31- Kulübende başına ilginç bir olay gelmesiyle ilgili rp yazacaksın.
Mekan: Ait olduğun kulübe
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.
47- Bir kardeşinle rp yaz.
Mekan: Ait olduğun kulübe
Katılacaklar: Sen ve en az bir kardeşin.
Bundan daha zevkli bir şey olabilir miydi? Çok sevdiğim kardeşim Hec ile kulübemizde oturmuş, bezik oynuyorduk. Tabii o beni yeniyordu ama sağlıksız aburcumuzlarımız ve cipslerimizi atıştırıp kolalarımızı yudumlarken, bunu pek de önemsediğim söylenemezdi. Malubiyetimle sonuçlanan bir elin daha sonuna geldiğimizde dayanamayıp "Bir kez de benim yenmeme izin versen ölür müsün kardeş?" dedim laubali bir sesle. Hec, "Aman sen de. Alt tarafı bir oyun." cevabını verdi. Tabii surat ifadesinden bu 'alt tarafı oyunu' ne kadar önemsediği belli oluyordu. Neyse canım, kumarda kazanmasam da olurdu, benim biricik sevgilim Rose'um vardı sonuçta. Gevrek kahkahalar ve Küçük Cadı'yı çekiştirmeler eşliğinde bir süre oyunumuza devam ettik. Oynama sırası Hec'e geldiğinde pencereden dışarıyı izlemeye başladım. Ve... kulübelerin denetlenmesinden sorumlu Afrodit kızı Alex'in buraya doğru gelmekte olduğunu gördüm. Tıkandım ve bir öksürük nöbeti geçirdim, konuşamayacak durumda olduğumu anlayınca da Hec'e pencereyi işaret ettim. Birkaç saniye sonra kardeşim de benimle aynı duruma geldi. "Kalk! Hemen şu aburcuburları saklamalıyız!" diye bağırdım. Hec telaşla ayağa fırlayınca sehpanın üzerinde duran kolasını yere döktü. Bir sağa bir sola bakınıp hızla banyonun yolunu tuttum, bir yer silme bezini ıslatıp yerdeki kolayı silmek için geri döndüm.
Etrafa hızlıca göz attığımda, artık cips paketleriyle dolu olmadığını fark ettim. Hec mucizevi bir şekilde onları saniyeler içinde toplamayı başarmıştı. "Aferin kardeş, umarım onları gaza gelip Tartarus'a yollamamışsındır. Hadi şimdi şu yere döktüğün kolayı sil." dedim ve elimdeki bezi Hec'e uzattım. Gözlerini kısarak bezi elimden aldı ve yere çömeldi. Ben de kolumu meşhur duman makinemize dayayarak onu izlemeye koyuldum. "Hey, şunu açalım da içeriye güzel bir atmosfer kazandırsın." dedim, makineyi her zaman Stell'i sinir etmek için kullanacak değildik ya! Sonraki birkaç saniye içinde, çok fazla şey aynı anda oldu. Ben makinenin açma tuşuna basarken Hec tüm gücüyle bacağımı çekiştirdi ve yere yapışmama sebep oldu. Sırtüstü yere düştüğüm zaman, acıyla ağzımı buruştururken kulübemizin kapısının açıldığını gördüm, Alex gelmişti. O sırada Hec'in gürlemesini işittim: "Seni ahmak! Aburcuburları onun içine tıkmıştım!" ve ardından, muhteşem yüksek sesli bir patlama duyuldu... Anlaşılan düşmeden önce düğmeye basmayı başarmıştım.