Babamla Tanışıyorum
Hava yağmurluydu.Deniz dalgaları çok sert bir şekilde üzerime geliyordu. Sanki beni yanına istiyor gibi düşündürüyordu. Ama buna alışmıştım.Küçüklüğümden beri gariplikler peşimi ne zaman bırakmıştı ki?Bir keresinde sahildeyken bir dalga alıp beni sürüklemişti.Oldukça açıklara götürmüştü beni. Ama sonra bir yunus gelmişti.Şaşkın şaşkın bakmıştım ona.Ama bunu nedeni yunusun etlerinin çürümüş bazı yerlerden kemikleri çıkmıştı. "Hah" demiştim "bir zombi yunus eksikti zaten." Ama o bana bir şeyler söylemeye çalışıyor gibiydi. Sonra anladım ki yüzgecine tutunmamı istiyor. Yunus 'un yüzgecine tutunmakta bir an için kararsız kalsam 'da tutunmuştum. Birden düşüncelerim yarıda kesildi. Bir kuş sürüsü bana hücuma geçmişti. Bir an bakakaldım. Kuşlar metaldendi! Bir çığlık çıktı dudaklarımdan. Arkamdan bir ses işittim "Korkma çocuk." Başımı çevirip baktım. Orta yaşlı bir kadındı. Elindeki gonga bakakaldım. Kadın gülümsedi "Sesten ürkerler.Arkama geç. " Korkudan kadının dediğini yapmıştım. Bunun ne kadar aptalca olduğunu düşünmeden bile. Ya bana o kuşlardan çok daha fazla zarar verirse. Eğer isterse çok korkunç olabileceği hissine kapıldım. Kadın elindeki gonga vurmak için olduğunu umduğum sopa tarzı şeyi kaldırdı. Bir an bekledi. Sonra vurdu.Ömrümde daha korkunç bir ses duymamışımdır herhalde. Kuşlar çığlıklar attı. Bazıları paramparça oldu. Geriye kalanlar var gücüyle kaçtı. Kadın bana döndü. "Yaralı mısın?" diye sordu. Yutkundum. "Hayır." dedim zar zor. Tam bir şey diyordu ki yer yarıldı. Bir adam sesi çıktı. Sert ama bir o kadar da yumuşak. Korktum ama bir yanım rahatlamıştı. Garip bir tınısı vardı bu sesin. Ses "Kate," dedi "çocuğa hiç bir şey anlatma.Onunla bizzat ben görüşeceğim." Kate isimli kadın "Ama nasıl olur efendim?Kutsal yasalara karşı geliyorsunuz . Kardeşiniz öğrenirse -ki eminim öğrenir- o zaman na yaparsınız. Tanrılar çocuklarıyla normal şartlarda görüşemez." Adam kükredi. "Umrumda değil!" Sonra dörtnala giden bir at sesi geldi. Delikten bir at arabası fırladı. Yunan tarzıydı. Annem -nedense- bana Mitoloji ve eski Yunan yaşamını anlatan bir sürü kitap okumaya zorlamıştı. Arabanın üzerindeki adam bir albinoydu.Simsiyah saçları vardı.Ve gözleri de bana bir şeyi hatırlatıyordu.Kendi gözlerimi! Simsiyah bir cübbe giymişti. . Adama korkuyla baktım. Cüppesini şöyle bir silkti. Onun yeriini gömleği bile siyah olan bir takım aldı. "Merhaba oğlum " dedi. Ona garip bir şekilde baktım. Normalde alaycı bir cevap verirdim ama nedense ona inandım.Belki de bakışındandı.Belki de sesindeki tondanı.Ama ona inanmıştım. "Sen benim babam mısın?" diye sordum. Cevabı biliyordum.Bu yaşıma kadar babasız büyümüştüm. Annem onun cennette olduğunu söylerdi. Sonradan öğrenecektim ki bu çok doğruydu."Evet" dedi. Ama Kate araya girdi. "Efendim" dedi yalvarırcasına."Posedion tüm öfkesini üzerimize salacak.En azından saklanalım." Adam elini salladı. Siyah enerji duvarları çevremizi sardı.
