Sağol Yaaa

Odamda yatağıma uzanmış yastıkların canını okuyordum. Gerçekten çok sıkılmıştım. Salona geçip televizyomu açtım. Her kanalda saçma şeyler vardı. "Bunu kullanırsanız...Hayır! Beni bırakamazsın...Başına dayadığım silahla seni...Ohhh mis gibi limonata...".Televizyonun sesi sonuna kadar açıktı. Sonunda bir müzik kanalı bulup durdum. Bütün salonun etrafını dans ederek dolaştım. Saçlarım benden daha hızlıydı. Yüzüme dokunup beni gıdıklıyorlardı. Birisi odadan çıkıp "Kıs şu müziğin sesini!" diye bağırana kadar böyle devam etti. Bütün hevesim kaçmıştı şimdi! Televizyonu kapatıp dışarı çıktım. Canım fena sıkılmaya başlıyordu. Yürürken aklıma bir şey geldi. Ormana gidecektim.
Ormana girmiştim. Ayağıma otlar dolanıyor bazen tam yere düşecekken sonunda dengemi buluyordum. Bitkin düşmüştüm. Rahat bir yer bulup oturdum. Ormanın kokusunu içime çekmeye başladım. Çim kokusu,çieklerin kokusuna karışıyor farklı türden bitkiler etrafımı sarıyordu. Bu hayatımda duyduğum en iğrenç ses duyulana kadar devam etti.
Sanırım çok büyük bir şeydi. Çünkü adımları yeri göğü inletiyordu. Kılıcımı çıkartıp beklemeye başladım. Bir dakika bu sesi hatırlıyordum. Yine gelmiş olamazdı. Onu öldürmüştüm. İkinci kez olamazdı! Zaten Kat'in yardımıyla zor öldürmüştüm onu. Karşımda kocaman bir Nemea Aslanı duruyordu!
"Aahh şaka yapıyor olmakısın!" diye bağırdım. Bir kılıcıma bir aslana bir kendime bakıyordum. Ben de zaten bir tane kürk vardı. "Merhaba aslancık. Seni bir kere öldürmüştüm. Neden oratak bir noktaya varmıyoruz? diye saçmaladım. Tam üzerime geliyordu. Arkamı dönüp tabanları yağladım. Aslan tam peşimden geliyordu ve benden 10 kat daha hızlıydı. Aayağıma dolanan otlar da çok yardımcı oluyordu hani! Devamlı yere yapışıyordum. Bu hızımı düşürüyordu. Ormandan çıkmama az kalmıştı. "Aaaaa! Yardım edin! Yardım!" diye ciyaklıyordum. O anda bir daha olmayacağına inandığım bir şey oldu. Aslan yere yuvarlandı. Ben de sağ salim ormandan çıkmayı başardım. "Fatum seni sevmeye başladım. İşime yarıyorsun." dedim parmağımı gökyüzüne doğrultarak. Kıyafetlerim parçalanmış bir şekilde kulübeme döndüm. Anto yanıma gelip "Ne oldu?!" diye bağırdı. "Hiiç Nemea Aslanıyla parti yaptık." dedim gülümseyerek.