Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Amelia Black

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Drew Taylor Black
Afrodit'in Çocuğu
Afrodit'in Çocuğu
Drew Taylor Black


Mesaj Sayısı : 97
Kayıt tarihi : 18/05/11

Amelia Black Empty
MesajKonu: Amelia Black   Amelia Black Icon_minitimePerş. Mayıs 19, 2011 12:01 am

Bodrum katında sinirden baterime elimdeki çubuklarla gelişine vuruyordum. Çıkan iğrenç sese aldırmadan devam ettim. Ağabeyim Seth yaklaşık 2 aydır kayıptı. Annem evin içinde ruh gibi dolanıyordu ve bu beni çıldırtıyordu. Sersem çocuk! Hem cep telefonu kapalı, hem haber vermiyor, hemde çöp atmaya çıkmıştı! Birinin karşıma geçip ayağıyla yerde ritim tuttuğunu fark ettim. En yakın arkadaşım hızlıca elimdeki çubukları kapıp "Deminden beri sana sesleniyorum! Hadi gel dışarı çıkalım biraz Amelia."dedi ve beni çekerek ayağa kaldırdı. Kolumu kurtarıp "Sana söyledim Sally! Dışarı falan çıkmak istemiyorum. Baterim ve ben gayet mutluyuz."dedim. Beni çekerek ağar ağar açılan garaj kapısından çıkardı. Elimi gözüme siper edip batmakta olan güneşin ışınlarından korunmaya çalıştım. Sally beni çekiştirip "Amma uyuşuksun Aly!"diye azarladı. Kaldırımlara çöküp "Üzgünüm Bayan Sportif! Ama insan sürekli didiştiği bir abisi olmayınca pekte mutlu olamıyor."dedim. Karşıma geçip "Bak neler hissettiğini anladığım söylenemez. Çünkü aynı şeyler benim başıma gelmedi. Ama seni mutlu etmeye çalışıyorum ve sen bunada itiraz ediyorsun. Üzgünüm ama küçük hanım bu kez buna izin vermeyeceğim. Kalk ayağa biraz yeşillik alanda yürüyelim."diyip beni ayağa dikti. Aslında Sally harika bir arkadaştı. Zor zamanlarımda hep yanımda olmuştu. Ama ben hep ondan kaçıyordum çünkü beni hayata döndürmeye çalışıyordu. Bir nevi başarmıştıda. En azından annem gibi evde ruh olarak dolaşmıyordum. Seth kaybolduğundan beri yalnızca önüme yemek koyuyordu, işe gidiyordu ve odasına çekiliyordu. Bazen 2 dakika kadar konuşabiliyorduk o kadar.

Sık ağaçlarla dolu bir ormana gelmiştik. İlk baharın gelişiyle her yer kıpır kıpırdı. Ağaçlardan birinin tepesine çıkıp ve piknik yapanlarla dalga geçmeye başladık. Sally bana, zeytinleri havaya atıp ağzına bir türlü isabet ettiremeyen bizim yaşlarımızdaki bir çocuğu gösterip "Bence birinden ders almalı. 27 zeytinden birini ağzına bile isabet ettiremedi."dedi. Gülerek çocuğu izlemeye devam ettim. Gene kaçırmıştı. Biz daha ne olduğunu anlamadan ağaç şiddetli bir şekilde sarsıldı. Sally onu tutmasaydım neredeyse düşüyordu. Eğilip aşağı bakmamla çığlığı basmam bir oldu. Sally aşağı baktığında "Neler oluyor o çocukta kim?"dedi. Ağacın kalın gövdesine sarılıp "Ne çocuğu? O bir boğa! Yada ona benzer birşey!"dedim. İkinci darbe daha sert gelmişti ikimizde neredeyse düşüyorduk. O şeyde neydi öyle?! Hızlıca ağacın dallarına tutunarak aşağı indim. Bağırarak "Sally sen orda kal! Hey seni tuhaf şey! Buraya gel!"dedim. Yaratık bana döndüğünde ikinci bir çığlık basmamak için zor dayandım. Sally'nin "Aly ne yapıyorsun?"diye bağırdığını duydum. Ona yanıt veremedim. Kafası boğa olan şeye bakmakla meşguldüm. Kafası boğa kafası olmasına rağmen insan bedenine sahipti ve üstünde zırh vardı. Aslında insandan farksızdı. Tabi 300 kiloluk ve aşırı kaslı, üstünde zırh olan bir insandan. Ayağını yerde sürtüp tuhaf bir ses çıkardı ve bana doğru koşmaya başladı. Koşarak kaçmaya başladım ama bana gittikçe yaklaşıyordu. Yokuş bir tepeye yaklaştığımı fark ettiğimde boğa adamla aramda 2 metre kalmıştı. Çığlık atarak kenara atladım. Biraz daha koştuktan sonra bana doğru döndü. Düşün Aly... Düşün... Boğalar kırmızıya gelirler, aslında renk körüdürler, refleksleri kısıtlıdır, bu bir boğa değil. Buldum! Oynadığım bir bilgisayar oyununda vardı bu şey. Neydi adı? Minator'du galiba. Ben bunları düşünürken boğacık bana doğru koşmaya başlamıştı. Bana yaklaşmasını bekleyip kenara atladım. Koşarak tepeye çıkmaya başladım. En azından yokuş onu yavaşlatırdı.

Tepeye çıktığımda büyük bir taştan kapı gördüm. Daha doğrusu eşik. Arkamı döndüğümde minatorun beni, 3 saniye sonra boynuzlayacağını fark ettim. Gözlerimi yumup beklemeye başladım. Ama boynuzlar yerine birinin beni olduğum yerden geri çektiğini hissettim. Acı dolu bir kükreme sesiyle gözlerimi açtım. Minator kükrüyor, etrafa rastgele vuruyordu. Ama bir türlü attığı yumruk bana gelemiyordu. Sanki görünmez birşey ona engel oluyordu. Birinin öksürdüğünü duydum. İrkilip arkama döndüğümde Seth aptalca sırıtarak bana bakıyordu. Kaşlarımı şaşkınlıkla çatıp "Seth?"

Sanki bu normal birşeymiş gibi "Evet kardeşim?"dedi. Ona sarılıp "Neler oluyor?"diye sordum. Benden ayrılıp "Melez Kampına hoşgeldin ufaklık. Buralarda gezindiğim için şanslısın."dedi. Hala taştan eşiğin önünde öfkeyle bağıran minatoru işaret edip "O şey beni öldürmeye çalışıyor."dedim. Her zamanki umursamazlığı ile omuz silkip "Buraya giremez. Hadi gelde sana olanları anlatayım."dedi. Sonrada arkasını dönüp yürümeye başladı. Mecbur bende onu takip ettim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Amelia Black Empty
MesajKonu: Geri: Amelia Black   Amelia Black Icon_minitimePerş. Mayıs 19, 2011 12:50 am

Rp puanı: 80.


/Admin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
 
Amelia Black
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Amelia Singer (Rp)
» Amelia Singer (Rp-2)
» Amelia Singer (Rp-3)
» Amelia Singer Rp-4
» Amelia Singer (Rp-5)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: