Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Odada Temizlik Kokusu Var Sanki / Denetleme 13

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Kevin Least
Dionysos'un Çocuğu/Kulübe Lideri
Dionysos'un Çocuğu/Kulübe Lideri



Mesaj Sayısı : 985
Kayıt tarihi : 24/01/11

Odada Temizlik Kokusu Var Sanki / Denetleme 13 Empty
MesajKonu: Odada Temizlik Kokusu Var Sanki / Denetleme 13   Odada Temizlik Kokusu Var Sanki / Denetleme 13 Icon_minitimeCuma Mayıs 20, 2011 9:06 am

Güneş odasının penceresinden içeri girerken uyanmıştı Kevin. Bütün sıcaklığını gülümsemeye çevirmişken içeriden bir gürültü kopmaya başlamıştı. Chelsea – yani temizliği devrettiği kişi – her zamanki gibi erkenden uyanmış , diğerlerini uyandırmaya çalışıyordu. Kevin’ın odasına girerken elinde su vardı. Hayır ,Kevin’ın en sevmediği şey buydu. Suyla uyanmak… Chelsea üstüne doğru gelirken kıvrak bir hareketle yataktan kalkmıştı. Kardeşinin gülümsemesine aldırış etmiyordu. Kardeşi odadan çıktıktan sonra üstünü değiştirmeye başlamıştı . Üstünü değiştirmesi bittikten sonra oturma odasına doğru inmeye başladı.

Oturma odasına indiğinde kardeşi Caleb’in orada olduğunu gördü. Caleb’e çok alışmıştı. Hemen yanına
gelerek kardeşine “ Günaydın “ dedi ve hemen muhabbete başladı. Caleb’te Kevin’la muhabbet etmeyi seviyor gibiydi. Muhabbetleri neredeyse 1 saat sürdü. 1 saat sonra diğer kardeşleri de gelmeye başlamışlardı. Chelsea sayesinde hepsinin üstü sırılsıklamdı. Kevin’la Caleb birbirlerine gülümsedikten sonra ayağa kalktılar. Kevin Caleb’e yaslanarak Chelsea’yı dinlemeye başladı.


Chelsea görev paylaşımını yapıyordu. Bir süre sonra herkesin bir görevi vardı. Görevler demişken ; Kevin camlarısilecek, Caleb odaları toparlayacak , Paul süpürge tutacak, Dante toz alacak, Feodora ve Chelsea duvarları silecek, diğerleri çamaşır, bulaşık vb. işlerde yer alacaktı. Bu temizlik denetlemesinde de görevleri sorunsuzca dağıtmışlardı, tek problemleri diğer denetlemelerdeki gibi bunları uygulamakta olacağını düşünüyordu Kevin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alan Sean Knıght
Afrodit'in Çocuğu
Afrodit'in Çocuğu
Alan Sean Knıght


Mesaj Sayısı : 298
Kayıt tarihi : 10/10/10

Odada Temizlik Kokusu Var Sanki / Denetleme 13 Empty
MesajKonu: Geri: Odada Temizlik Kokusu Var Sanki / Denetleme 13   Odada Temizlik Kokusu Var Sanki / Denetleme 13 Icon_minitimeSalı Mayıs 31, 2011 2:18 am

Sabah kalkarken aklımdaki tek düşünce temizlik yapmak değildi ama ne yapalım hayat acıdır... hele birde melezsen çok acıdır. Gözlerimi açmdaım ama uyanıktım. Yatağımda yatıyor ve sadece dinleniyordum. Aslında herşey son derece sakin gidiyordu. Hiç kalkasım yoktu aslında. Bana bıraksanız bütün gün öylece yatabilirim sanırım (Bu bir yalan bende DEHB var unuttuysanız! ). Yavaşça doğruldum ve masamın kenarındaki saate baktım. Saat daha çok geç olmamıştı. Yani daha herkez yeni yeni uyanıyordu. Bende yavaşça yataktan ayaklarımı çıkardım ve yere bastım. Hala yatakta oturuyordum. Saatimi çalmasın diye alarmını kapattım ve yine ağır bir şekilde ayağa kalktım. Dolabıma doğru ilerledim ve kapağı açtım. Gözüme kesitirdiğim ilk tişörtü ve eşofmanı kaptım ve giymeye başladım. Buradan sonra sizi uyarmalıyım uyku sersemiyken pek giyinmemeye çalışın... Tişörtümü giydiken sonra çok büyük bir hata yaparak eşofmanı ayakta giymeye çalıştım ve yere sırt üstü düştüm. Hey düşmem hiç te komik değil tamam mı ? Atletizm tanrısının falan oğlu değildim sonuçta... Üstümü giyindikten sonra ayağa kalktım ve odamı toplamaya başladım. Önce şarap şişelerinden başladım ve bütün hepsini toplayıp bir poşete koydum (Zekama teşekkürler bu arada... dolabın arkasında bile şişe bulduğum için... ) Poşeti kapının kenarına koydum ve bu sefer yatağıma yöneldim. Yatağımın kılıflarını çıkardım ve poşetin yanına fırlattım (Kılıfa ölüm!) Bu sefer yeni kılıflar çıkardım ve ilk olarak yatağımın çarşafını değiştirdim. Yorganınkini değiştirmeden yorganı alıp direk kapının yanına attım (Tamam onada ölüm!) Dolabıma ilerledim ve mor rrenk pikeyi çıkartıp yatağıma serdim. yastığımı aldım ve onada yeni bir kılıf geçirdim. En son olarakda yatağımı düzenledim ve artık yatağı sebest bıraktım (Nefeslensin...) Dolabıma doğru ilerledim ve içindeki giysilerden oluşturduğum kırallığıma bir göz gezdirdim. Eğer buruşuk çorapları kuleler ve kokulu tişörtleride saray olarak kabul edersek burası bayağı iyi bir kırallıktı... Çoraplarımı ve diğer bütün kitli giysilerimi yeni bir poşet alıp içine ''tıkıştırdım'' (Kirli olmak iyidir...) Dolabımdaki tişörtleri siyahdan , beyaza doğru rengine göre sıraladım ve kot pantolonlarım ile eşofmanlarımı düzenleyip içine parfüm sıktım. Daha çok parfüm şişesinin basma bölümünü bozdum ve dolabın içine attım. Oradaki kırallıkta büyük bir savaş vardı yani... Dolabıda bıraktıktan sonra masama ilerledim ve masamın üstündeki karışıklığı görünce içimden bir çığlık attım. Tamam klasik bir hareket ama bende klasik bir insanım yani. Masamın üstündeki gereksiz şeyleri şişelerin olduğu poşete basket olarak atarak (ve yarısını kaçırarak...) temizledim. Birkaç Cd'yi adlarına göre sıraladıktan sonra masamın üstündeki boş kağıtları çekmecenin içine koydum. Yarısı bitti yarısı kaldı... Masamın üstündeki resimleri falan toplayıp çekmecenin altındaki dolaba attım. Masamın tozunu aldıktan sonra masamın biraz daha temiz gözüktüğünü fark ettim. Derin bir nefes aldım ve işe devam etmek için yerdeki kaçırdığım çöpleri toplayıp poşetin içine attım ve dışarı çıkıp ''çöpe'' attım. Belkide yandaki kulubelerden birinede atmış olabilirim. İçeri girdim ve oturma odasına doğru ilerledim...

Şimdi büyük bir savaş alanı düşünün. Böyle her yerde şarapnel parçaları , silahlar falan olan. Sonra o silahları şişe , şarapnel parçalarınıda leke yapın. İşte oturma odamıza hoşgeldiniz. Derin bir iç çektim ve banyoya gidip bir bez aldım. Islattıktan sonra kanepeye doğru ilerledim ve üstündeki lekeleri silmeye başladım. Bir iki tanesi zor çıkıyordu ama durumumdan şikayet etmiyordum. Küçük lekeleri hızlıca silip yokettikten sonra daha büyük olanlarına yöneldim. bu sefer daha bastırarak silmeye başladım. Zor olsa da lekeler yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı. Birkaç dakika kanepinin üstünde gezindikten sonra kanepeyi temizlemeyi bitirdim. Biraz çekilip kanepeye baktım ve temizliğiyle birkaç saniyeliğinede olsa gurur duydum. Bu sefer kanepeyi yana ittim ve altındaki küçük parçaları toplamaya başladım. Tanrılarım... Bu kanepenin altında bir mağaranın içindekinden daha fazla çöp vardı... Yani bir poşet aldım (büyük olanlardan). Kanepeye geri döndüm ve yerdekileri toplamaya başladım. Büyük ve küçük parçaları toplarken arada Cd , kitap hatta bir hançer bulmuştum. Poşeti tamamen doldurduktan sonra dışarı çıktım ve poşeti kapının kenarına koydum. gereksiz şeyleri tuttuğumuz yere (Hayır yatağın altı değil...) gidip bir elektrik süpürgesi aldım ve kanepenin altındaki çok küçük parçaları süpürmeye başladım. İki , üç dakika böyle oyalandım ve elektrik süpürgesiyle işimin bittiğine karar verip yerine geri koydum. Bu sefer etraftan bir vileda bulmaya çalıştım ve en sonunda olmadığına karar verip yandaki kulubeden istemeye karar verdim. Dışarı çıktım ve direk olarak Afrodit kulubesine gittim. Ne de olsa iyi görünmeyi seviyorlardı... Kapıyı çaldıktan sonra masum bir şekilde davrandım (evet iyi oyuncuyumdur..) ve onlardan vileda istedim. Bana iyi davranmaya karar verdiler ve elime bir vileda ve yanamığa birkaç öpücük kondurup kapıyı kapattılar. Artık daha fazla viledaya ihtiyacım olacaktı... Kulubeye doğru ilerledim ve kapıyı açıp viledayı içeriye soktum. Oturma odasına geldim ve viledayla yerleri silmeye başladım. Yemin edebilirim , her sildiğim nokta daha parlak oluyordu. Bir iç çekip silmeye devam ettim. İlk önce ortalıktan başladım ve bir 15 dakika içinde kenarlara kadar ulaşmayı başladım. Kenarları özenle sildim ve hiç bir kir olmamasına dikkat ettim. Bu arada birkaç kere viledanın suyunu değiştirmek zorunda kalmıştım (İşte anlayın o kadar kirli yani...) Bu sefer viledayla işimin bittiğine karar kıldım ve viledayı kaldırıp kapıdan çıktım. Yeniden Afrodit kulubesine doğru ilerledim ve kapıyı çaldım. Kapıyı yine güzel bir kız açtı. Ona çok teşekkür ettiğimi söyleyip viledayı uzattım. Viledayı aldı ve arkaya doğru uzattı. Eliyle bana öpücük yollayıp kapıyı kapattı (Ahhh öpücük yok mu ?). Bende omuz silkip kendi kulubeme doğru ilerlemeye başladım. Kulubenin içine girdim ve gerinip bu sefer eşyaların tozunu almaya başladım. Birkaç eşyanın tozunu aldıktan sonra sıkılmaya başlamıştım. Dakikalar sonra eşyaların tozunu almayı bitirdim ve elimle terimi sildim. Yazık ki hala işim bitmemişti...

Bu sefer resim atolyesine doğru ilerledim ve oradan birkaç renk boya aldım. Birde büyük bir tane fırça aldıktan sonra kulubeye geri döndüm. Bu sefer içeri girmedim çünkü planım kulubenin dışını boyamaktı. Zaten önceden hazırlanmış boyaları yere koydum ve mor renk boyaya fırçayı batırdım. Çabuk davranıp kulubenin duvarını boyamaya başladım. Pencerelerin olduğu yerleri es geçiyordum ve daha çok büyük olan yerlere odaklanıyordum. Sanırım yarım saat geçmişti ve genel yerleri boyamayı bitirmiştim. Bu sefer boyaların yanına gittim ve kırmızı boyaya fırçayı batırarak pencerelerin altlarını çok ince bir çizgi halinde boyamaya başladım. dikkatli davranıyor ve diğerleriyle aynı oranda boyadığıma emin olmak istiyordum. Pencerelerin altınaki küçük çizgileri tamamladıktan sonra yeniden fırçayı mor boyaya batırdım ve bu sefer pencerenin altındaki geriye kalan bölümü boyamaya başladım. Kırmızı boyaya yaklaştığımda dikkatli davranıyor ve hafif vuruşlar şeklinde boyuyordum. Sonunda birkaç dakika sonra işimi bitirdim ve boyaları resim atolyesine geri götürdüm. Kulubeme geri dönmeye başladım ve gelirken elimdeki boyalarıda çıkarmayı ihmal etmedim. Kulubenin içine girdim ve bu sefer tuvalete doğru ilerledim. Kapıyı açtığım anda içimden bir küfür savurdum ve dışarı çıkıp kapıyı çarptım. İçerisi berbattan öte iğrenç kokuyordu. Bir oda parfümü buldum ve kapıyı küçük bir aralıkta açtım. İçeriye parfümü boşaltmaya başladım ve yaklaşık yarısına gelince durdum. Kapıyı yeniden açıp içeri girdim. Şimdi de pek iyi koktuğu söylenemezdi ama en azından çok kötü değildi. Tuvalet fırçasını aradım ve en sonunda bulunca bir yerlerden bir çift eldiven bulmaya çalıştım. Onlarıda bulunca tuvalete yöneldim ve içini temizlemeye başladım. Birkaç kere içini başka malzemelerle temizlemek zorunda kalsamda sonunda tertemiz bir tuvalet içimiz olmuştu. Bu sefer yine bir bez bulup tuvaletin geri kalan bölümünü temizlemeye başladım. Birkaç kere sildiğim yerlerin üstünden geçtikten sonra tuvalet pas parlak olmuştu. bezi lavoboda ıslatıp bu sefer lavoboyu temizlemeye başladım. Tuvalette yaptğım işlemi tekrarladım ve yine sildiğim yerlerin üstünden geçtikten sonra lavabomuzda artık güzel gözüküyordu. Bezi bırakmadım ve yeniden ıslatıp bu sefer duşa yöneldim. Duşun içindeki camları temizlemeye başladım. Arada birkaç leke beni zorlasada sonunda bitirmeyi başardım ve biraz düşünüp duşun dışını temizlemeye başladım. Dış camıda sildikten sonra biraz geri çekildim ve güzel tuvaletimizi seyre daldım (Bravotsimo!). Ama zafer hissim pek uzun sürmemişti. Hala işimin olduğunu biliyordum ve içeri biraz daha oda parfümü sıktıktan sonra şarapların ve diğer atıştırmalık şeylerin bulunduğu mutfağa yöneldim.

Zaten kampta bir yemek gazinosu olduğundan bir mutfağa pek ihtiyaç yoktu ama kulubeniz Dionisos kulubesiyle bu iş biraz farklıdır. Bilirsiniz biz parti vermey ve şarabı çok severiz. Bunun için parti süsleri , şarap , çerez , cips gibi şeyler bizde bol olarak bulunuyordu. Buz dolabının kapağını açtım ve içerde duran (çoğunlukla şarap) şarap ve çikolatalara baktım. Hepsini dışarı çıkarmaya başladım ve sonunda işim bitince el bezini (Ayrılmaz yardımcım) bulup dolabın içini silmeye başladım. İçerisindeki kirler pek fazla olmadığından işim pekde uzun sürmemişti. Dolabın kapağını açık bıraktım (tabiki çalışmıyor) ve yandaki şarapları tarihlerine göre sıralamaya başladım. Dolabın içine sırasına göre ve öndeki resimleri gözükecek şekilde dizdikten sonra derin bir nefes aldım. en altta sadece çikolatalar için ayırttığım bölüme çikolataları markalarına göre dizdim. Dolabı çalıştırdıktan sonra kapağı kapattım ve yandaki dolaba doğru ilerledim. Kapaüını açtıktan sonra içindekileri boşalttım ve onunda içini temizlemeye başladım. Bunun içi biraz tozluydu ve birazcık zamanımı almıştı. Şikayet etmiyordum. En sonunda işim bittikten sonra çerezleri bir araya topladım ve markalarına göre onları ayırdım. Sonra hepsini tek bir sıra olacak şekilde markaların içindekileri renklerine ayırdım. İlk markadakileri renklerine göre dizdim ve ikinci marka ile üçüncü marka içinde aynısını yaptıktan sonra dolabın kapağını kapattım. Bu sefer soluklanmak için birkaç dakikalığına dışarı çıktım ve soluklandıktan sonra en azından bir şeyler yapıyor olmak için çimleri sulamaya başladım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexandra Bethany Daniels
Afrodit'in Çocuğu
Afrodit'in Çocuğu
Alexandra Bethany Daniels


Mesaj Sayısı : 1854
Kayıt tarihi : 05/09/10

Odada Temizlik Kokusu Var Sanki / Denetleme 13 Empty
MesajKonu: Geri: Odada Temizlik Kokusu Var Sanki / Denetleme 13   Odada Temizlik Kokusu Var Sanki / Denetleme 13 Icon_minitimePerş. Haz. 09, 2011 9:16 pm

Değerlendirmede.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Odada Temizlik Kokusu Var Sanki / Denetleme 13
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Temizlik- 12. Denetleme
» Temizlik!!-Denetleme 4
» Temizlik ~Denetleme 4 İçin~
» Temizlik Cenneti - Denetleme 6
» Denetleme 15 - Zorlu Temizlik

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Dionysos Kulübesi-
Buraya geçin: