mira allen(2.rp)

Sabah erkenden uyandım güneşli güzel bir gündü.Saate bakınca mariayla buluşmak için daha çok zamanım olduğunu gördüm.Acelem yoktu dün başıma gelenceli düşünmek istiyordum belkide hayal ediyordum ama dün sokakta dolaşırken boynuzlu bir adam gördüm bana kötü kötü hatta nefretle baktığına yemin edebilirdim ama ona tekrar baktığımda yokoldu.Bu konu üzerinde pek kafa yormadım ama gece bununla ilgili kabuslar gördüm ama şimdi bu konuda düşünmek istiyordum acaba hayal mi görmüştüm ama gerçek olduğuna emindim.Oflayarak yataktan kalktım üstümü değiştirerek aşagıya indim annem ve lavey kahvaltı ediyordu lavey annemin kocası babam ben doğmadan gitmiş annem onunla ilgili sorularımı cevaplamazdı bir resmi bile yok.Bunlar aklıma gelince kahvaltı etmek istemedim yine içim üzüntüyle dolmuştu babamın bizi neden bıraktığını bir türlü anlayamamıştım.Hızla dışarı çıktım sabah sabah moralim bozulmuştu bu konuda biraz fazla hassasım sanırım.Sokakta amaçsızca dolaşırken cep telofunum çaldı annem arıyordu bugün piknik yapmaya karar vermişler anneme mariayla buluşacağımızı söyledim oda buluşmayı iptal etmemi bu pikniğin ailemiz için iyi olacağını söyledi 2 saat içinde evde olmalıymışım bende çaresiz tamam dedim ve mariayı aradım erken buluşsak oolurmı diye sordum onu uyandırdığım için kızmıştır eminim ama kabul etti ve alışveriş merkezinde buluştuk.Mağazaları geziyorduk maria bir elbise denemek için deneme kabinindeydi bende giysilere bakıyordum bir eteğin fiyatını sormak için başımı çevirdiğimmde o boynuzlu adamı gördüm hayal etmediğimden emindim o sıra maria kabinden çıktı ona doğru döndüm tekrar boynuzlu adama bakmak için döndüğümde yoktu maria yüzün bembeyaz ne oldu dedi bende yoruldum sanırım gitmem gerekiyor diye eve gittim yolda sürekli arkama bakıyordum.Eve geldiğimde herşey hazırdı arabaya binerken yerde bir hançer gördüm üstünde yunanca bir yazı yazıyordu nasıl anlamıştım bilmiyorum ama notta dikkat et ihtiyacın olacak yazıyordu şaşırmıştım ama hançeri aldım.Yol boyunca çok düşünceliydim sonunda piknik alanına vardık güzrl bir yerdi ama kısa sürede sıkıldım ben hep çabuk sıkılırım zaten annemden izin alıp çevreyi gezmek istedim yanıma bir kız geldi biraz tuhaf davranıyordu adı aprilmış oda sıkıldığını söyledi ve birlikte dolaşmaya başladık ama fark etmeden boynuzlu adamı ağzımdan kaçırdım aprilın deli olduğumu düşüneceğğine emindim ama onun yerine gülümsedi ve konuşmamız gereken şeyler var dedi.Bana anlattığı şeyler karlısında şok oldum aramızda şu diyalog geçti

-Şimdi senden sakin olmanı istiyorum anlatacaklarıma inanmayacaksın ama yunan tanrıları gerçek
-Ne?Sen iyi misin?
-Ciddiyim yunan tanrıları hayatta ve bizler gibi melez çocukları var biz tanrıları insanlardan olan çocuklarıyız
-sen aklını kaçırmışsın ben gidiyorum
-Buna ispatlayabilirim benimle melez kampına gelmelisin orada canavarlardan korunursun o gördüğüm gibilerden
-Boynuzlu adam canavar mıydı yani
-Anlamaya başlıyorsun benimle gel herşeyi öğreneceksin

O sırada ormandan bir oğlan çıktı April burada ne yapıyorsunuz hemen kampa gitmeliyiz canavar çok yakında diye bağırdı ben ne saçmalıyorsunuz siz ne canavarı deli misiniz diye bağırmaya başladım ikiside bana anlayışlı gözlerle bakıyordu oğlan adı Leroymuş seni anlıyoruz ama bunları şimdi konuşamayız tehlikedesin seni hemen kampa götürmeliyiz dedi ben o zaman kanıtlayı yoksa hiçbir yere gelmiyorum dedim.April Leroy ona bir yeteneğini gözter dedi Leroy gözlerini kapattı bir iki saniye sonra yükselmeye başladı tepkim şuydu:AMAN TANRIM.Leroy aşağıya indi bunda fazlası var ama zamanımız yok hemen beni izleyin dedi tam inanmaşımtım ama onları izledim yolda bir kükreme sesi duydum arkamıza baktığımızda kocaman bir boğa vardı leroy ben ilgilerim dedi ama eline cebine götürdüğümde hançerimi kampta unutmuşum dedi bendeki hançeri hatırlayıp bu olurmu dedim artık herşeye inanmaya başlıyordum leroy evet harika diyerek hançere aldı april buradan içeri gir ve sakın çıkma büyük bir ev göreceksin ona gir dedi ve bir kılıç çekti ben hemen içeri girdim girişte melez kampı yazıyordu

Rp puanı: 55.


/Admin.