"Oğlum, antik Yunan efsanelerini bilir misin?" diye sordu.Başımla onayladım."Onların hepsi-tanrılar,canavarlar ve melezler- gerçek.Sis'e aldanma ve Kate'ye bak anlayacaksın." dedi. "Bir dakika" dedim "eğer sen babamsan niye bu kadar zamandır aramadın beni? Sonradan mı aklına geldim? Sen nasıl bir babasın böyle!" Elimde olmadan son kısım ağzımdan yükselerek çıktı.Babamın gözlerinde bir an ölümü gördüm. Sonra sakinleşti."Elbette haklısın" dedi. " Ama Kate söyledi.Böyle bir şey yapamazdım." Ona şüpheli gözlerle baktım. "Uyu" dedi. "Uyandığında kendin Melez Kampında bulacaksın.John sana her şeyi anlatır." Etraf yavaş yavaş karardı.Gözlerim kapandı.Gözlerimi mutlulukla açıyordum. Çünkü babamla konuşmuştum . Gördüğüm bir rüyaymıydı ? Yataktan yavaşca kalkmaya çalıştığımda karşımda John oturuyordu . Gözlerim dolu dolu John a baktım . ''Perc baban hakkında sana herşeyi anlatacağım Baban tanrıça kısaca adı Posedion '' dedi . Duyduklarıma inanamıyordum . Babam bir tanrıça ? Bu nasıl olur ? Demek babamla konuşmam gerçekten rüya değildi . John konuşmasına devam etti . '' Baban seni görmek çok istedi ama Zeusun kuralı engeldi ve Posedion hiçbirşey yapamadı '' dedi . Ben büyük bir şokla John u dinliyordum . John elini Perc 'nin omzuna koydu . '' Seni deniz bu yüzden seviyor Çünkü sen yarı tanrıçasın '' dedi . Ben ne diyeceğimi bilemiyordum . Zorda olsa konuşmaya çalıştım . '' Ben Posedionun oğluysam ve yarı tanrıçaysam neden denizleri kontrol edemedim John?'' Dedim büyük bir şaşkınlıkla . John gülümseyerek '' Çünkü kontrol edemiyordun bilmiyordun hiçbirşey eğer bilseydin hepsini yapabilirdin Perc emin ol '' Dedi . Ben sadece başımı onaylamakla yetinmiştim . Gerçekten ne diyeceğimi bilmiyordum . Bu olanlar bir rüya olmalıydı ? John konuşmaya devam etmişti . '' Perc artık bunu kabüllen melez kampında herşeyi öğreneceksin merak etme sadece konsantre ol hepsi bu '' dedi . Etrafıma bakmaya başladım . Melez kampı çok kalabalık görünüyordu . Ayağa kalktım . '' Gezintiye çıkalım mı John '' Dedim gülümseyerek . '' Tabiki Perc etraftaki kişileri de görüp tanımalısın böylelikle '' Dedi . John ve Ben yürümeye başladık . Etrafıma bakıp yürüyordum . Melez kampı dedikleri şey çok güzel görünüyordu . Burada herşeyi gerçekten öğrenebilecekmiyim? Merak ediyordum gerçekten. John birden konuşmaya başladı . '' Perc seni eğitmen hocan Jack ile tanıştıracağım gel onun yanına gidelim olur mu ? '' dedi . Sadece kafamı sallamakla yetindim . Eğitmen Hocamın kapısına varana kadar eğitim sesleri biraz kulağımı rahatsız etmişti . John kapıya iki kez vurdu . Kapı 5 saniye sonra açıldı ve eğitmen hocası Jack Karşımızdaydı . Jack hemen gözünü bana çevirmişti . Dikkatlice beni izliyordu . Kısa bir sessizlik oldu sonra Eğitim Hocam konuşmaya başladı . '' Aramıza hoşgeldin şimdi seni deneyeceğiz biriyle savaşacaksın bakalım yenebilecekmisin '' dedi . Birden içime heyecan kapladı . İlk defa biriyle savaşacağım . '' Bu çok zor olacak'' Savaş eğitimin olduğu yere yürümeye başladık . Çok heyecanlıydım . Gerçekten neler olacaktı ? Jack bana bakmaya başlamıştı . Bunu farkettim . Yinede düşüncelerim daha ön plana geliyordu . '' Ne düşünüyorsun Perc'' dedi Jack. Düşüncelerim bir anda kayboldu gözüm Eğitim hocam Jack'e çevirdim . '' Sadece nasıl savaşacağımı bilmiyorum bu beni düşündürüyor'' dedim büyük bir endişeyle . Jack bi anda güldü . '' Perc endişelenme başaracaksın '' dedi gülümseyerek . Bir sahile varmıştık herkez orada savaş yapıyordu . Jack omzuma dokundu ve konuşmaya başladı . ''Aramıza yeni birisi katıldı Arkadaşlar adı Perc Torre arkadaşımız eğitimimizle herşeyi barışacak buna inanıyorum şimdi bu yüzden ilk eğitimini savaşarak alacak ilk kim Perc ile savaşarak deneyim verebilir '' dedi sakince . Bu sözleri duyduğum 'da endişe ve heyecan ikisi karışık tüm bedenimi sardı . İçimdeki bir ses bana konuşmaya başladı . '' Odaklan Perc başaracaksın '' . Derken güçlü bir sesle biri konuştu. '' Ben Perc ile savaşarım'' dedi . Herkez birden konuşan çocuğa baktı . Herkez bir anda bu eğitimlerde en güçlü olan Tom'un adını anmaya başlamıştı.Eğitim hocası Jack bir an için tereddüt etmişti. Çünkü eğitimlerin en popüler savaşçısı Tom'du. Perc içindeki sesine odaklandı . Hep içinden bu sözü söylüyordu . '' Odaklan Perc başaracaksın'' . Jack bi an için Perc ile göz göze geldi sonra tekrar Tom'a baktı . '' Tamam gel Perc'nin yanına '' dedi endişeyle . Tom sakince Perc'nin yanına doğru yürüyordu . Tüm herkez ona bakıyordu . Perc'nin yanına gelmişti bile . Jack kılıcını çıkardı . '' Bu kılıçla savaşacaksın Perc '' dedi . Jack kılıcı elime verdi . Jack öğrencilerinin yanına gitti rahat savaşabilmeleri için . ''1 2 3 başlayın ''
Tom kılıcıyla hemen saldırmaya başlamıştı . Kılıcımı elimle zor tutuyor ve kontrol etmeye çalışıyordum.Acımasızca kılıca vuruyordu ben ise sadece savunmayı deniyorum . Kendimi korumaya çalışırkenTom kılıcıyla kolumu yaralamıştı . Tom bu fırsattan yararlanıp daha kendimi koruyamadan obur kolumu da yaraladı. Çok büyük acı hissediyordum . Kılıcım yere düşmüştü . Yere düşecek gibiydim . Yapacak birşeyim yoktu artık . İçimdeki bir ses konuşmaya başladı . '' Denize yaklaşıp kollarına denizin içine koymalısın sana güç verecektir '' içimdeki sesi dinleyerek denize yaklaşıyordum. Herkez beni izliyordu . Eğitim hocası Jack John'a '' Tahmin ettiğim şeyi yapacak iyi izle John '' dedi tebessüm ederek . Kolunu soktuğumda birden yaralarım yok olmaya başladı . '' Güçleniyordum '' Tom büyük şaşkınlıkla bana bakıyordu . Ayağa kalktım . Ve Tom'a saldırmaya başladım . Kılıçla sağlı sollu vuruyordum Tom'a . Büyük bir heyecanla herkez şaşırmış bana bakıyorlardı . Tom ' da bana saldırıyordu. Kılıçımla sakince korunuyordum . Tam tekrar kolumu yaralamaya çalışıyordu ki . Kendimi geri çekip kılıçımla sert bir şekilde onun bana geleceği kılıça vurdum ve Tom'un kılıcı yere düştü . Kılıcımı Tom'a yonlendirdim . Tom şaşırmışcasına bana bakıyordu . Jack John'a gülerek '' Dedim sana bak yendi John '' Herkez beni alkışlıyordu . John ve Jack yanıma geldiler . Onlarda beni alkışlıyordu . Acaba bundan sonra ne olacaktı ? Merak ediyorum .