2- Melez Kampı'nda, kulübendeki ilk gününün rp'sini yazacaksın.
Mekan: Ait olduğun kulübe.
Katılacaklar: Serbest (istediğin herkesi davet edebilirsin.)
O güzel kulübenin önünde durdum. Oldukça hoş görünüyordu, beğenmiştim. Beğenmemek gibi bir seçenek olamazdı zaten. Babam, annemin bir kopyası olduğumu söylerdi. Her yönden… Sanırım bunun etkisi vardı. Yüzümde belli belirsiz bir gülümseme oluşmuştu. Tahta kapıyı ittim ve içeriye adım attım. Yatakhane havasını hissedince kıkırdamaya başladım. Oldukça yorgundum. Yatakların üstünde zıplamak istemişti canım. Şaşkın bir biçimde kafamı salladım.
Eşyalarımın durduğu yatağın yanına geldim. Ranzanın üst tarafında kimse kalmıyordu. Sinsice güldüm. İkisi de benim olabilirdi değil mi? Birazcık bencil olmaktan sorun çıkmazdı herhalde. Yatağın örtüsü koyu pembe ve açık yeşilden oluşuyordu. En sevdiğim renklerdi. Aslında ranza tamamen benim olursa güzel planlar düşünüyordum. Üst ranzada kalabilirdim, alt ranzada ise mimari malzemelerim falan olurdu. Bir çizim masası, sandalye ve daha fazlası… Tam bir Athena kızına göre! Sevinçle ellerimi çırptım. Çok nadiren görülen bir olaydı aslında.
Güzel kulübeyi gezdikten sonra dağınık bir yatak dikkatimi çekti. Kardeşlerimden birinindi. Umursamadan yatağı topladım. Asla dayanamazdım dağınıklılığa… Sanırım bu yatağın sahibi olan kardeşim ile konuşacaktım. Bu yüzden anlaşamayabilirdik. Gerçekten aşırı titizdim. Yatağın üstüne attığı giyecekleri katladım ve yatağın yanında duran dolaba yerleştirdim. Derim bir iç çektim ve pencereden dışarı baktım. Kardeşlerimin hemen gelmesini diliyordum. Kafamı dağıtmam gerektiğini düşündüm ve yatağıma oturarak mitoloji kitaplarımdan birini okumaya başladım. Kitabın adı ise; Bilgelik Tanrıçası Athena’ydı.