Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Interview with the "Reyis"

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Walter Andrews
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Walter Andrews


Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 29/05/11

Interview with the "Reyis" Empty
MesajKonu: Interview with the "Reyis"   Interview with the "Reyis" Icon_minitimeSalı Mayıs 31, 2011 1:50 am

Mitolojik tanrılar, melezler, titanlar, sentorlar, satirler ve nemfler yetmiyormuş gibi bir de pegasuslar çıkmıştı! Sanki diğer tüm yaratıkları sindirmişti de işin içine pegasusları sokmuşlardı. Sırf kendisine bir pegasus seçmek için sabahın köründe uyanmıştı – ki bir şey için uykusunu feda etmesi, o şeyin çok değerli olduğunun büyük bir göstergesiydi -. Eski usul, bronz kaplama çalar saate, eliyle hızlıca vurdu. Aynı sahne o kadar çok tekrarlanmıştı ki, artık eli nasır tutmuştu. Ee, bronz hafife alınacak bir madde değildi. Derin bir ah çekti ve ayağa kalktı. Etrafına baktı. Demek ki gördüğü rüya değildi, gerçekten melez kampındaydı ve gerçekten bir tanrının/tanrıçanın oğluydu. Güç bela ayağa kalktı. Henüz gözlerini açamıyordu ve ondan bir pegasus seçmesi bekleniyordu. Saçmalık! Fakat yapacak bir şey yoktu, zorunluluk… Upuzun saçlarına şöyle bir elledi. Daha duş alacaktı da, giyinecekti de... Demek ki yarı tanrı bile olsan, günlük hayatın debdebesi hiç bitmiyordu. O zaman yarı tanrı olmanın bir manası da yoktu ki!

Uyuyan kardeşlerini –garip bir şekilde onlara sempati duyuyordu- uyandırmamak için kapıyı yavaşça örttü. Aslında sabahtan beri her türlü gürültünün şahını yapmıştı. Ama yine de kardeş gönlü işte, merhamet edesi geliyordu insanın. Gökyüzüne baktı. Güneş yeni doğmuştu. Vay be! Hayatında bu saatlerde kalktığı sayılıydı. Çok erken kalkacaksa güneş doğmadan önce kalkardı. Bunun dışındaysa zaten erken kalkmak gibi bir sevdası hiçbir zaman olmamıştı… Ceplerini yokladı. Küp şekerler yanındaydı. Bir rahatlama sardı vücudunu. İşte şimdi yoluna devam edebilirdi.

Uyanmasını sağlayan şey şüphesiz Pegasusların kişnemesiydi. ”Tanrım!” diye mırıldandı. ”Bu nasıl bir gürültü böyle?” Neden sonra kulakları gürültüye alıştı ve o da kişnemelerin ve iğrenç kokunun eşliğinde yavaş yavaş gezmeye başladı. Aslında hepsi mükemmel varlıklardı. Yani gerçek olamayacak kadar mükemmellerdi –hala kanındaki uyuşturucunun etkisinin geçeceğinden şüpheleniyordu-! Bembeyaz bir pegasus dikkatini çekti. Neredeyse beyaz dışında bir yeri yoktu. Yavaşça ona ilerledi. Ve eliyle başını okşadı. Fakat Pegasus sanki sahibim var dermişçesine ondan yüz çevirmişti. O da fazla üstelemeden yürümeye devam etti. Sonra, ansızın ileride bir hayvan dikkatini çekti. Aslında hiçbir albenisi yok gibi görünüyordu. Hem kanatlarını da bulunduğu yerden göremiyordu. Kara kuru bir hayvandı. Fakat niyeyse aralarında bir çekim bağı oluşmuştu. Göz göze geldiler. Walter etrafına bakmadan hayvanın yanına gitti. Gördüğü manzara bir adım gerilemesine sebep oldu. Bu siyah bedenden beklenmeyecek kanatları vardı. İnsanın yüreğine dokunan beyaz – daha doğrusu beyazla gri arasında beyaza çalan bir renk, koyu beyaz – kanatlar ve aynı renk kuyruk. Ve güzel siyah tüyler… Âdeta siyah inci. Cebinden küp şekerleri çıkarıp hayvanın ağzına verdi. Pegasus ona ısınmıştı galiba ki, bir çırpıda bitirmişti küp şekerleri. Sevinçle kişnedi ve başını Walter’ın bedenine sürttü. Walter neşelendi. Pegasusla aralarında duygusal bir bağ oluşmuştu. ”Bundan sonra senin adın Reyis!” Etrafına bakındı. Hani küçük periler, hani ışıltı? Lanet olsun sana Hollywood!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Interview with the "Reyis"
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Pegasus Ahırları-
Buraya geçin: