Harexis L. Black Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 17 Kayıt tarihi : 03/02/11
| Konu: ay ışığı... Çarş. Ağus. 03, 2011 12:41 pm | |
| Ay ışığı... Matemiyle çalarken gözlerimden yaşları, kederime ağlıyordum inadına gecenin bir yarısı bu yalnız ormanda. Sessizlik bedene hakimken ne denli çığlık çığlığa bağırabilirse insan o kadar şiddetliydi hıçkırıklarım. Sararmaya yüz tutmuş yaprakların arasından sızan birkaç huzme beyaz ışıkla bile şenlenecek ruhum, bunu bile hor görüyordu aciz kalbime. Zihnim tıpkı sırtımı yasladığım gri, eskimiş, yosun tutmuş kaya gibi soğuk, tıpkı karşımda gölgesini umarsızca yüzüme yansıtan çınar kadar yaşlıydı. Külleri birikmiş sigaramdan bir nefes daha çektim ciğerlerime ve usulca arkasından bıraktım matemimin. Hayaller, beni nereye sürüklerse peşinden koşan inadımı yenmiş, sonsuzluğun karanlığında her saniye biraz daha boğulmama neden olmuştu. Bir nefes daha... Duman çiğerlerimde takılı kaldı, boğazıma oturmuş yumrudan yukarı çıkmıyordu bir türlü. Kendime karşı olan utancımdan kızarmış yanaklarımı ellerimin tersiyle silerken sigaranın dumanı gözüme kaçmış, biriken yaşların da firar etmesine neden olmuştu ürkek gözlerimden. Matemli ritüelim kuru yaprakların ayaklar altında çıkardıkları can çekişen seslerle yarıda kesildi. Ağaçların arasında, yüzünü ay ışığının aydınlattığı bir kız beni izliyordu. Ve ben, sonsuzluğa açılmış bir kapıymışçasına bakıyordum kızın sevecen yüzüne.
| |
|
Elyse Harmonie Wideen Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 45 Kayıt tarihi : 02/07/11
| Konu: Geri: ay ışığı... Çarş. Ağus. 03, 2011 1:12 pm | |
| Sarı nemli saçlarının üzerine sarkan kurumuş ağaç dalını hafifçe ittirdi. Ürkekçe bir adım daha ilerlerken dikkatini çeken tek şey kayanın üzerinde usulca oturan o çocuktu. Alnına düşen kahküllerini başının arkasına savurdu ve ağacın yıpranmış kabuklarına tutunarak yürümeye başladı. Ortamı aydınlatan tek şey karanlık ve soğuk gökyüzündeki dolunayın ışıltısıydı. Yere serpilmiş olan kurumuş yaprakların üzerine kondurduğu sakin adımı ormandaki o derin sessizliği deip geçmişti adeta. Ona doğru çevrilen o iki parlak göz tüm dikkatini darmadağın etmişcesine afallatmıştı onu. Ortamdaki silik sigara kokusu ona fazla uzak değildi. Ciğerlerine doldurmayı sevdiği o zehiri bırakalı uzun zaman olsa da kokusu onda haz uyandırıyordu. İradesine hakim olmaya çalışırcasına sıkı sıkı kavradı ağaç dalını. Ayakta durmasında destek oluyordu hem, uyku sersemi zihni mantıklı düşünecek kadar düzgün çalışmıyordu. Tüylerini diken diken etmeye yetmiş olan soğuk kayanın üstünde oturan çocuğun keskin bakışlarıyla ısınıyordu sanki. Yanaklarının üzerinde süzülen yaşları silmek istercesine yüzünü ovuştururken Elyse bir adım daha ilerledi. Sonra bir adım daha, ta ki çocuğun yanına gelene kadar. Korkusuzdu, bu karanlık gecede tanımadığı bir çocukla beraber soğuk bir ormanın içerisinde yapayalnız kalmaktan hoşlanacak kadar korkusuzdu. Kurumuş dudaklarını ıslatmak istercesine yalarken kayanın üzerine çöktü. Sonsuzluğa uzanırcasına devam eden ağaçlar dizisine bakarken çocuğun bakışlarını üzerinde hissediyordu. Üzerindeki ince, askılı elbisesi yavaşça esen meltemde uçuşurken yüzünü yalpalayıp geçen rüzgar onu kendine getirmeye yetmiyordu. Ağlayan bir çocuğun yanındaydı, ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Daha doğrusu hiçbir şey yapmak istemiyordu. Sıra sıra dizilmiş ağaçlara bakmaya devam ederken başını yanındaki çocuğa doğru çevirdi, buz gibi sert ve duygusuz bakan bu bakışların odağında kendini baskı altında hissediyordu Elyse. Ne yaptığını bilmezcesine elini çocuğun pürüzsüz yüzüne doğru götürdü. Yanaklarından akmış olan gözyaşının bıraktığı ıslak izi usulca sildi ve çocuğun zümrüt gözlerine bakmaya devam etti. | |
|