Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Şiddetli bir iniş!!

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Melanie Arianna Bates
Demeter'in Çocuğu
Demeter'in Çocuğu
Melanie Arianna Bates


Mesaj Sayısı : 103
Kayıt tarihi : 29/04/11

Şiddetli bir iniş!! Empty
MesajKonu: Şiddetli bir iniş!!   Şiddetli bir iniş!! Icon_minitimeC.tesi Haz. 25, 2011 8:21 am

Kendimizi Central Park'taki çimenlerin üzerine attık.Babamı bulmuştum!New York'a geldiğimizde Kat beni uyandırmadan önce rüyamda babamın evini görmüştüm.Bu sefer evin içinde değil dışındaydım.Adresi bilmiyordum ama bir daha görürsem anlayacağımdan emindim.O sırada Kat önceden dediğim gibi beni sarsarak uyandırdı. "Hey Ria şurada büyük bir ev var.Seninkinin olmasın?" dedi alaycı bir sesle .Aşağı bakınca evin gerçekten babamın evi olduğunu gördüm! "Kat haklısın!Bu babamın evi!Kat onu buldum!Evet!!!" Ne dediğimi ben bile bilmiyordum.Kat bana deliymişim gibi bakarak "Emin misin?Nereden biliyorsun?" Bana öyle bir bakışı vardı ki sanki daha önce beni hiç görmemişti."Rüyalarım.Bana gösterdiler!Babam o evde oturuyor!."Hani şu neredeyse bizi öldüren,Üç farklı uzak şehre uçuran o başbelası rüyaların mı?Onlara benden selam söyle Ria!" diye bağırdı."Kat bana inanmalısın." dedim.Neredeyse ağlayacaktım.Kat oflaya puflaya Favilla'yı gözlerden uzak bir yere indirdi.Ben de üstünden nazikçe -düşmeye nazik denebiliyorsa tabi- indim.Arkama bile bakmadan koşuyordum.Sonunda kapıya vardım ve zile var gücümle bastım.İçeriden bizim penguen çıkageldi.Yani babamın sadık hizmetkarı.Beni görünce yüzündeki bütün kan geriye çekildi.Kekeleyerek "Bayan Natalie?" dedi. "Hey Natalie de kim?" dedim.Gerçekten şaşırmıştım."Sanırım sizi Bay Bates'e götürmeliyim.".Evet Bay Bates'e gitmeliyim ben.Hemen!"Sonra Kat'e döndüm ve "Hey Kat.İçeri giriyorum.Geliyor musun?" diye haykırdım.Kat suratındaki o sinsi gülümsemeyle "Eğer tekmeleyecek biri varsa" dedi ve yanıma geldi.Bizim penguenle birlikte içeri girdik.İçeride duvarları yağlı boya resimlerle süslenmiş ve çeşitli kişilerin fotoğrafları asılmış uzun ve geniş koridorlar vardı.Rüyalarımdaki uğrak yerim olan geniş salona doğru yürümeye başladık.Büyük ahşap kapılar açıldı ve içeride uzun ince bir siluet belirdi.Onu görünce ağzımdan sadece tek bir sözcük çıktı : "Baba"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katherina Zoey Night
Nyks'in Çocuğu
Nyks'in Çocuğu
Katherina Zoey Night


Mesaj Sayısı : 181
Kayıt tarihi : 02/02/11

Şiddetli bir iniş!! Empty
MesajKonu: Geri: Şiddetli bir iniş!!   Şiddetli bir iniş!! Icon_minitimeC.tesi Haz. 25, 2011 9:29 am

Melanie'nin babasını bulmak için neredeyse canımızdan oluyorduk. Bir de babasının zaten New York'ta olduğunu anlayınca öfkeden kudurmuştum. Melanie'nin rüyaları bizi önce Los Angeles'a (Tamam Los Angeles'a gitmek benim fikrimdi belki, ama oraya gitmesek Mel'in babasını hala bulamamış olacaktık!),sonra San Francisco'ya ve ardından da Las Vegas'a uçurmuştu. Bu da doğru çıkmasaydı kendimi sulara bırakıp Poseidon'a beni öldürmesi için yalvaracaktım neredeyse. Asıl konuya dönecek olursak tekmelemek istediğim Mel'in babası değil onun karısıydı! Rüyalarında görerek kadını bana anlatmıştı ve yemin ederim kadına gıcık olmuştum. Dantelli pembe mendiller mi? Nerede ve ne zamandaydık yahu?! Neyse Mel'in söylediği gibi babasını karşımda görünce çok şaşırdım Mel "Baba..." diye fısıldarken ben de kekeleyerk "Eee, şey, ben dışarda beklesem daha iyi olacak!" dedim ve dışarı çıktım. Ben beklerken Penguen Luli olarak adlandırdığım (E ne yapsaydım yani? Adam öyle komik gözüküyordu ki!) adam yanıma gelerek "İçecek bir şey istermisiniz Bayan?" diye sordu. Başımı evet anlamında sallarken "Buzlu bir kola çok iyi olur." dedim. Adam kolayı getirmek için yanımdan ayrılırken ben de yavaş yavaş koridorlarda dolaşıyordum. Bir boy aynası ve tablolar ile dolu koridor çok genişti ve büyük bir pencereden ay ışığı sızıyordu. İşte beni rahatlatan tek şey buydu: gece olması! O sırada gttiğimiz Las Vegas'taki lanet olasıca yerdeki kadının verdiği kolye aklıma geldi. Kolyeyi daha sonra ona verebileceğimi söylemişti fakat anlaşılan bu asla gerçekleşmeyecek bir hayaldi.Kolyeyi cebimden çıkararak incelemek için havaya kaldırdım. Kolyenin bir kısmı gümüştendi, diğer kısmı ise ametist ve ay taşından yapılmıştı. Taşlı kısımları sarmaşık şeklinde yontulmuş ve gümüşün çevresine dolanmıştı. Kolyeyi boynuma geçirip nasıl göründüğümü izlemek için boy aynasına baktım. Fakat bir sorun vardı... Ben... Ben görünmüyordum! Kolyeyi boynumdan çıkarınca aynadaki görüntüm belirginleşti. Şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Bu kolyenin gücü buymuş demek diye düşündüm. Kurnazca sırıtarak kolyeyi cebime geri attım ve Luli'nin getirdiği kolayı yudumladım. Harika, bir ganimetim daha olmuştu. Sevinçle Mel'i bekliyor bir yandan da tabloları yorumluyordum. En sonunda Mel gelmişti. O bana durumu açıklarken ben de onu dinliyor, gerekli zamanlarda gerekli soruları sorup sıkıntımı gidermeye çalışıyordum. En sonunda Mel'in kolunu tutup çekiştirerek onu Tenebroso'nun üzerine bindirdim ve ben de sevgili pegasusumun üzerine bindim. Bir süre uçtuktan sonra Central Park'ta yere çakılırcasına hızla indik ve işte şimdiki durumumuz, yumuşak çimlerin üzerinde uzanıyorduk.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Melanie Arianna Bates
Demeter'in Çocuğu
Demeter'in Çocuğu
Melanie Arianna Bates


Mesaj Sayısı : 103
Kayıt tarihi : 29/04/11

Şiddetli bir iniş!! Empty
MesajKonu: Geri: Şiddetli bir iniş!!   Şiddetli bir iniş!! Icon_minitimeC.tesi Haz. 25, 2011 9:03 pm

Ben içerideyken Kat beni yalnız bırakarak salondan çıkmıştı.Şimdi sadece ben, babam.onun gıcık karısı ve tanımadığım tıpkı bana benzeyen bir kız da korku dolu gözlerle bana bakıyordu.İçimde dindiremediğim bir öfke büyüdü.Babamı bulmuştum ama o bana ihanet etmişti."Bu kız benim ikizim mi?" ."Söyle bana bu kız benim ikizim mi?Ve bu kadın da benim üvey annem değil mi?"Öyle bir bağırıyordum ki babam hem ağlıyor hem de gülüyordu.Bunca yıl babamı aramıştım ve bulduğumda ona ne diyeceğimi prova etmiştim.Şimdi ise söylediğim tek şey bu olmuştu.Yavaş hareketlerle koltuğundan kalktı ve bana doğru yürüdü.Artık dayanamıyordum.Koşarak babama sarıldım.Elleriyle saçlarımı okşarken bir yandan da "Melanie,Melanie,seni buldum." diyordu."Hayır baba ben seni buldum" dedim.Gözleriyle benim gözlerimin içine baktı ve "Evet Melanie o senin ikizin.Adı Natalie." dedi.Eğer benim ikizimse onun da melez kampına gelmesi gerekiyordu.Ama bunu ben yapamazdım.Babamı bırakarak kardeşimin yanına gittim."Demek sen benim ikizimsin.Benim gibi yetişmemişsin.çok daha kibarsın.Seni bir minotorun karşısında düşünemiyorum bile." dedim ve ona sarıldım.İlk önce bana deliymişim gibi baktı ama sonra ellerini bana sardı ve ağlamaya başladı."Melanie.Bize geri döndün.Bir daha asla ayrılmayacağız."Bunu söylediği zaman anladım ki hiçbir şeyden haberi yoktu.Babama soran gözlerle baktım ve "Bilmiyor mu?" dedim..Babam gözlerinde yaşlar başını "hayır" anlamında salladı. "Bak şu anki dünya göründüğü gibi değil.Her yerde canavarlar vee tanrılar dolaşıyor.Dikkatli olmalısın.Bu arada senin küçük boylarda ezik ve tercihen sebze adı taşıyan bir arkadaşın var mı?" dedim.Bunu öğrenmeliydim. "Evet.Bizim Pırasa var." dedi.Rahatlamıştım. "Herşeyi sana o açıklayacak" Sonra ani bir fikir değişimi oldu ve ardından "Hayır.Sen bir melezsin.Yunan mitolojisinin her karakteri gerçek.Ve sen de tanrı ile insanın çocuğu olarak bir melez oluyorsun.Demeter senin,yani bizim annemiz.Pırasa seni benim gideceğim yere yani Melez Kampı'na götürecek.Keşke seni ben götürebilseydim ama bunu yapamam." dedim.Osırada hiç beklemediğim bir şey gerçekleşti ve konuşmamızın başından beri sessiz kalan benim üvey annem konuşmaya başladı. "Wiliam bu deliye inanmıyorsun değil mi?" dedi.Bunu içinde biriken kıskançlık ve kibirle söylemişti.Zaten onu gördüğüm ilk andan beri öldürmek istediğim için bilekliğimi çıkarttım ve bir kılıca dönüşmesini zevkle izledim. "Uzak dur benden!Seni kuduz yaratık." dedi.ma ondan çok daha hareketliydim ve bu da ekstra hız anlamına geliyor.Hiperaktiviteyi sevdiğim nadir anlardan birini yaşıyordum.Kılıcımı kadının boğazına dayadım ve beklemeye başladım. "Melanie lütfen.Onu bırak.Sana bir şey yaptığı yok." Olamaz haklıydı.İsteksizce bıraktım ve son kez babama sarıldım. "Bunlara ihtiyacın olacak." dedi.Elini cebine atıp bir tomar para çıkartırken.Paraları aldım ve "Baba burada daha fazla kalamak isterdim ama kampa geri dönünce mutfağa atılmak istemiyorum." dedim.Gülümsedi ve ben de büyük tahta kapıları açarak Kat'in yanına gittim.Bana sorular sordu ve ben de hepsini yanıtladım.Kolumu tutup çekştirerek beni Favilla'nn üzerine bindirdi.Birlikte Central Park'a gittik ve kendimzi çimenlerin üzerine attık."Tamam.Kampa geri dönüyoruz." dedim ve kısa bir dinlenmeden sonra kampın girişine doğru uçmaya başladık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Şiddetli bir iniş!!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kampa Uçarak İniş Yapmak !

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: New York :: Central Park-
Buraya geçin: