Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Okulumuza Yerleşme!

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Rose Denise Harris
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Rose Denise Harris


Mesaj Sayısı : 1021
Kayıt tarihi : 17/08/10

Okulumuza Yerleşme! Empty
MesajKonu: Okulumuza Yerleşme!   Okulumuza Yerleşme! Icon_minitimePaz Eyl. 26, 2010 8:32 am

42- Hoover Barajı'nda bir macera yaşayacaksın.
Mekan: Hoover Barajı

Katılacaklar: Rose ve Robyn ^^



Kamp görevlimiz Argos ile Tren istasyonuna giderken, merakıma yenik düşüp ona sorular sormaya başladım. Eh, her gün yüz gözlü birileri karşıma çıkmıyordu!

"Argos, senin eskiden Tanrıça Hera'nın yardımcısı olduğun doğru mu?"

Direksiyonu tutan ellerindeki gözlerden biriyle bana baktı ve kafasını salladı. Evet, daha önce kimse onun konuştuğuna şahit olmamıştı. Bence nedeni, ağzında da bir göz olmasıydı! Midemin kasıldığını hissettim.

"Peki... Hera'nın sembolü tavuskuşu muhabbeti de doğru mu? Yani tavuskuşları seni anımsatsın diye mi öyle kuyruklara sahipler?"

Argos bu sefer başını sallarken görebildiğim her gözünden gururlandığını anlayabiliyordum. Anlaşılan Tanrıça Hera'yı çok seviyordu, konu hakkında daha fazla soru sormamak en iyisiydi. Malum, Hera ile yıldızlarımız pek barışık değildi.

Bir süre sonra tren istasyonuna vardık, Robyn ile görevlimize teşekkür ederek, Nevada'ya giden trenimize bindik. İkimiz de heyecandan konuşamıyorduk, tüm kışı geçireceğimiz yatılı okula doğru ilerlemekteydik! Gidişimiz yeraltında yaşadığımız maceralar yüzünden biraz geç oluyordu ama sorun değildi. Geçen sene Lucy'nin güçleri sayesinde -bahsettiğim zihin kontrolü- okulumdan mezun olmayı başarmıştım ve bu sene üniversiteye başlıyordum.

Annemin ve babam Tanrı Poseidon'un tüm itirazlarına rağmen, normal bir hayat sürmek istiyordum. Robyn de benim gibi düşünüyordu. Ben coğrafya öğretmenliğiyle alakalı bir bölüm okumayı planlıyordum ama günümüzde de hala geçerliliğini koruyan Yunan mitolojisiyle çok ters düşen bir alan olduğundan, vaz geçmiş ve Robyn ile sınıf arkadaşı olmak için, tercihimi matematikten yana yapmıştım.

Normalde matematikten nefret ederdim ama erkek arkadaşım bu derste çok başarılıydı ve zaten bizim amacımız okumaktan çok kampüs havasını ve birlikte geçireceğimiz tasasız günleri tatmaktı. Tabii ikimiz de Üç Büyükler'in çocukları olduğumuz için, kamp yönetimi bize göz kulak olması için Toynaklı İhtiyar Heyeti Başkanını -kısaca Koç'u- görevlendirmişti. Koç da işe bakın, bizim matematik profesörlerimizden biriydi! Yani ikimizin de dersten kalmak gibi bir korkusu yoktu.

Colorado Nehri'ni ve Hoover Barajı'nı geride bıraktığımızda, çok az kaldığını anladım. Heyecanla Robyn'e dönüp bir sevinç çığlığı attım. O da sırıtarak yerinden fırladı ve birlikte trenin çıkış kapısına doğru ilerlemeye başladık!

(Robyn Smile)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rose Denise Harris
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Rose Denise Harris


Mesaj Sayısı : 1021
Kayıt tarihi : 17/08/10

Okulumuza Yerleşme! Empty
MesajKonu: Geri: Okulumuza Yerleşme!   Okulumuza Yerleşme! Icon_minitimePtsi Eyl. 27, 2010 7:38 am

(Hayır Robyn dur sen, Sere yazsın önce Smile Smile)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serena Su Hanzadeoğlu
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Serena Su Hanzadeoğlu


Mesaj Sayısı : 4815
Kayıt tarihi : 07/09/10

Okulumuza Yerleşme! Empty
MesajKonu: Geri: Okulumuza Yerleşme!   Okulumuza Yerleşme! Icon_minitimeSalı Ekim 05, 2010 7:38 am

Tek başıma yolculuk yapmak zorunda kalmıştım. Ama sorun değildi, alışkındım. Her zaman ki gibi yalnız Serena… Kafamdaki sıkıcı düşüncelerden sıyrılmaya çalışmıştım ama başarılı olamamıştım. Şimdi ise melez kampını düşünüyordum. Özleyecek miydim? Evet, bütün dostlarımı özleyecektim. Hele de Aphrodite kızlarını! Evet onlarla ortak fazla yönümüz yok ama anlaşıyorduk işte. Şaşırılacak bir işti. Sonra Lucy vardı. Onunla gitmem gerektiğini düşünüyordum ama Rose’u da yalnız bırakmak istemiyordum. Bütün kamp yılı boyunca bana en yakın davranan kişiydi. Sanki gerçek kardeşimdi. Babasının Poseidon olması hoşuma gidiyordu aslında. Her ne kadar Tanrıça Athena ve Tanrı Poseidon iyi anlaşamıyorsa ben Poseidon’ı seviyordum. Belki de Percy abinin bunda yararı vardı. Gerçekten hayatım boyunca gördüğüm en kahraman melezdi! Rose’un gururlandığını biliyordum. Oda aynı abisi gibiydi.

Bu yıl onlarla okuyacaktım. Robyn matematikte iyiydi Rose’da matematik seçmişti. Bende matematik seçeceğim için sorun değildi. Mimarlık, mühendislik hepsi bununla ilgiliydi zaten. Ayrıca anneme onun heykellerini dikeceğim için söz vermiştim. Acaba şaka mı yapmıştı? Öyle olduğunu pek sanmıyordum ama yinede bir ihtimaldi.

Yatılı okulumuzun kapısına vardığımda büyük mermerlerden birinin üstüne oturdum ve Rose’ları beklemeye başladım. On dakika sürmeden gelmişlerdi. Hemen ikisine sarıldım. Dostları görmek farklı oluyordu. ‘‘Ah nerelerdeydiniz siz? On dakika bile bir ömür gibi geldi. Çok özlemişim sizi yinede… Neyse artık beraberiz. Benden kurtulamazsınız!’’ Bu cümleden sonra gülmeye başlamıştım.


(Hemen yazıverdim birşeyler. Çok berbat oldu kusuruma bakmayın yahu. Very Happy )
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robert Harris
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Robert Harris


Mesaj Sayısı : 1602
Kayıt tarihi : 16/08/10

Okulumuza Yerleşme! Empty
MesajKonu: Geri: Okulumuza Yerleşme!   Okulumuza Yerleşme! Icon_minitimePerş. Ekim 07, 2010 8:41 am

Rose ile mutluluktan delireceğimizi sanarak yeni okulumuzun yolunu tuttuk. Trenden inip kampüsün girişine nasıl ulaştık hatırlamıyorum, heyecandan olsa gerekti. Kapıda bizi bekleyen dostumuz Sere'yi görünce, sevincimiz iyice arttı! Onunla sarılıp hasret giderdikten sonra -ki Rose ile ayrılmaları tahminimce 10 dakikadan fazla sürmüştü- "Ah nerelerdeydiniz siz? On dakika bile bir ömür gibi geldi. Çok özlemişim sizi yine de… Neyse artık beraberiz. Benden kurtulamazsınız!" dedi mutlulukla. Bir süre kampüsün kafeteryasında oturup çene çaldık, ardından havanın kararmaya başlamasıyla birlikte artık yeni odalarımıza yerleşmenin vaktinin geldiğine kanaat getirdik.

Centilmen bir edayla kızların bavullarını odalarına kadar taşımalarına yardımcı oldum, tahminimce bir hafta boyunca kendime gelemeyecektim, ikisinin de birer bavulunu sadece makyaj eşyalarıyla doldurmuş olmalarından şüpheleniyordum... Sonra, kızlarla vedalaşıp kendi odamın bulunduğu yatakhanenin yolunu tuttum. Rose ve Sere oda arkadaşı oldukları için çok şanslılardı, benim kim olduğumu gerçekten bilen bir erkek olmadığından, sürekli normal bir insanmışım gibi davranmak zorundaydım. Aslında Koç Hedge de bizimle birlikte okula gelmişti ama dev boynuzlarını ve toynaklarını saklamak zorunda olduğu için dert yanıp duruyordu, hem matematik profesörü olduğundan, öğretmenler için ayrılmış özel bir bölümdeydi odası. Şikayetçi miydim? -Hayır. İnanın bana, bir satirin horultularını çekmektense, sıradan insanlarla sabaha kadar muhabbet ederim daha iyi.

Eh, odama gelip bavullarımı rastgele etrafa fırlattım, sonra da cebimden bir drahmi çıkarıp Melez Kampı'na bir İris mesajı göndermeye karar verdim. Şansıma, büyük salonda sadece Tanrıça Athena vardı, ona kısaca hepimizin iyi ve güvende olduğu haberini verdim, son olarak da dayanamayıp Stell'in neler yaptığını sordum. Küçük Cadı da Zihindeşen ile birlikte San Francisco State University'ye başlıyordu bu sene. Asıl amaçlarının ihtiyar Nereus'a kafayı iyice yedirtmek ve drakonlarla ilgili detaylı araştırma yapmak olduğunu tahmin ediyordum, ikisi de tuhaf bir şekilde canavarlara ve psikopatlara ilgi duyuyorlardı. Aslında, kendileri de psikopat olduğu için durumu yadırgamamak gerekirdi. Yine de kardeşimin iyi olduğu haberini alınca içim rahatladı ve çoktan sızmış olan oda arkadaşımla yarın tanışmaya karar vererek, ben de boş olan diğer yatağa attım kendimi.

Muhteşem maceralarla dolu bir yıl bizi bekliyordu, şimdiden kampı çok özlemiştim ama Rose ve Sere ile birlikte bir yatılı okulda kalırken bu durum çok da can sıkıcı görünmüyordu gözüme. Hem, arada sırada kampı ziyarete de gidebilirdik, hem de hiç vaktimizi almazdı bu: Rose'un 3 geri dönüşümlü incisini kullanma imkanımız vardı. En son, Hec'in şu anda nerede, ne yapıyor olduğuna kafa yorarken, onunla yaptığımız futbol muhabbetlerini düşünürken uyuyakalmışım, sanırım sonunda sustuğum için tüm okuyanlar da derin bir nefes aldı!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Okulumuza Yerleşme!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: Hoover Barajı-
Buraya geçin: