Sulu Yataklar

Okuldan çıktığım bir gün Maya'yla buluşup,biraz macera yaşamak istiyordum.Çarşamba akşamı okuldan erken ayrıldım ve müdüriyetten izin alarak Maya'yla buluşmaya gittim.Maya'yla karar verdiğimiz yer olan Kabuklu'nun Su Yatakları Mağazasına önceden gittim.İçeri baktığımda iyi görünüşlü bir adam bir müşteriyle konuşuyordu.Ama birden içeriden bağırışmalar geldi ve bunun üzerine ben de karşı sokağa geçtim,korkmuştum.Geçtikten sonra karşıdan gelen Maya'yı gördüm ve koşarak tekrar mağaza sokağına geçtim.İçeri baktığımda müşteri yoktu ve adam gülüyordu.Korktum ama maceraya susamıştım.Maya'ya baktım ve selam verdikten sonra sorumu sordum.

-Maya su yatakları alalım mı?

Sat'le kaş göz işaretleriyle haberleşmeye çalışıyorduk ama bana anlatmak istediği şeyi anlamıyordum. Adam küçük gözlerini kısarak bize baktı. Uzun bir süre sonra gözlerini çekti ve biz de rahat bir nefes aldık. Hemen sonra adam bana oldukça yapmacık gelen bir gülümsemeyle bizi biraz derinlere götürdü.
''Size hangi su yatağı uyar? Bizde her çeşit var!''
Ne yapacağımı bilimyordum ve endişeliydim. Bu adamı gözüm hiç tutmamıştı.

Adamı hepimiz tanıyorduk.Bu Proktesus gibi adı olan biriydi ve biz buraya onun lanet yataklarını almak için değil,onunla eğlenmek için gelmiştik.Maya bana kaş göz hareketleri yapıyordu ve ben de ona göz kırptım.Ardından adama döndüm ve sordum.

-Yeşil ve beyaz sulu yataklarınız var mı amca?

Amca kelimesini bilerek söylemiştim.Böylece canavar kızacak ve bizleri yatağa bağlamaya çalışacaktı.İşte bunu seviyordum.

Sat'in hala ne yaptığını anlayamamaış bir şekilde ona baktım. Bu adamı daha önceden tanıyor gibi görünyordu. Ama bana hiçbir açıklama yapmamıştı.
Adam sinirle arkasını dönüm Sat'e baktı. Ama benim hala saf yüzümü görünce sakinleşti.

''Ah, tabii, gel seni istediğine götüreyim küçük kız.'' Sat'in bileğinden tuttu ve onu çekti.

Herşey o kadar hızlı oldu ki Sat'e bile bakamamıştım. Onlar biraz daha derinliklerde kaybolurken ben de bir su yatağının üzerine oturuyayayım dedim. Oldukça yumuşaklardı. Burayı sevmiştim. Tabii bu o adamın kim olduğunu öğrenmeden önceydi.

Adam beni kolumdan tutup,içeri doğru götürürken ben gayet mutluydum.Proktesus gibi bir şey adlı bir canavarla ilk kez dövüşecektim.Ama o sırada yataklara oturan Maya'ya endişeyle baktım ve seslenmek istedim.Ama o yaratık kollarını ve kendisini uzatmaya başlayınca beni bu yataklara bağlamaya çalışacağını anladım ve kılıcımı çıkardım.Adama kılıcımı gösterdim.Ve ardından su yataklarını çok beğenen Maya'ya baktım ve bağırdım.

-Maya kalk oradan hemen!Prok...

Sonra canavar iğrenç sesiyle bize bir şeyler söyledi.

-Burada kalacaksınız melezler!

''Ahh!'' birden bir çığlık attım.

Bir saniye içerisinde oturduğum buz mavisi; içinde karlar olan su yatağına bağlanmıştım. Bu şeyler çok sıkıyordu. Çırpınmak istedim ama sadece durum daha da kötüleşiyordu. Bu arada Sat hem koşarak hem de kaçarak bana doğru geldi. Arkasından artık canavar haline gelmiş bir canavar geliyordu. Beni görünce:
''Maya!'' diye bağırdı. Ne yapacağını bilemiyor gibiydi.

Maya'ya bağırdıktan sonra arkamı döndüm ve Prok canavarına baktım.İğrençleşmişti artık kusacaktım.Bunun üzerine canavarı bir su yatağının üstüne attım ve Maya'nın yanına gittim.Su yatağını kılıcımla patlattıktan sonra Prok'a baktım.Kendi su yataklarıyla mücadele ediyordu.Kahkaha attıktan sonra Maya'ya baktım.

-Su yatağı istersen alabiliriz Maya.

''Hımm evet,ben şu karlıyı istiyorum,anı olsun diye'' dedim ve su yatağını kolumun altına aldım.

O da son bir kez canavar kılıklıya baktı ve onun su yatağını en kenara iterek dükkandan çıktık. Pegasuslarımız geldiğinde,kampa gittimizde su yatağının nasıl karşılacağını düşünüp güldüm.

Rp Bitmiştir