereye? Ben buradan nasıl geri döneceğim" diye sordu.Bu sefer ben kahkaha attım.Madem buradan çıkış bilmiyordu.Peki neden gelmişti.Evet, beni takip etmek içindi. "Pope az önce ne dedin ?" diye sordum. "Sen Ölüler Tanrıçasının kızı olduğundan emin misin?" dedim.Beni şuracıkta öldürecek gibi baktı.

Ah, Tanrı Zeus! Bu gerçekten kaşınıyordu. Ona iyi bir ders vermem gerekli diye düşündüm ve gözlerimi kısıp ona baktım. Asphodel Tarlaların girişine doğru sokuldum ve ruhların beni ürperten elektriğini hissettim. Her ne kadar bundan hoşlanmasam da ölülerin bulunduğu yere doğru seslendim.
"Siz arada kalmış ölüler. Bana itaat edin. Size yanıma gelmenizi emrediyorum." gözlerimi kapattım ve onların bana sürtünerek geçmelerini önemsememeye çalıştım. Her biri vücuduma değdiğinde midem bulanıyor ve değişik titreşimleri beni rahatsız ediyordu. Gözlerimi açtığımda bir çok yüzle karşı karşıya geldim. Onlara baktım, sonra arkamı dönüp Hec'e sinsice gülümsedim. Hec'in ölülerden korkmasa da onları çok sevdiği söylenemezdi. Bana bakıp "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedi. Sinsice gülümseyip "Ölüler Tanrıçası'nın kızına yakışır bir şey yapıyorum Hec. Sende Hades'in oğlusun, ölüler sana vız gelir değil mi?" dedim ve ölülere dönüp. "Size emrediyorum. O melezin yanına gidin. Zarar vermeyin sadece rahatsız edin!" dedim. Her zaman olduğu gibi bir ölü yanıma geldi ve benimle konuştu. "O Hades'in oğlu ona yaklaşamayız." diyerek itiraz etti. Sesimi yükselttim ve daha da güç kattım. "Bende Ölüler Tanrıçası Persephone'un kızıyım ve sizleri yönetebiliyorum. Bana itiraz mı ediyorsun?" deyip gözlerimi kısıp ona baktım. Üzerine uyguladığım güçten yerine sindi. Sonra başını eğip geriye çekildi. Ölülere baktım ve elimle Hec'i işaret ederek "Hadi ne duruyorsunuz?" dedim. Ölüler Hec'e doğru ilerlerken Hec bana kızgın gözlerle bakıyordu. Bunun cezasını çok kötü çekecektim bunu biliyordum ama o da bir Persephone kızıyla dalga geçilmemesini bilmeliydi.

Benim üzerime ölüleri salmakla yapabileceğin en büyük hatalardan birini yapmıştım.Tamam ölülerle aram Rob kadar iyi olmayabilirdi ama en azından onların bana hizmet etmesini sağlayacak kadar güce sahiptim.Ölüler benim üsteme gelmeye başlamıştı.Hiç ni hiç panik değildim.Ellerimi havay kaldırdım ve şöyle dedim. "Ben Ölüler Tanrısı Hades'in oğlu Hector Sentius.Size emrediyorum.Buradan olabildiğince uzağa gidin yada gözümün önünden kaybolun" İlk söyleyişimde beni dinlememiştiler ama ikinci kez onları korkutmuştum. "Tekrarlıyorum.Ben Ölüler Tanrısı Hades'in oğlu Hector Sentius.Size emrediyorum.Buradan olabildiğince uzağa gidin yada Hades sizi lanetlesin." Bu kez onları korkutup kaçırmıştım.Pope bana sinirli sinirli bakıyordu. "Eee, Pope bir şeyler öğrenebilin mi?" Bu Pope'yi sinirlendirmişti. "Tamam sadece şakaydı."

Ah, Tanrı Zeus! Hec ölülerden kurtulmuştu ve durum Hec 2 Glau 1'di. Lanet olsun! Asphodel Tarlalarının girişinden uzaklaştım ve çıkışa doğru yürümeye başladım. Sinirliydim ve Hec'e bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. En iyi yapılacak şey kimsenin kalbi kırılmadan buradan gitmekti. Hec'in yanından geçerken ona gözlerimi kısıp baktım. O ise bana sinsice gülümsüyordu, anlaşılan beyfendiyi fazla eğlendirmiştik.
"Tamam, Hec pes ediyorum. Sen kazandın. Benden daha güçlüsün, Hades'in oğlusun, sen gizemlisin, herkes seni takip ediyor. Eee yeterli mi? Egon tatmin oldu mu?" dedim ve adımlarımı hızlandırdım en son gördüğüm şey Hec'in yüzündeki şaşkınlık ifadesiydi. Ben hızlı hızlı yürürken Hec arkamdan koştu. Anlaşılan beni kırmak istememişti ama ben daha yeniydim bu özel yetenek işlerinde o benden daha deneyimliydi, üstelik Hades'in oğluydu. Hac tam kolumu yakalayacakken arkamı döndüm ve kılıcımı çekip Hec'in boynuna dayadım gerçekten çok sinirliydim.
"Hec, tamam işte kazandın diyorum. Hala dalga mı geçeceksin?" dedim. Söylediklerimin ve yaptıklarımın saçma olduğunu biliyordum ama içimdeki öfkeyi kontrol edemiyordum. Aradan geçen saniyelerde beynim ne yaptığımın farkına vardı ve komut vererek Hec'in boğazına dayadığım kılıcımı indirdi. Kılıcımı kınına sokup başımı yukarı kaldırmadan konuşmaya başladım.
"Özür dilerim Hec. Böyle davranmak istemezdim. Ben sadece kendime hakim olamadım. Öfkemi kontrol edemiyorum da..." dedim. Gerçekten böyle davrandığım için hem üzgündüm hem de pişman... Hec kafamı kaldırdı ve saçlarımı karıştırıp konuşmaya başladı.

Glau çok sinirliydi.Onunla oyun oynar gibi oynamıştım ve bunun için beni doğrayabilirdi.Çıkışa doğru hızlı adımlarla gidiyordu.Onu durdurup özür dilemem gerekliydi.Arkasından koşarak kolunu tuttum."Hec, tamam işte kazandın diyorum. Hala dalga mı geçeceksin?" dedi ve kılıcını çekip boğazıma dayadı.Neler düşündüğüne bilemezdim ama tahmin edebilirdim.Beni şuracıkta öldürmek ve buraya gömmek istediğinden emindim.Daha sonra sinirle bunları yaptığını fark edip kılcını çekti ve "Özür dilerim Hec. Böyle davranmak istemezdim. Ben sadece kendime hakim olamadım. Öfkemi kontrol edemiyorum da..." dedi.Haklıydı bende kendimi sinirliyken kontrol edemezdim. "Seni aşağılarcasına şeyler yaptığım için özür dilerim Glau" dedim.Bunu söyleyeceğim hiç ama hiç aklıma gelmezdi. "Hadi üvey kardeş Glau buradan çıkalım." dedim ve yola koyulduk.Anladığım kadarıyla Persephone çocuklarıda en azından Hades çocukları kadar çabuk sinirlenebilirdi.


RP BİTMİŞTİR!