Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Süpriiiiiiiiiiizzzzz :)

Aşağa gitmek 
+3
Theodor Aquila
Edward Kevin Hawke
Mark William Trully
7 posters
YazarMesaj
Mark William Trully
Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Mark William Trully


Mesaj Sayısı : 348
Kayıt tarihi : 12/02/11

Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Empty
MesajKonu: Süpriiiiiiiiiiizzzzz :)   Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Icon_minitimePerş. Haz. 02, 2011 5:16 am

Sabah'ın erken saatleri güneş odama girmesiyle benim kalkmam bir oldu bugünün diğer günlerden farkı Jul'un doğum günü olmasıydı her ne kadar gıcık biri olsa da kardeşime bunu yapmazsam kime yaparım bugün çok enerjik olduğum için hızlı bir biçimde kardeşlerimi kaldırıp görev dağılımı yaptık Roc,Zoi,Lil ve ben kulübeyi partiye hazırlarken Tiff ve Yon'da Jul'u dışarda tutacaktı,dağılım bittikten sonra dışarıya çıktım ve bir kaç dostumuzu partiye çağırdım erken gelirlerse bize yardım edeceklerdi ilk olarak Jul için bir kaç poster hazırladık üstlerinde "İyi ki doğdun Jul" ve "Nice mutlu senelere" gibi yazılar vardı.Küçük bir sahne hazırladık Hermes çocukları sayesinde bir kaç paket cips getirttim Dionysos çocuklarından şarap ve Athena çocuklarındanda bir kaç şişe kola getirdim ben geldiğimde süslemelerin çok az bir kısmı bitmişti içimden eyvah! dedim.O an aklıma bir fikir geldi dışarı çıkıp Kev'i buldum "Hey Kev Jul için hazırladığımız partide sana ihtiyacımız var bize serap hazırlayabilir misin?" diye sordum.Başıyla onayladı kulübede bir kaç serap yarattı ancak bayağı bitkin düştüğü için onu odasına yatırdık süslemeleri seraplar yardımıyla bitirdik.Her şey hazırdı o sırada arkadan Roc "Eyvah! Hediyeleri unuttuk" dedi.Birden tüm kulübe telaşa kapılmıştık hepimiz odalarımızda bir şeyler ararken benim aklıma bir fikir geldi ve hediye aramaktan vaz geçtim.


Vakit geçtikçe yavaş yavaş kulübe doluyordu o sırada Yon yanıma geldi bana "Hey Mark Jul artık kulübeye dönmek istiyor yardım et" dedi.Koşarak Jul'un yanına gittim onu kaldırıp sırtıma aldım bana vurarak "Bırak beni Mark seni buna pişman ederim" diyordu,ona aldırış etmiyordum o sırada kano gölüne varmıştık Jul'u omuzumdan alıp onu suya attım arkamda Tiff ve Yon şaşkın şaşkın bana bakıyorlardı gözleri çok büyümüştü Jul'a döndüğümde kızgın bir biçimde beni suya çekti tam çıkmaya çalışırken onu bacağından suya tekrar çektim ve Yon ile Tiff'te Jul'u yakalayıp suda tutmaya çalışıyordu ben bu sırada umarım kulübede her şey yolundadır diye düşünüyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward Kevin Hawke
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Edward Kevin Hawke


Mesaj Sayısı : 2581
Kayıt tarihi : 05/09/10

Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Empty
MesajKonu: Geri: Süpriiiiiiiiiiizzzzz :)   Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Icon_minitimePerş. Haz. 02, 2011 5:43 am

Kampta amaçsızca dolanıyordum ve önüme gelen kişilere ''seni doğrarım'' bakışlarımdan atıyordum. Arenanın yanından geçerken yerde duran koliyi gördüm ve yanına yaklaştım. Kolinin üstünde benim grubumun amblemi vardı ama renkleri siyah beyazdı... Amatörler... Telsizime uzandım ve çıkartarak konuşmak için ağzıma götürdüm.

-Delta 1 , ben Alfa 1... arenanın yanında yine bir bomba var... Bomba imha uzmanlarını buraya yollyın ve şunu durdurun...

Birkaç saniye düşündüm...

-Sonrada helikopterden atıp patlatın... benim işaretim olmadan atmayın...

Telsizdeki adamım birka. birşey geveleyip bağırmaya başladı. Bense arenanın yanından uzaklaşarak kendi kulubemizin oralarda gezinmeye başladım. O anda bir şey hissettim. Bu hissi tanıyordum.

-Mr. Tibbs ?!?

