Güneşin ilk ışık huzmeleri ile gözlerini aralamış ve yavaşça doğrulmuştu. Burada geçirdiği şu bir kaç güne bakılacak olursa Daemon'da büyük değişmeler söz konusuydu; erken kalkmalar, sabah koşuları falan. İlk iş olarak duşa girmiş ve çıkar çıkmazda geldiğinden beri rutin haline getirmeye çalıştığı sabah koşusuna çıkmıştı fakat isteksizlik yüzünden bu rutin haline getirmeye çabaladığı koşusu sıradan bir yürüyüş olmuştu. Yürüyüşün etrafı gezmek için bir fayda sağladığı inkar edilemezdi. Sanırım bu basit dediği yürüyüş bir amaç kazanmıştı; etrafı keşfediyor ve neyin nerede olduğunu öğreniyordu. Karnının acıkmaya başladığını hissettiğinde geri dönmeyi düşünmüştü fakat gördüğü şey geri dönme isteğini bastırmıştı; bir kaç melez cirit atıyordu. Anlaşılan burası da cirit sahasıydı. En azından buraya hiç gelmediğini söylemeyecekti. Peki şimdi ne yapacaktı? Bir anda coşan cirit atma sevdasını bastırıp geri mi dönecek yoksa burada kalıp biraz kendini mi deneyecekti? Düşünme işlemini hızlı yapan biri olduğundan kararını vermesi uzun sürmemiş adımlarını cirit sahasına yöneltmişti. Kampa geldiğinden beri ilk defa kıçını kaldırıp koşmak dışında başka bir şey yapacaktı ama asıl amacı bu değildi, nasıl olduğunu merak ediyordu. Amacı kendini denemekti yani. Dikkat çekme gibi bir isteği, hedefi olmamıştı hiç ama kendini göstermek ve şu kimsenin onu görmediği kampta saygı kazanmayı istiyordu. Doğuştan gelen yeteneklerle olmazdı ki bu, sonuçta kamptaki herkesin doğuştan savaşa karşı yatkınlığı vardı. Bir çaylak olarak kendini geliştirmeliydi. Cirit sahasını uzaktan izlemeyi bıraktığında tempolu bir koşuyla ilerledi. Bir cirit kapıp bulunması gereken yere gitti. Atışını gerçeklişmeden önce etrafına bakıp rezil olabileceği birinin etrafta bulunup bulunmadığını kontrol etti. Çok az kişinin olması ve hiç kimseninde Daemon ile ilgilenmiyor olması hem onun için bir fırsattı hemde kötü bir şeydi. Kendinin takdir edilmesini ve stilinden bir şeyler kapabilmek için her zaman izlenen biri olmayı tercih ederdi tabii fakat elinden bir şey gelmiyordu şuan. Ciritine havaya doğru bir eğim kazandırıp var gücüyle fırlattı. Havada süzülen ciriti izlerken diğer melezlerinde yaptığı gibi gidip mesafeyi kontrol etti. Tek kelime: Vasat ama her zaman umut vardır. Tekrar yerine geçtiğinde derin bir nefes aldı ve daha nasıl leri atabileceğini kestirmeye çalıştı.