Nico ile Cole

Arenada savaşları izliyordum birkaç kişi birbirine gıcık kaptığından yada eğlence olsun diye düello yapıyordu.O anda farkettimki ileride bir melez daha vardı ve düelloları izliyordu.Ona birkaç saniye baktıktan sonra oda beni farketti.Ona arenayı işaret ettim ve gülümsedim.bana tamam anlamında kafasını salladı ve gülümsedi.Yerimden kalkıp arena duvarının üstünden atladım.Yüksek bir yerden atladığım için altta toz kalkmştı ama benim canım hiç acımıyordu...Garip güçler işte.
Oda yanıma vardı ve kendi kılıcnı çıkardı.

-Adım Cole sen ?

Ben yanına Yanına vardığımda

-Adım Cole sen ?

-Selam Bende Felix ama bana kısaca Nico diyebilirsin

-Tanıştığıma memnun oldum Nico savaşa başlayalım mı?

Cole'un aceleciliği canımı sıktı.Durumu ona çaktırmadan

-Daha şimdi tanıştık ne çabuk savaşa başlıyoruz

Cole bana baktı ve güümsedi

-Burası arena!

Son lafım onu etkilemişti kılıcını çıkardı ve hafif tempoda bir düelloya başladık.Hmm hiç fena dövüşmüyordu (ki ben bu konuda berbatım) ama ben özel güç konusunda iyiydim...üzerime doğru gelen kılıcı durdurdum ve kılıcın kabzasıyla Nico'ya vurdum.
Biraz sersemledi ve yere düştü ona elimi uzatıp kalkmasına yardım ettim.

-Senin özel gücün varmı ?...Eğer yoksa sana birkaç şey öğretebilirim

-Şuan yok sanıyorum ama bana birkaç şey öğretirsen sevinirim

Cole biraz güldü...aslında buna gülme denemezdi kahkaha attı diyelim.

-Daha güçlerini bulamadın ha!Ama neyse sana birşeyler öğretmek benim için onurdur

-Saol dostum...sana dostum diyebilirim dimi?

-Tabiki diye bilirsin ama genelde bana Cole denmesini tercih ederim

-Tamam Cole.Çalışma için nereye gidelim

-hmmm burası uygun.

Daha sonra onun yeni olduğunu hatırladım ve basit birkaç duruşu gösterdim.

-Ellerini sıkı kollarını hafif tut.Elini her zaman yüzünün önünde tut...bu senin nişan almanı kolaylaştırır hem yüzüne darbe yeme ihtimalinde azalır.

Dediklerimi yaptı ve beklenti içinde bana baktı.O bir dionisos çocuğu olduğuna göre üzüm bağlarını kontrol edebilirdi.

-Şimdi bakışını tek bir yerde tut ve oraya yoğunlaş.Oradan bir üzüm bağının fışkırdığını düşün.

Birkaç saniye bekledim...aha başarmıştı...ama bir dakika bu bir üzüm bağıydı ama hepsi birleşmiş ve devasa dikenler olarak yerden fışkırmışlardı !

-Şimdi bakışını tek bir yerde tut ve oraya yoğunlaş.Oradan bir üzüm bağının fışkırdığını düşün.

Heralde Dionysos çocuğu olduğum için böyle düşünmüştü.Konsantre oldum ve yapmaya çalıştım.Başardım...ama bir saniye

-Bunların hepsi diken!

Yaptığım şeye dikkatle baktım.Şaşırmıştım, böyle bir yeteneğim olduğunu daha önceden anlamam gerekirdi ama önceden anlasaydım yaşadığım yede büyük bir kaos yapardım.Ancak böyle birşey artık geçerli değil.

-Vay canına bunlar harika

-Evet kesinlikle dedim ve dikenleri toprağın altına soktum.

Biraz düşündükte sonra başka bir hareketi denemeye karar verdim.Yüksek biryeri işaret ettim ve ona gel işareti yaptım.Arenanın yüksek olan yerine tırmandık.

-Şimdiki harekete ben Thunder Drop diyorum.

Yüksek olan yerden atladım ve kendimi gülle şekline soktum.Ayaklarımın alt tarafına bir elektrik akımı yerleştirdim ve yere çarptım.Etrafa çok elektrik saçılmış ve çok duman kalkmıştı.Nico'ya döndüm

-Aynısını sende yap ama yere doğru bak yere düştüğünde etrafındaki topraktan dikenler çıktığını hayel et.

-Aynısını sende yap ama yere doğru bak düştüğünde etrafındaki topraktan dikenler çıktığını hayal et

-Tamam Cole ama ben hayal etmicem direkt yapıyorum

Cole yüzüme baktı ve gülümsedi bende ona karşılı kolarak gülümsedim.

"Atlıyorum"Dediğim gibi atladım.Yere düştüğümde tuhaf birşey oldu.Cole beni tutmuştu

-Nico ilk olarak hayal et ve yapmaya çalış, dirakt olarak atlama

-Tamam dersimi aldım..

-Şimdi çık ve tekrar yap

Tekrar tırmanıp biraz durdum etrafımdan dikenler çıktığını hayal ettim ve atladım.

-İşte oldu.