-Tom! Ba.Ba.Bacakların!
-Asteria sakin ol lütfen.
-Nasıl olabilirim ya! Belden aşağın keçi!
-Tamam sakin ol ve lütfen otur şöyle her şeyi anlatacağım sana.
Sabah okula gelmeden önce şeytani amcam ve teyzemle klasik kavgamızı etmiştim.Bunun siniriyle de büyük bir hışımla fen dersliğinin kapısından içeri girdim.Aslında dersimiz İngilizceydi,neden fen dersliğine gittiğimi de anlayamadım zaten.İçeri daldığım da gözlerime inanamadım.En yakın arkadaşımın keçi bacakları vardı.
KILLI KEÇİ BACAKLARI !
Tom’un gösterdiği mavi renkli rahat sandalyeye oturdum.
Sonra o da başka bir sandalye çekip yanıma oturdu.Bana her şeyi yavaşça anlatmaya başladı.Melez Kampını,Tanrı ve tanrıçaları,Onların evi olan Olimpos’u,Biz melezleri koruyan Satirleri,her şeyi.O kadar çok ayrıntı,o kadar çok şey vardı ki.Bunları anlatmayı bitirdiğinde akşam olmuştu.
Aslında oraya gitmekten büyük mutluluk duyardım.
En azından gıcık kuzenimi ve nefret ettiğim amcamla teyzemi bir daha görmezdim.Annem ve babamla ilgili hiçbir hatıram yoktu.Hayatımın 15 yılı maalesef onlarla geçmişti.Bana hiçbir zaman iyi davranmamıştılar.
Evin çoğu işini bana yaptırırlardı.Yapmadığımda da beni karanlık bir kilere kilitlerlerdi.Bir çok kez evden kaçmıştım.Ama her seferinde de Tom beni geri götürüp onlara teslim etmişti.Bu yüzden ona da biraz gıcık kapardım.
Son kez göreceğim o lanetli evin yolunu tuttum.Aslında evin yapı ve mimarisi mükemmeldi.iki katlı dubleks bir evdi.Evin kapısının sağında ve solunda bulunan iki dev mermer kolonun etrafını mor krizantem çiçekleri kaplıyordu.Evin beyaz görüntüsüne renk katıyordu.Ancak ev ne kadar mükemmel olsa da içindeki insanlar beş para etmezdi.Evin kapısını açıp doğruca çatı katındaki küçük odama gittim.Gardırobumun yanındaki küçük mavi valizi alıp hızla eşyalarımı yerleştirmeye koyuldum.Zaten pek eşyam yoktu.Bavulumu hazırladıktan sonra merdivenlerden inip kapıya doğru yürüdüm.Teyzem karşıma geçip
-Küçük hanım nereye böyle?
Diye sordu.Artık ondanda,evden de,bu insanlardan da bıkmıştım.
-Cehennemin dibine!Sen de gelmek istermisin?ha şimdi ha üç gün sonra ne fark eder!?
Sözlerimi bitirip onu bir kenara ittim.Tek isteğim buradan kurtulmaktı her halde cehennemin dibine gitsem orada daha mutlu olurdum.
Evin bahçesinden çıktığımda şok oldum.Karşımda öylesine güzel bir yaratık duruyordu ki.Bembeyaz teni,alev alev yanan kızıl gözleri ve neredeyse dört metre boyunda kanatlarıyla muhteşem bir pegasustu bu.Zihnimin içinden ne kadar güzel olduğunu düşünürken bana zihnimin içinde cevap verdi.
-Teşekkür ederim.
-Sen konuşabiliyorsun!
-Evet.Beni,seni alıp kampa götürmekle görevlendirdiler.
-Sırtına mı bineceğim?
-Evet,atla bakalım.
Pegasus biraz eğilerek binmemi kolaylaştırdı.O kadar yumuşak tüyleri vardı ki bir süre sonra uykuya daldım.
Uyandığımda bana kampa geldiğimizi söyledi.Yaklaşık beş dakika kadar sonra kampın önünde indik.Kampın içine doğru giderken bana doğru gelen garip bir yaratık fark ettim.Bana biraz daha yaklaştığında yarısının at diğer yarısınınsa insan olduğunu anladım.Bana sentor olduğunu ve adının da Kheiron olduğunu söyledi.
-Alice!
Sonra Alice diye bir kıza seslendi.
Koşarak gelen kız yanımızda durdu.Çok güzel biriydi.Sarı bukleli saçları ve saçlarına renk katan masmavi gözleri vardı.
-Merhaba ben Alice.Senin adın ne ?
-Asteria
-Tanıştığımıza memnun oldum.
-bende.
Kheiron kıza,bana kampı gezdirmesini söyledi.Sohbet ederek kampı anlatmaya başladı.Çok matrak bir kızdı açıkçası.İnsan onunlayken hiç sıkılmıyordu.
-Hangi tanrı veya tanrıçanın kızı olduğunu biliyormusun?
-Hayır
-Merak etme yakında öğrenirsin.Öğrenene kadar da bizim kulübede kalabilirsin.Ben Afrodit’in kızıyım.Kardeşlerimde bende çok sevecenizdir.
-Teşekkür ederim.
Bir süre sonra Afrodit’in kulübesine vardık.Kulübenin içine pembe renk hakimdi.Pembe yataklar,pembe yastıklar,pembe gardıroplar vs.
En uçtaki boş bir yatağı göstererek orada kalabileceğimi söyledi.Beni kardeşleri ile tanıştırdıktan sonra yatmak için izin istedim.Bu gün o kadar çok şey olmuştu ki.Bunları sindirmeye ihtiyacım vardı.Bundan sonraki hayatımı ise burada geçireceğimi düşünerek derin bir uykuya daldım.
Konu: Asteria Storm 
Perş. Ağus. 04, 2011 12:11 am