Şimdi Mr. Tibbs de kim yahu gibi bir soru soracaksınızdır. Endişelenmeyin.... Mr Tibbs benim hayali karakterlerimden biri... benim değil tabi giysinin yarattığı...
O anda bizim kulubenin kapısı açıldı ve dışarıya Mark fırladı. Bir an onun Mr. Tibbs olduğunu düşünmüştüm. Bana doğru yaklaşmasıyla şaşkınlığımın azalması bir oldu. Benden yardım istiyecekti , bunu biliyordum... Nasıl olduğunu sormayın biliyordum işte...
Bana kardeşimizin doğum günü için pati yapacağımızı söyleyip yardım istedi. 2'letmedim ve hemen hız modunda içeri girdim. Yavaşça bir bıçak çıkardım ve kolumu kestim. Biraz acımıştı ama katlanamayacağım kadar değildi... Seraplarım oradan oraya koştuturken birini tutum ve ona şöyle dedim.

-Diğerlerini söyle kardeşim içeri geldiğinde ona ''doğum günün kutlu olsun 2.psikopat kardeş!'' diye bağırın... Bu arada

Ona telsizi verdim...

-Gelirken bunu açıp bombayı patlatmalarını söyle tamam mı ?

Başını salladı ve telsizi kapıp başka işlere bakmaya gitti. Bense yorulmuştum ve dinlenmeye ihtiyacım vardı. ( Aslında yok Nano giysinin sağlık ünitesi beni çoktan onarmıştı... Ama yinede odanızda birkaç temizlenecek silah olunca işler değişiyor) yavaşça odama ilerledim ve kapısını açtım. İçeriye girdim ve dolabımı açıp kendi işime bakmaya başladım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Theodor Aquila
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Theodor Aquila


Mesaj Sayısı : 710
Kayıt tarihi : 30/10/10

Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Empty
MesajKonu: Geri: Süpriiiiiiiiiiizzzzz :)   Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Icon_minitimeCuma Haz. 03, 2011 6:56 am

July kulübemizin neşe kaynaklarından biriydi. Bu yüzden ona da bol eğlenceli bir parti yapmaya karar vermiştik. Dahası Mark bunu düşünmüş ve herkese söylemişti. Herkes de hevesle kabul etmişti tabii. Daha sonra da hep birlikte hazırlıklara başladık. Yiyecek ve içecek bulma umuduyla Dionysos kulübesine gittim. Onlar da beni çok güzel karşıladılar ve üzüm sularından meyveli şaraplara kadar her şeyle donatıp geri gönderdiler. Daha sonra da Hermes kulübesinde sevgilimin olmasının verdiği avantajı kullanıp birkaç cips ve abur cubur buldum. En sonunda her şey hazır gibi duruyordu ki Roc "Eyvah! Hediyeleri unuttuk" dedi. Herkes telaşla bir şeyler aramaya koyulunca ben de düşünmeye başladım. Aklıma gelen ilk şey ona bir kolye vermek oldu. Daha önce El İşleri Alanı'nda yaptığım gümüş güneş kolyesini aldım ve ince bir çivi yardımıyla arkasına Jul'a, daima parlaman için. yazdım. Sonra da salona geçip son hazırlıklara yardım etmeye koyuldum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexia Sophie Russell
Hypnos'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Büyü Teknikleri Eğitmeni
Hypnos'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Büyü Teknikleri Eğitmeni
Alexia Sophie Russell


Mesaj Sayısı : 654
Kayıt tarihi : 26/01/11

Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Empty
MesajKonu: Geri: Süpriiiiiiiiiiizzzzz :)   Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Icon_minitimeCuma Haz. 03, 2011 8:58 am

