"İşte burası da pegasus ahırları." dedi Katherina bana. Pegasus sözünü duyunca inanamaz gözlerle ona baktım ve yutkunarak "Atlarla aram pek iyi değildir." dedim. Doğruyu söylüyordum. 4 yaşımda binicilik dersleri almaya başlamıştım. Atlar çok tatlı ve usluydular. Ben de çok iyi bir biniciydim. Ama 8 yaşımda bir at bana çok iyi bir açıyla bir çifte atınca bir daha atlara bakmamıştım bile. Daha sonra atın bir tür hastalığa yakalanmış olduğu ve bu yüzden asileştiği söylenmişti. Ama umrumda olmamıştı. Bu olayın üzerinden birkaç ay geçince tekrar binicilik derslerine başlamıştım ama tekçe atım Cleytemnestra'ya biniyordum. Başka herhangi bir atı görmek bile bana fenalık veriyordu. Katherina umursamazca omuz silkti ve "Neyse ne. Benim Tenebroso ile ilgilenmem gerek. Sen de ister burada kal ister içeri gel." dedi. Ardından ise içeri girdi. Ben ahırların kapısında kararsızca beklerken hatıralarım zihnimde uçuşuyordu. Aniden içeri girmeye karar verdim. Fikrimi değiştirmeden ayaklarımı hareket etmeye ve beni ahırların kapısından içeri sokmaya zorladım. İçeri girince çevreme bakındım. Atlar beni umursamıyor ve kafalarına göre takılıyorlardı diyebilirim kısaca. Ahırın içindeki tahta bir bölmenin yüksek bir rafına konulmuş bir kutu gördüm. Kutuyu dikkatli bir şekilde aldım ve içinin küp şeker dolu olduğunu gördüm. Avucuma olabildiğince çok küp şeker alarak Katherina'yı aramaya başladım. Fakat onu bulamıyordum. En sonunda sinirle iç çekerek pes ettim ve bir saman balyasının üzerine oturdum. Saman yumuşacıktı. Eğer arkamdan gelen bir kişneme olmasaydı orada uyuyakalabilirdim belki. Fakat o kişnemeyi duyunca aniden arkamı döndüm. Dönmem ile de bembeyaz bir pegausla burun buruna gelmem bir oldu. Ama korkmadım. Aksine ağzımdan "Çok güzel bir pegasussun sen..." sözü kaçtı. Pegasus sanki dediklerimi anlamış gibi kişnedi ve başını yanağıma sürttü. Hafifçe güldüm ve onun başını okşadım. Ardından da kulağına eğilerek "Adın Vague olsun." diye fısıldadım. Gözlerindeki parıltıya bakılırsa yeni adını sevmişti Vague. Elimdeki küp şekerlerin hepsini ona uzattım. O yavaş yavaş küp şekerleri yerken ben de onu seyrettim. Yeni bir dostum olmuştu ve kesinlikle çok sevimliydi!