Bu sabah o kadar mutluydum ki anlatmam mümkün değil! Eski okul arkadaşım olan Pandelle beni arayıp okul gezisiyle Kaliforniya'ya gittiklerini söyledi ve benim gelip gelemeyeceğimi sordu.Tabii ki de kabul ettim.Çok heyecanlıydım eski arkadaşlarımı göreceğim için.Özellikle Pandelle'yi ve Leo(nardo)'yu.Pandelle benim en yakın arkadaşım,Leo ise eski sevgilimdir.Çok uzun zaman önce ayrılmıştık ama hala çok yakın arkadaştık onla.Her neyse.Şu an bavullarımla British Airways uçağında yolculuk ediyorum.Oldukça sakin hava koşulları altında elbette bu benim şansımdan kaynaklı.
Uçaktan indiğimde havayı kokladım "Kalifornya,özlemişim seni" dedim sessizce.Bavulumu aldıktan sonra Pandelle ile karşılaştık.İkimiz de bavulları yere attık ve birbirimize sıkıca sarıldık.Sonra okul otobüsüne götürdü beni.Herkes otobüsten aşağı indi ve etrafıma pervane oldu.Herkes çok heyecanlıydı benim gibi.Herkes etrafa gülücükler saçıyordu.Fakat sonradan fark ettim ki Leo bu kalabalığa dahil değildi...
Otobüse binip otele doğru yol alırken Pandelle'nin kulağına eğilerek sordum "Leo neden bana bu kadar kızgın ki" dedim."Kızgın olduğunu nereden çıkardın" dedi Pandella tebessümsüz bir biçimde."Pandellaaa" dedim ona kötü kötü bakarak."Şey,evet kızgın.O senin onun için geldiğini düşünüyordu.Hala seni unutamadı.Aksine daha çok sevmeye başladı.Geçenlerde çocuğun biri senin için 'iyi kız' dediği için bile o çocuğu dövdü,ardından da okuldan atıldı" dedi fısıltıyla.Üzülmüştüm.Onu sadece dostum olarak seviyordum,ama o zaten hep fazlasını isteyen biri olmuştur.Yine de kötü bir durumdu onun için.Onunla konuşmalıydım ilk yalnız kaldığımız anda.
Sonunda Leo ile yalnız kalabilmiştik.Nöbetçi görevini ona vermişlerdi.Ben de isteyince beni kıramadılar.Leo şaşırmıştı dama yine de kızgınlığını korudu."Leo lü....." lafımı bitirmeden beni öptü.Onu hızla ittirdim.Yere düştü ve bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı.Nedenini ilk başta anlamamıştım.Fakat sonradan fark ettim ki çantamdan kılıcım da düşmüştü yere!2 kez faka basmıştım.Hiç bir şey değilmiş gibi kılıcı yerden aldım ve çantama geri koydum.Leo hala beni izliyordu ama onun yüzüne bakmak bile istemiyordum.Hala yerdeydi.Sonunda ayağa kalktı ve paçalarını silkeledi.Konuşacaktı ama izin vermedim.Pandella ve diğerlerinin yanına gittim.O da eminim ki arkamdan bakakalmıştır.
Pandella ona doğru geldiğimi gördü.Tam konuşacaktı ki onu susturdum.Sessizce "Beni öptü,onu ittirdim,yere düştü" dedim.Bana bakakaldı.Elimle boşver anlamına gelen bir işaret yaptım.
Ertesi gün çok çabuk gelmişti.Pandella odasında değildi.Otelden çıkarken onu aradım fakat açmıyordu telefonunu.Olamaz!Onu aramıştım ya şimdi canavarlar bu sinyali aldıysa?! Hızlı adımlarla etrafımda dolaştım.Her yere baktım.Sonra arkamdan bir ses geldi.Hızla arkama döndüm.'Olamaz' diye düşündüm.Artık önümde boyu iki metre olan bir canavar vardı çünkü.
Canavarı kolayca yendim ama burada kalamazdım.Devamı gelecekti muhtemelen.Ve o gelenlerden biri sevdiğim birini incitebilirdi.Hemen odama geri döndüm küçük bir kağıda 'Ben dönüyorum' yazdım.Pandella'nın kapısının altından içeri fırlattım.Eşyalarımı toparladıktan sonra da güvenli bir şekilde Melez Kampı'na geri döndüm.