Günün her salisesi sessiz olan ve en çok uyuyan melezlerin bulunduğu bir kulübenin kapısını yumruklayan kişiye söve söve kalktım. Ya deliydi, ya da fazla cesur. Diyelim ki buranın Uyku Tanrısı Hypnos'un çocuklarının kaldığı kulübe olduğunu bilmiyor, görgü kurallarından da mı haberi yok?
Sinirle kapıyı açtığımda, karşımda henüz tanışmadığım bir melez duruyordu. Derin bir nefes alarak "Bak, kulübenin en sakin kişilerinden birini uyandırdığın için şanslısın. Ya hemen beni uyandırmana neden olan mantıklı nedenini söylersin, ya da seni öyle bir hipnotize ederim ki ömrünün sonuna kadar kendini bir tavuk zannedersin." dedim. Korkmuş görünen çaylak "Apollon kulübesinden Julia diye bir kızın doğum günü partisi var, herkesi davet etmemi söylediler." dedi ve koşarak uzaklaştı. Bu muydu yani? Beni rüyamın en güzel yerinde uyandırmasının sebebi bir parti miydi!? Ben bir Afrodit kızı değildim ki! Gidip onlara duyursa ya!
Kapıyı çarparak içeri girdim. Tüm uykum kaçmıştı ve herkesin uyuduğu bu kulübede en ufak hareketim yankı yapıyordu. Sıkılmaktan başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu yani. Aslında vardı! Partiye gidebilirdim, ne de olsa uykumu bölmüşlerdi ve bana katlanmaları şarttı. Sırıtarak
"Eh, gitmezsem çok ayıp olur." diye mırıldandım ve hızla hazırlanıp çıktım.
Kamp marketine uğrayıp hediyemi aldıktan sonra Apollon kulübesine gittim. Doğrusunu söylemek gerekirse, o çaylak beni iyi ki uyandırmıştı. Gerçekten çok güzel bir partiydi. Henüz çok kalabalık olmasa da, burası yakında tıklım tıklım olacaktı, adım gibi emindim. Müzik, süsleme, her şey mükemmeldi. Müzik seçimlerineyse söyleyecek söz bulamıyordum. Eh, millet iyi partinin püf noktalarını biliyordu!
Hediyemi henüz küçük olan hediye tepesine bıraktıktan sonra tanıdığım birkaç kişiyle sohbete giriştim. Rüyalar aleminde öğrenmediğim dedikodu kalmamıştı, bakalım gerçek alemde neler oluyordu?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Empty
MesajKonu: Geri: Süpriiiiiiiiiiizzzzz :)   Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Icon_minitimeCuma Haz. 03, 2011 9:00 am

ilginç bir kulübem vardı doğrusu. Yani ben önermiştim onu Quebec'e götüreyim zamanı geldiğinde de getireyim. Aman orası soğukmuş. Yanısıra ışınlanma mide bulandırıyormuş. Yahu bunlar bence saçma bahaneler. Ama kulübenin lideri olsamda kulübenin toplu istediği bir şeye karşı çıkamazdım. Julia'yı kulübenin dışında tutmak hayatımda yapmak istediğim son şeydi heralde. Ama eh bir gün otoriteden açık vermek otoriteyi sarsmaz aksine güçlendirirdi. Bu gün ben kardeşlerimi dinleyecektim. Ancak bir kulübeyi yöneten 17 kişi olunca kararlar çakışıyor ve işin içinden çıkılmaz hale geliniyordu. Örneğin Julia'yı hayatımda gördüğüm en büyük hızla göle götürüp içine atmıştık. Yaşadığım sürece Dünya üzerinde gerçekleştirilebilen bütün hızları görmüştüm fakat bu Kano gölüne kadar koşma işi benim hız kavramımı dahi aşıyordu. Mark'ın çok zeki planı (!) sayesinde ise kendimi gölün içinde bulmuş Julia'yı zaptetmeye çalışıyordum. Başta biraz dirensede uzun süredir melez kampında olan ve canavarlarla bile bir çok güreşe girmiş ben küçük kız kardeşimi tutmakta zorlanmayacaktım elbette. Ama bu tutma işinin bu kadar kısa süreceğini tahmit edemezdim. Cebimteki telsiz titremeye başlamıştı. Thanatos'U durdurmak yine görevim olacaktı anlaşılan. Tiff'e Julia'yı tutmasını söyleyip gölden sıçrayıp bağırdım. "Julia doğum günün kutlu olsun. Hediyeni odanda yatağının üzerinde bulabilirsin." dedim ve ortadan kayboldum. Hediyeyi almıştım, kısa süreli görevimide gerçekleştirmiştim. Sadece sürpriz parti kısmını azıcık bozmştum sanırım. Ama bu o kadarda önemli değildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Empty
MesajKonu: Geri: Süpriiiiiiiiiiizzzzz :)   Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Icon_minitimeC.tesi Haz. 04, 2011 11:25 pm

Bugün Julia'nın doğum günüydü ve sürpriz parti yapacaktık. Kardeşlerimle görev dağılımı yaptığımızda bana Julia'yı kulübeden uzak tutmak düşmüştü. Çok şükür ki Yon'la beraber bu görevdeydik. Ancak Julia'yı tutmak bu kadar basit bir şey değildi. Bir süre sonra Mark mecbur onu suya attı. Julia Mark'ı da suya çekti. Mark kurtulur kurtulmaz kaçtı. Olayların hepsi saniyeler için de gerçekleşmişti. Yon da ben de şaşkınlıkla bakıyorduk. Kendimize geldiğimizde sudan çıkmaya çalışan Julia'yı tutmaya başladık. Onu var gücümüzle engelliyorduk. Ancak bir süre sonra Yon "Julia doğum günün kutlu olsun. Hediyeni odanda yatağının üzerinde bulabilirsin." dedi ve hızla uzaklaştı. Üstüm başım ıslak biçimde suda Julia'yla kalmıştım. Julia bunun üzerine bana soru soran gözlerle baktı. Bir cevap vermezsem kötü şeylerin olacağını biliyordum ama yine de görevimi sonuna kadar gerçekleştirmem gerekiyordu. Julia'yı bütün gücümle ittirdim ve suyun altına girdirdim. Julia kurtulmak için çırpınırken bende kendimi suyun altında buldum. İçimden bu işkencenin çabuk bitmesi için babama dua ediyordum. Umarım kardeşlerim parti hazırlığını çabuk bitirirlerdi. Zaten bu durumdan kurtulduğumda üzerimi değiştirip kurulanmam gerekecekti. En azından hediyem hazırdı. Bir de onunla uğraşmayacaktım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julia Fackrell
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Julia Fackrell


Mesaj Sayısı : 482
Kayıt tarihi : 15/02/11

Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Empty
MesajKonu: Geri: Süpriiiiiiiiiiizzzzz :)   Süpriiiiiiiiiiizzzzz :) Icon_minitimeSalı Haz. 07, 2011 2:07 am

Sabah güneş doğar domaz Yon ve Tiff odama daldılar ve beni sürükleyerek dışarı çıkardılar bir süre konuştuk falan fakat (sonra onları ekmek gibi olmasın ama) bir süre sonra onlar bakmazken kulübeye doğru koşmaya başladım.(Bu süper bir gıcıklıktı)Onlar da arkamdan bağırarak bana yetişmeye çalıştılar.Ben tam kulübenin kapısından içeri giriyordu ki Marky beni tutup sırtına aldı ve koşarak beni kulübeden uzaklaştırdı.Gıcıklığımı mahfetmişti ona çok sinirlendim ve onu yumruklamaya başladım "Bırak beni Marky seni buna pişman ederim" dedim ama Marky durmadı ve beni Kano Gölüne attı bende onu bacaklarından tutum ve beraberimde çektim ardından kaçmaya çalıştım ama beni boğmaya başladı sonra Yon ve Tiff de Göle attladılar ve Marky gidince beni suda tutmaya çalıştılar.Bir süre sonra Yon'un telsizi titredi ve "Julia doğum günün kutlu olsun. Hediyeni odanda yatağının üzerinde bulabilirsin."dedikten sonra gitti.O gidince Tiff'e sinirli ve bir okadar da sorgucu bir ifadeyle baktım tam ona neler çevirdiklerini soracaktım ki beni boğmaya başladı fakat bir süre sonra ondan kurtuldum ve kıyıya çıktım Tiff tam kıyıya çıkmışken ondan özürdileyip tekrar onu suya attım. "Özürdilerim Tiff ama neler döndüğünü öğrenmem gerekiyor..." sonra kulübeye doğru koştum.Kulübenin yakınlarına geldiğimde Kev yada seraplarından biri beni gördü ve ardından Tiff seraba bağırdı "Hey hayırrr.Onu yakala ve götür buradan HEMEN!" ve serap beni sırtına alarak kulübeden uzaklaştırmaya başladı.O beni uzaklaştırırken gördüğüm tek şey kamptan bir sürü melezin kulübeye gelişiydi.Neler oluyordu?Bunu öğrenmem gerekiyordu...
İyi ki seraplar Kev kadar dayanıklı değildi. Seraba bir tekme geçirdim ve Işık Saçanı içine sokarak onu Kev'e geri yolladım ardından kulübeye koşmaya başladım ve kapıdan içeri daldım.kadar hzlı girmiştim ki neredeyse kapı kırılacaktı ardından büyük bir kalabalık kofeti paketlerini patlatı ve hep bir ağızdan bağırmaya başladılar "DOĞUM GÜNÜM KUTLU OLSUN 2. PİSKOPAT KARDEŞ" ve bende "Hey ben Kevle piskopatlıkata yarımıyordum ki yada onu geçmeye çalışmıyordum sadece ben gıcık kardeşim ve Keve gıcıklık yapıyordum. Hem ona bu lakabı taken kişi bendim." ve böylece bir şey açıklığa kavuşturdum ardından kocaman bir pastayı getirdiler.Sonrası ise hızlı çekimde;
İçkiler içildi,danslar edildi,pastayı Işık Saçan ile binlerce parçaya ayırdım ve pasta dilimleri dağıtıldı,beni hediye paketi yığının içine attılar...Sabaha kadar durmadan eğlendik ve sabah her yer dağıtılmış bir şekilde ve tüm kardeşler orda burda sızmış bir şekilde uyandık...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Süpriiiiiiiiiiizzzzz :)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Apollon Kulübesi-
Buraya geçin: